Küçükken okuduğumuz masalları yetişkinlik döneminde tekrar okumak gerçekten çok güzel bir deneyim bence. Mutlu Prens'i ilkokul çağlarımda çoğu çocuk gibi ben de okul kütüphanesinden alıp okumuştum. Ama aradan geçen uzun yıllar içinde ne yalan söyleyeyim içeriğini nerdeyse tamamen unutmuşum. Geçenlerde kitap alışverişi yaparken karşıma çıktı, kitabı tekrar okumayı ve bu sefer kendi kütüphanemde bulunmasını istedim. İyi ki de alıp okumuşum. Okadar güzel ve derin anlamlar barındırıyor ki içinde. Masallarda bize bazı kavramlar sembolik olarak anlatılır, Oscar Wilde da bu konuda hicviyle ve alegorileriyle epey ön plana çıkmış. Wilde'ın çıraklık dönemi eserlerinden olmasına rağmen, kitabın çok başarılı olduğunu düşünüyorum. İçinde 5 adet masal var, hepsi birbirinden güzel. Yazar hedef kitlesini "yediden yetmişe çocuk ruhlu insanlar, şaşırma ve sevinme gibi çocuksu yetilerini koruyanlar" olarak açıklamış. Bence de her yaştan insanın okuyup, her okuduğunda farklı bir anlam çıkarabileceği ana fikirleri oldukça güçlü masallar bunlar. Ana fikir demişken incelememi kitaptan bir alıntıyla sonlandırmak istiyorum:
["Korkarım onu kızdırdım," diye cevap verdi Ketenkuşu. "Ona ana fikri olan bir öykü anlattım."
"İşte bu, daima son derece tehlikelidir," dedi Ördek. Ben de aynı fikirdeyim doğrusu.]