Kitap; asıl seriyle bağlantılı, farklı zamanlarda geçen 3 hikayeden oluşuyor.
Serideki kitapların ve bu kitaptaki hikayelerin okuma sırası: Karanlık Zihinler, Günden Güne (ara kitabın ilk hikayesi), Buz Kapanı, Kıvılcımlar Yükselirken (ikinci hikaye), Ateş Çemberi ve bu kitaptaki son hikaye olan Gecenin Karanlığında.
Kısa hikayelerden oluştuğundan ve farklı karakterlerden, farklı bakış açılarından okunabildiğinden dolayı bu kitap diğerlerinden çok daha keyif vericiydi benim için. Hikayeler -özellikle de son ikisi- diğer kitaplarda açıklanmamış olan önemli olayları anlatıyor. Ancak kitabı da anlatılan hikayeleri de güzel bulmuş olsam da anlatılması gereken başka hikayelerin de olduğunu düşünüyorum.
Sam, Lucas ve Mia'yı anlatan son iki hikaye kesinlikle böyle bir ara kitapta olmalıydı ancak Zu ve Gabe hakkındaki sayfalar yerine Liam ve Cole'un üçüncü kitapta gittikleri görevin anlatılması bence çok daha güzel olabilirdi. Gabe'i tanımak da güzeldi ama Zu asıl seride onun kim olduğunu zaten anlatmıştı. Fakat her ne kadar sonunu bilsek de, Liam ve Cole'un o görevde yaşadıkları kesinlikle daha çok okumak istediğim bir hikayeydi.
En son bahsettiğim durumu görmezden gelecek olursam, kesinlikle çok güzel bir kitaptı. Bu kitaptaki yeni karakterlerin bazılarını asıl serideki ana karakterlerden bile çok sevdim, hikayelerini okumak da çok güzeldi. Okuması uzun sürmeyecek, sıkmayacak bir kitap. Karanlık Zihinler serisini seviyorsanız kesinlikle okumanız gerekiyor.