Kitaba girmeden şairi tanıyalım, beyfendi şair, şiirinde kendini şöyle takdim ediyordu:
...
"Şiire çoktan başladım ama
At sürmeyi yeni belledim
"Oğlum sen
Seziyorum
Yoksa anladığımdan değil kelimelerini
Tıpkı bir avuç sudan başladığın gibi
Ananın göğsüne yaslanıp
Sütünden hanlar kervansaraylar kışlalar altın kubbeler
Demir çelik fabrikaları atom reaktörleri
Kuş ve balık dili okulları
Kitaplar ve uçaklar yaptığın gibi
Seziyorum oğlum sen
Kibar ve zarif bir çocuksun"
....
Evet, şairimiz yedi güzel adamdan biridir yani.
Yedi Güzel Adam, İşaret Çocukları, Menziller...
İlk ikisi: üstü-kapalı, imge ve sembol cenneti.
Menzillerdeki şiirleriyse biraz daha açık, sanki yüzünüze hafif hafif esen deniz rüzgarı gibidir şiirleri. Ritmi az ama hüznü çoktur şairimizin.
Öteki şiir kitaplarında olduğu gibi imla tanımaz ve kendine has üslubu vardır. Şiirlerini anlama şöyledursun sadece sezersiniz. Zarifoğlu, okur eleyen bir şair. Herkesin anlamasını istemiyor.
Kalitesizliğinden mi? Hayır. Aşırı kibarlığından. Gönlü dolu bir adam, Necip Fazıl jenerasyonu. Şiirlerini anlaması zor ama sıkmıyor, akıcı dili.
Dokuz puan veriyorum, şiirlerini okuyun derim.