Tam anlamıyla vurucu, insanı iliklerinden sarsan bir roman. İlk defa Hasan İzzettin Dinamo okudum ve iyi ki okudum. Neden toplumcu gerçekçilerin tü kaka diye gösterilmeye çalışıldığını daha iyi idrak ettim. Çünkü bu romanı okuyan bir insanın aynı kalabileceğini düşünmüyorum. İnsanın içinde bir yerlerde çok derin duygularını etkiliyor. Pek çok kişinin okumak isteyeceğini, okuma yürekliliğini gösterebileceğini de sanmıyorum bu yüzden.
Açlığın, sefaletin, savaşın ve yaşama kavgasının bu denli iyi anlatıldığı bir başka esere rastlamadım. Yazık ki baskısı kolay bulunmuyor. Sahaflardan edinilebilir. İyi okurların gözünden kaçmasını istemem. Bugün "sanat" adı altında yapılan laf ebeliğinin çok ötesinde, pek çok şeyi sorgulatan, çok boyutlu değerlendirilebilecek bir eser.