Satranç * Amok Koşucusu * Lyon’da Düğün * Olağanüstü Bir Gece * Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat * Korku * Yakıcı Sır * Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Seçme Eserler
Stefan Zweig
Yorumlar ve İncelemeler
İNCELEME: FRAGMAN (Bir kurukafanın hikayesi)
Yüzünde, burun yerine nefes almak için iki kurşun deliği gibi ürkütücü boşluk bulunan ve bu sebeple "kurukafa" olarak adlandırılan Ruzena'nın yürek burkan öyküsüdür Fragman. Şehirdekilere göre "Şeytanın lanetlediği" bu kadın, herkes tarafından dışlanmış bir vaziyette, şehirden uzakta, hayvanlarıyla, doğayla iç içe yaşayan temiz yürekli yapayalnız bir kadındır aslında.
Herkes için Ruzena'nın doğum yapması kendisi gibi çarpıcı.Bu korkunç görünümlü kadın nasıl olur da böyle düzgün, her şeyiyle tam, güzel bir evlat dünyaya getirebilir? Tek varlığı, kendisini kabul eden, dışlamayan damarlarının kanında akmasını hayranlıkla izlediği bu biricik varlığı...Ancak en büyük imtihan, insanın sevdikleriyle verdiği imtihandır.Oğlunu, biricik varlığını askere aldırmamak için yerlerde sürüklenmeye, dayak yemeye ve zindana atılmayı göze alan bu "kurukafa"nın içinde bulunduğu psikolojik durum, insanı ağlatacak türden. Hem savaşa, silahlara dair bir eleştiri hem de ne olursa olsun özü itibariyle insanoğlunun kutsal bir varlık olduğuna dair derin bir gözlem.
Fragman, kitap içerinde kısa bir öykü. Ama yazarın insan psikolojisi üzerine yaptığı tahliller o kadar gerçekçi ki muhakkak hayata dair güzel bir şeyler buluyorsunuz. Afili şairler gibi değil, hayatın içinden insana dair...Bana göre bir öykü yazarının gücü; okuyucunun zihninde olayı akıcı şekilde canlandırabilme ve zihninde güzel bir izlenim bırakabilme kabiliyetiyle ölçülür. 
Stefan Zweig Fragmanda bunu öylesine başarmış ki bunca yıl bir "önyargı" ile uzak kaldığım bu tür eserlere özür borçluyum. Yeniden merhaba büyük usta...
Kadir
Fiyatlar
544 syf.
·
Puan vermedi
Bu eser Stefan Zweig'in seçilmiş bazı öykülerinden oluşmaktadır. Ben incelemede yazara değinmek istiyorum daha çok; kendisi 1920'ler ile 1930'lar arasında edebiyat kariyerinin zirvesinde olmuş, dönemin dünyasının en çok tercüme edilen ve en popüler yazarlarından biriydi.
Stefan Zweig Yahudi asıllı olması ve Hitler döneminde eserlerine karşı başlatılan saldırılardan sonra Brezilya ya yerleşmek zorunda kalır. Akabinde ise yaşadığı psikolojik bunalımlar ve Nazilerin-Hitler'in Avrupa da ve ülkesinde yaratmış olduğu yıkımın kalıcı olacağını düşünmesi kendisini bir bunalıma itmiştir ve eşiyle bir süre sonra da yaşamına birlikte son vermişlerdir.
Her ne kadar 1920-1930 yıllarında eserleri çok satmış ve okunmuş olsa dahi Brezilyada yaşamının son dönemindeki eserlerine baktığımızda çok daha derin psikolojik ve rasyonel eserleri olduğunu da görüyoruz.