Fethi Naci, Cemil Kavukçu için “Elini neye değdirse öykü oluyor.” diyor. Yazarın dilinin yetkinliği, canlı karakterleri, yalın, derin ve Sait Faik’e yakışır anlatımı bana da yazarın aldığı ödülleri hak ettiğini düşündürdü.
Cemil Kavukçu, “Uzak Noktalara Doğru” adlı yapıtta yer alan öykülerini “Perişanız Gecenin Karanlığında” ve “Uzak Noktalar” adıyla iki başlık altında toplamış.Eserdeki öyküler birbirleriyle bağlantılı.İç içe geçmiş öykülerde izlek,
arayış.Bulunduğu mekândan ne aradığını bilmeden uzaklaşan karakterlerin kendini bulma serüvenini izliyoruz hikâyelerde.Ölüm, yalnızlık, iletişimsizlik, geçmişe özlem, gençlik aşkları, dostluklar sahici bir dille anlatılıyor.
Herkesin bir sancısı var öykülerde .Dertler derya oluyor, Kavukçu kaptan...
Kitapta en beğendiğim öykü “Ormanın İçlerine Doğru” adlı anlatı.Bu öyküde karakter, “Bunaldıkça at vitesten” diyor. Yapmalı aslında...Hayatı bazen boşa almalı.
”Bir süre ikisini gören de olmadı.Ortaya çıktıklarında Alibo iyice zayıflamıştı.Tadı tuzu yoktu.Düşünü yitirmişti.”
”Baba, diye mırıldandım. Oysa benden gençti. Ölüler genç kalırdı, unutmuştum.”(83)
”Bir kent ve bir yaşam çok uzaklarda artık.Ormanın içlerine doğru çekildiğim her adımda her şey uzaklaşıyor benden, ama ben kendime daha çok yaklaşıyorum.”