Komşum tekrar bana doğru dönüp, beni Atina’ya götüren işin ne olduğunu sordu. İkinci kez, sorunun bilinçli bir çabayla sorulduğunu hissettim; sanki, avucunun içinden kurtulan şeyleri yakalamak üzere kendini eğitmiş gibiydi. Oğullarımın bebekliklerini hatırladım: Ellerindeki şeyleri mama sandalyesinden aşağı bilerek atar, yere düşmesini
Avrupa’da başlıca üç din var. Biri tek bir vahyi kabul ediyor, ikincisi iki, üçüncüsü de üç vahyi. Her biri diğer ikisinden nefret ediyor, öteki ikisini lanetliyor; körlük, sertlik, inatçılık ve yalancılıkla suçluyor. Hangi yansız insan, önce bunların kanıtlarını iyice ölçüp tartmadan, nedenlerini iyice incelemeden bunlar hakkında yargıda bulunmak
Ama efendim
Dünya, insan, toplum..
Ben bunları kitaplardan sordum
Onlarda da bir şeyler var, yok değil
Okudum efendim
Mamafih efendim
Yokluk, insanın gönlünde değil efendim
Parasında.
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir.
_Vücudun merkezi de başta
Mesela ben dün bir kitap okuyordum, orada peygamber efendimizin eşinden söz ediyor, hani bakire kadın makbüldür böyle saçma şeyler yazar kitaplarda. Peygamberin çok eşi var ama sadece bir tanesi bakire. Çok ilginç değil mi? Mesela bekarete önemi abartırlar ya bir düşünmek lazım ne yapılıyor bununla diye.
ANKARA 1978. tek başımayım, bana bir ses konuşuyor. Eğer uyuyakalmıyorsam sonuna kadar dinliyorum. Ilık ve güzel bir ses. Sonunda böyle karar veriyorum. Tırmalamıyor okşuyor, itip yıkmıyor, biraz eşeleyip kabartıyor. Ve sonunda uykum kaçıyor. Balkona çıkıp toksinlerini çıkaran kente bakıyorum. Ve dinlemeye devam ediyorum. Yadırgamıyorum kendimde