Bedensel özürlü bir insanın her daim renkli ama soluk hayatını anlatan bir roman. Çok içten, çok bizden, çok kırıcı... Bu kitabın neden çocuk kitapları kategorisinde olduğunu da anlamış değilim. Tam tersi, içinde yaşama arzusunu kaybeden ve özellikle bencil ve umutsuz insanların okuması gereken bir kitap.
Kitabın içerisinde çok fazla psikolojik olay var. Çok fazla hayal, çok fazla mucize var. Gerçekten, hayatta böyle şeyler -ve daha kötüleri- gerçekten oluyor... Kitabın kırılma noktası da bu zaten; bütün duyguların sahibi bir insanın -acı içinde- var olması.
Onun özrü zihinsel değil, bedensel. Çok güzel düşünüyor, hayaller kuruyor. Ve en büyük yardımcısı da, A harfini yazmasında yardımı olan annesinden önce sol ayağı. Sol ayağı onun her şeyi. Onunla harfleri öğreniyor, kelimeleri, cümleleri, paragrafları hatta sayfaları... Resim yapmayı bile sol ayağıyla öğreniyor.
Biz de bu zorlu hayatı okuyoruz.
Hem de rahat koltuklarımızda.