" ....saatin içinden sıçrayıp boynunda tabelada "giden belge " yazan beyaz bir horoza dönüştü ."
syf. 69
Yukarıdaki cümleden de anlaşılacağı üzere kitap bu tarzda bir sürü absürtlüklerle devam etmekte.
" Alt Sovyetler Birliği ve edebiyat dendiğinde akla ilk gelen isimlerden olan Mihail Bulgakov , defalarca sansürle başı derde girse de , Sovyet tarzı modern yaşamı ve bürokrasiyi fantastik kahramanlar ve kurgularla hicvetmekten hiç vazgeçmedi ." ( genel bilgi şeysi)
" 1924'te yazdığı Şeytanname'de bu işte ona aracılık eden " küçük insan " Genel Kibrit Malzemeleri Merkez Ofisinde çalışan Korotkov'dur . Ömür boyu aynı yerde kalacağını düşünürken aniden kovulur ve durumu düzeltmek için koşturmaya başlar ... Sovyet bürokrasisinin dehlizlerinde her odada ve çekmecede , bir " şeytan " beklemektedir onu ... Şeytanname , uyanılamayan bir kâbusun temposuyla ilerler ."
Tarzı absürt, çılgın, dahiyane, aman tanrım bilmem ne...
Ve bugün kutsal cuma...
Kitap biter, haftalar,aylar, yıllar en kötüsüde sanırım artık körüm ):
Keyifli okumalar canlarım...