Sarı Odanın Esrarı, 1907 yılında yazılmış, birçok kitap ve filmin esinlendiği bir kaynak olmuştur. Ve hatta, 20. Yüzyılın en iyi klasik polisiye romanı seçilmiştir.
Her tarafı kapalı bir odada gerçekleşen saldırı ve sonrasında yaşanan imkansız kaçış olayını , gözü pek bir gazetecinin cinayeti çözmesini, gazetecinin arkadaşının ağzından dinliyoruz.
Kibirli, burnu büyük, fazlasıyla zeki ve kurnaz fakat kitabın sonu itibarı ile ahlak değerleri açısından eksikleri olan bir adam gazetecimiz..Yaşı çok genç, belki bu yüzden suç ve adalet kavramına bakışı farklı...
Kitabı okurken ara ara sıkıldığımı itiraf edeyim. Bazen gereksiz uzatılan cümleler, paragraflar var. Katil benim için süpriz oldu sayılmaz, ama zaten kitabın sonuna doğru ipuçları katile doğru yönlendiriyor .
Dönemine göre bir ilk ve pek çok açıdan esin kaynağı olması sebebi ile okunması gereken bir kitap. Konusu, kitabın akışı gayet iyi, sadece arada keşke bu kadar uzatmasalardı bu kısmı yada bu kadar detaylı açıklamaya gerek var mıydı dedirtiyor.