"Askeri darbenin ardından otorite figürlerine ve kurumlarına karşı tepkiler sindirilmişti, ama daha uzun vadede bunun yerini farklı ve çoklu dinamikler aldı. Artık siyasi ya da toplumsal bir kutuplaşma olduğunda, şaşırtıcı bir hızla karşıt bir kutup odağı oluşmakta. Bu bir bakıma yoğun bir dinamizmin de ifadesi, tabii beraberinde bir soruyla birlikte. Bu dinamikler bizi ileriye doğru mu taşıyor, yoksa kısırdöngüye kapılıp sürüklenmemize mi neden oluyor? Yönetilen ülkeden neredeyse bağımsız, kendi kendini ileriye taşıyan bir başka ülke de var gibi. Psikoterapide de zaman zaman mehteran yürüyüşüne benzer bir süreç yaşandığından benim için oldukça bildik. Askeri darbe olmasaydı neler yaşardık sorusunun cevabını ise hiçbir zaman bilemeyeceğiz." Engin Geçtan geniş bir zaman aralığında, Türkiye'de yaşanan süreçlere uzmanlık alanı olan psikiyatri perspektifinden bakıyor, toplumun ve bireylerin değişmesine dair değerlendirmeler ve yorumlarda bulunuyor. Otorite, öfke, sıkışmış kızgınlıklar, persona ve gölge, özerklik, kimlik sorunları, çocuk yalnızlığı gibi konularda söz alırken aynı zamanda klinik deneyimlerinden gözlemler de aktaran Geçtan'dan zamane hallerine yılların birikiminden bir bakış.
Yazar:
Engin Geçtan
Engin Geçtan
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 57 dk.Sayfa Sayısı: 104Basım Tarihi: Mayıs 2020İlk Yayın Tarihi: Ekim 2012Yayınevi: Metis Yayınları
ISBN: 9789753427593Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Engin Geçtan’ın yaşamından edindiği izlenimler doğrultusunda bölüm bölüm, kısa kesitlerden oluşan kitap zamanın dinamiklerini tanımlamaya, açıklamaya çalışıyor. Güncel siyasetin hayatımızı ele geçirerek mülkiyet hırsını körüklemesi, mülkiyet tutkusuyla gelen köklü insani değerlerin erozyonu, gelir dağılımın bozulmasıyla gelen magandalık kültürü. En çok üzerinde durulan şey; zaman ve mekan sıkışmasında insanın sürekli ‘bir şey yapma’ zorundalığıyla kimlik bunalımı, kimlik geçişmesi , kimlik boşluğu yaşaması. Hepimizin bir zaman sorunu var. Hepimiz koşturuyoruz. Hepimizin saat saat bölünmüş hayatı var artık. Sıkışmışlıktan gelen kızgınlıklarımız, öfkelerimiz var. Bu öfkelerimizin açığa çıkma şekilleri anlatılmış. Jung’un persona ve gölge arketiplerinden yararlanarak bir çok kavramı, duyguyu tanımlıyor kitap. Kendi perspektifinden, samimi bir dille anlattığı çoğu değerlendirmeye katılıyorum.
Zamane
ZamaneEngin Geçtan · Metis Yayınları · 20201,114 okunma
Reklam
104 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
"zamane" üzerine
Geç tanıdığım ve henüz ikinci kitabını okuduğum bir yazar. Yirmi bir tane denemeden oluşan bu kitapta Engin Geçtan değişen ülkeyi değil sadece değişen bakış açılarımızı da ele alıyor. Yani topluma psikoloji merceğiyle bakıyor. Ve bir tezi var, genellikle iç ailede yaşadığımız sorunların "özerklik" meselesini halledemeyişimizle alakalı
Zamane
ZamaneEngin Geçtan · Metis Yayınları · 20201,114 okunma
104 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Psikolojiye dair oldukça fazla ve kaliteli çeviri eserler bulunmakta. Ama zaman zaman bu çeviri kitaplarda bazı durumların kültürümüzü yansıtan değerlerden ve tespitlerden uzak olduğunu okudukça anlıyoruz. O yüzden Engin hocanın Zamane kitabı oldukça değerli bir kaynak. Pek çok psikolojik kavramlara ilişkin bilgi vermenin yanısıra ülkemizde yaşanan askeri darbeler, salgın hastalıklar, sağ sol çatışmalarını, sanayileşmeyi vb. bu kavramlarla harmanlayıp, olaylara hakim olan bizlerin bu duruma psikolojik perspektiften de bakmamızı sağlıyor. Ülkece dönüm noktaları yaşadığımız siyasi olayların geri planında yatan durumları; öfke, sıkışmış kızgınlık, otorite, persona ve gölge, özerklik sorunları, çocuk yalnızlığı çerçevesinden ele alırken klinik deneyimlerini de paylaşan Engin hocanın bu eseri de diğerleri gibi oldukça kıymetli.
Zamane
ZamaneEngin Geçtan · Metis Yayınları · 20201,114 okunma
Reklam
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.