O benim gözümün nuru, kalbimin süruru, gönlümün bülbülü, ruhumun gıdası, letaifimin incilâsı, canımın canı... Ben onun herbir hakikatına bin can versem, inşâallah bir cana mukabil bâkide bin can alacağım. O benim kabirde enîsim, berzahta refikim ve mizanda a'malim, Sırat'ta Burak'ım, Cennet'te yoldaşım...
Cenab-ı Hak fazl u keremiyle, şu hizmette hâlisane, muhlisane bizi ve umum Risale-i Nur talebelerini daim ve muvaffak eylesin, âmîn, bihürmeti Seyyidi'l-Mürselîn...
Bediüzzaman Said Nursî)
...
Ey güç yetmez,
Dehşet veren haletlerden ağlayan !
Fânilere aldanarak kırıldıkça bağırma.
Ey zâilden,
Âcizlerden meded umup bağlanan,
Gir bu Nurun âlemine, fânileri çağırma.🍃
...
(
doğrudan doğruya altıncı asırdan şu asrımıza bakıyor. O altıncı asrın âhirlerinde Hülâgu felâketi gibi feci', dehşetli meşhur fitnenin çok elîm ve feci' ve kuburdaki emvatı ağlattıracak derecede dehşetli bir nev'i, şu ondördüncü asırda bulunuyor.
Böyle karanlık bir zamanda, bu ağır şerait altında böyle mâsumâne ve kahramanâne çalışmak için, biz, hem o mâsumları, hem o ümmîleri ve hem onların muallimlerini, hem peder ve validelerini, hem köylülerini, hem Anadolu'yu, hem memleketlerini tebrik ederiz.
«Gaybî istikbal-i dünyevîde başa gelen hâdisatı bildirmemekte; Cenab-ı Erhamürrâhimîn'in çok büyük bir rahmeti saklandığı ve gaybı gizlemekte çok ehemmiyetli bir hikmeti bulunduğu cihetle [*]...»
(
Sikke-i Tasdik-ı Gaybi, s. 200)
«[*] Günümüzde zelzelenin gün ve saatlerini bildirmek tarzında yayılan haberlerle halkı heyecanlandınp korkutanların kulakları çınlasın! Halbuki bu zelzele haberleri şöyle olabilirdi:
"Hata ve günahlarımızdan tövbe ve dönüş yapmak hikmetiyle gelen ve Allah'ın ikazı olan bu zelzelelerin hafifçe devam etme ihtimali var. Milletimiz İslâmî hayata daha sıkı bağlanır ve sağlamlığı normal olmayan bazı mesken sahipleri de az bir ihtiyat yaparlarsa, inşâallah bir zayiat olmaz."
İşte bu haber şekli maslahatlı ve makuldur.»
(Musibetlerin Sebeb ve Hikmetleri, s. 48)