Yeteneklerinin ortaya çıkıp yüreğindeki coşku ve sıcaklığın alevlenebilmesi için başka insanlarla birlikte olmanın yarattığı kıvılcımlara ihtiyaç duyduğunu gayet iyi biliyordu. Yalnızken kutusunda öylece duran ve kimseye faydası olmayan bir kibrit çöpü kadar soğuktu.
Herkes anne baba olmamalı çıkarımını yaptım bu kitapta.İnsanlar hayatları boyunca elbette gaflete düşebilir söz konusu evlatsa o gaflet ömür boyu rafa kaldırılmalı bence şahsi kanaatim bu yönde:)).Kadın eşini aldattı orayı geçtim adam için çocuğunun gururunu incitti yetmedi Edgar'ı tokatladı bizim saftirik Edgar da affetti erkekler gerçekten balık hafızalı :)) Ben ömür boyu affetmezdim . Neyse kitap çok akıcıydı çok iyi psikolojik tahliller yapılmıştı.Stefan Zweig'ın tartışmaya kapalı çok güçlü harika bir kalemi var zaten.Okumayanina tavsiye ederim.
Edgar uzun yıllar sonra bu sessiz gözyaşlarının, gençliğini geride bırakmakta olan bir kadının kendisini artık yalnızca çocuğuna adayacağını beyan ettiği bir yemin olduğunu anlamıştı.
Stefan Zweig - Yakıcı Sır
Parodi yayınlarını tercih etmemin sebebi, kaliteli çeviri ve basım kalitesidir. Kapak fotoğrafları çok başarılı ayrıca.
Avusturya Alpleri’ne tatile giden anne oğulun yolları genç ve yakışıklı Baron’la kesişir.
Kendisini iflah olmaz bir kadın avcısı olarak tanımlayan adam için anneye ulaşmanın yolu küçük çocuğun kalbini kazanmaktan geçmektedir.
Fakat tüm çocuksu duygularıyla Baron’un arkadaşlığını kabul eden Edgar, kısa süre içinde adamın asıl niyetini sorgular ve çocuklukla yetişkinlik arasındaki grilikte adeta kaybolur. Çocuğun ‘yakıcı sır’ olarak adlandırdığı ancak anlamını bir türlü çözemediği gizem, tüm masumiyetini irdeletip ona hayatın görmediği yüzünü gösterir.
“Her tutku, tıpkı yumuşak bal mumunun üzerinde kalan izler gibi kendi işaretini çocukların hassas bedenleri üzerine bırakır.”
“Çocuksu masumiyeti hiçbir şeyden şüphelenmeyecek kadar temizdi.”
“Hiçbir şeyden şüphelenmeyen, kalplerini açmaları için yalnızca ufacık bir çaba gereken çocukları kaldırmak böyle kolaydır işte!”