Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yine buldum güzel bir paragraf :)
Neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar veremez mi insan? Neden kendinden önce kararlaştırılmış doğru ve yanlışları kabul etmesi gerektiğini düşünür? Aslında asıl sormamız gereken soru, tarihsel olarak kemikleşmiş doğruların gerçekten doğru olup olmadıklarıdır. Ahlaksal değerler neye dayanır? Dostoyevski, romanlarında en çok bu sorulara yanıt arar. Belki de Dostoyevski'yi klasik yapan da budur.
"أَغَرُّكِ مِنِّي أَنَّ حُبَّكِ قاَتِلِي — وَأنَّكِ مَهْماَ تَأْمُرِي الْقَلْبَ يَفْعَلِي" "Aşkın canıma kast eyledi diye, kalbe ne emredilirse yapar mı sandın?"🥀 -Klasik Arap Şiirlerinden-
Reklam
Düşünme bağımsızlığımızı yitirdik. Zekâmızı kör bir ezbercilik batağına sapladık. Değer hükümlerimizi bir misyoner mantığının ağına taktık. Klasik kültürümüzü müsteşriklerin yorumuna ısmarladık. Hafıza, ancak tarihin mirasını canlı tutmak için gerekli iken, batı kültürünün deşeleriyle doldu. Üniversiteler, bağımsız düşünce ve kendi kültürümüzü araştırma ve kurma merkezleri olacağına , yabancı misafir profesörlerin sürekli konferans ve seminer müesseseleri haline geldi ve misafir yerlileşti, evin sahibi oldu. Evin sahibi uzun bir yolculuğa çıktı. Acaba ne vakit dönecek dersiniz?
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Kısacık bir hikaye, ama tam bir “kaş yaparken göz çıkarma” hikayesi. Klasik Dostoyevski kitaplarından biri, yani her zamanki gibi sizi hikayenin içine çekip, olayları an an yaşatıyor. Tavsiye ederim, güzel bir hikaye okuyacaksınız.
Tatsız Bir Olay
Tatsız Bir OlayFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 20205bin okunma
“Sev beni içten, gerçekten! Bak sadakatime, Tüm kalbimden ve Duygularımdan gelen. Uzaklarda olsam bile Çok yakınım sana.“
Sayfa 123 - -Carmina Burama-Kitabı okudu
291 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Saat 23:56. Yeni güne 4 dakika var. Ben iki gündür elimde olan kitaba bakıyorum. Aklım sakin de, yüreğim pek bir dalgalı. Bahar yeşili Filiz’i düşünüyorum, adımları çocuk Mine’yi, dili binbir çeşni Arkadyus’u. Sonra bir duvarı düşünüyorum. Tepesinden aşağı duvarın öte yanı değil de, bambaşka bir dünya olan o duvarı. Gitmediğim bir mahallede tur atıyorum, Şarampol diyorlar adına. İçinde Rengin var, Ali var. Kulağımda önce Arım, Balım, Peteğim’in neşeli nağmesine inat iç burkan sözleri.. . Bir radyonun başına oturmuşum. Filiz anlatıyor, Mine ablanın sesi geliyor arkadan, gitmediğim Şarampol’ü anlatasım geliyor onlara. Sizden sonra Şarampol aynı Şarampol değil diyorum. Denize karşı çayın tadı bi’ buruk. . Şükran Yiğit on dördünde, etekleri çiçek bir kızı anlatıyor. Serpiliyor o kız, rüzgar da görüyor, kar da.. İnanır mısınız bir devrin sonuna bile tanık oluyor o kız. Aşka da, dostluğa da, değişimin türlü haline de.. Şükran Yiğit, yaşsız bir hikaye anlatıyor. Gitmeyi de, bir umut beklemeyi de, sevmeyi de, vakti geldiğinde kalbe toprak atmayı da.. . 80 darbesini İstanbul’dan dinlemiş, Ankara’dan okumuştum çoğunlukla. Şimdi Antalya’dan hissettim. Berlin Duvarı’nın sonunu Kreuzberg’dan izledim. Dilimin dönmediği duygulara, dili aşina şarkılar eşlik etti. Hepsi Şükran Yiğit sayesinde oldu. Bir romandan fazlasıydı Burası Radyo Şarampol. Okuduğum ilk klasik Ana’ydı, Filiz inan seni tanıdım ben.. Velhasıl pek sevdim, pek ısındım..
Burası Radyo Şarampol
Burası Radyo ŞarampolŞükran Yiğit · İletişim Yayınları · 2020759 okunma
Reklam
108 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Öyle güzel bir andı ki, hafızamın köşesini kıvırdım.
"Dün gece bir rüyadan ağlayarak uyandım. İçinde ölüm ya da aşk yoktu, gençlik vardı. Öyle mutlu, öyle güzel bir rüyaydı ki, uyanınca yüzüme vuran gerçekliğe dayanamadım." Yazarımızın birçok okur tarafından tanınmadığını düşündüğüm için öncelikle yazardan biraz bahsetmek istiyorum. Ömür İklim Demir, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Muhtelif Evhamlar Kitabı
Muhtelif Evhamlar KitabıÖmür İklim Demir · Yapı Kredi Yayınları · 20197,3bin okunma
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Cem'leri tanıyabilmek için işaretleri hafife almayın!!!
İlişkilerde bizi yanıltan sözleri, davranışları iyi yakalamak gerekir.Bunun için de bilmek! "Henüz bir parçası olmamışsanız ilişkinin (arkadaşlığın ya da bir başlangıcın),gıyabınızda yaşananlardan kendinizi korumanız için size Cem'in başına gelenleri anlatmak isterim. " Klasik bir aldatma hikayesi olabilir. Ama diğer öykülerden ayıran özelliği olayların birbirleriyle olan bağlantısı. Şu şekilde devam edecektir diye senaryo oluşturup, sık sık ters köşe oldum ve kitabı elimden bırakmak imkansız bir hale geldi. Kimin hayata neyle tutunduğunu ya da çabasını bilemeyiz.Ağzımızdan çıkan sözcükler, birinin bardağının son damlası, 20 TL 'ye evrilmiş bir veda mektubu olabilir.Ah, Şevket Usta! Görmek istediklerimizle, aslolanlar çoğunlukla örtüşmezler.Ufak ip uçlarıyla, gerçeği haykırırlar.Peki biz baktığımızı görmek için uğraş veriyor muyuz? "Çoğu zaman bahtımız bizden yanadır.İşaretler bırakır etrafımıza.Farkına varırsak bahtiyar, varmazsak bahtı karayızdır. "
Melekler Katı
Melekler KatıBarış Bilen · İkinci Adam Yayınları · 202332 okunma
ZİYAN ETTİKLERİMİZ KENDİ EVLATLARIMIZ Milli Eğitim Bakanı Yılmaz NTV’ye çıktı.. Liseye geçişte uygulanacak yeni yöntemi anlattı.. Aslında anlatmadı.. Çünkü daha karar verilmemiş.. Bakan şöyle de olabilir böyle de diyor.. Üç alternatif olduğunu söylüyor.. Söyle olursa bu sakıncası var, böyle olursa şu sakıncası olabilir diyor.. Anlaşılan kafalar
"İtirazım Var" filminden vaaz sahnesi;
İhtiyaçtan fazla mal haramdır, hırsızlıktır. Altın ve gümüş, yoksullar üzerinde, hegemonya kurmak için kullanılıyor. İnfak edilmiyor. Mülkte şirk koşuluyor. Kırkta bir diye bir şey tutturulmuş gidiyor. Komşusu açken tok yatmamak için zengin mahallelerine taşınanlar var. Peki sokaktaki açtan, yoksuldan haberiniz var mı? Bu dinin klasik fıkıh anlayışı, yeryüzünün sokaklarında aç gezen 1 milyar insan için ne diyor? O fıkıh, Ömer’i vuranların, Ebuzer’i çöle gömenlerin, Ali’yi hançerleyenlerin, Hüseyin’i susuz bırakanların, Medine’yi yağmalayarak 900 sahabe kadına tecavüz edenlerin ve Kabe’yi mancınıkla ateşe verenlerin fıkıhıdır. O fıkıhtan bir şey çıkmaz. O, zenginlerin, kodamanların, cariye ve köle sahibi olma peşine düşmüşlerin fıkıhıdır. Sultanların, harem ağalarının, zindandan İmam-ı Azam’ın kırbaçtan morarmış cesedini çıkaranların, kırkta bircilerin fıkıhıdır. Zaman, ayağa kalkmak zamanıdır. Ebu Zerr Gifari’nin dediği gibi ‘Geceyi aç geçirip de kılıcına davranmayanın aklından şüphe ederim..
Reklam
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Filler Sultanı İle Kırmızı Sakallı TopalKarınca Okudum bitti. Ben bu kitabı haziran ayında okumuştum ve yorumunu şimdi yapıyorum. O kadar çok kitabım var ki yorum bekleyen neyse sırasıyla hepsine yapacağım inşallah. Yaşar Kemal kalemini seviyorum ve bu kitabıyla daha çok sevdim. Yazardan okuduğum bu üçüncü kitap. İlk okuduğum kitabını sevmemiştim ama o dönem çok fazla klasik okuyan birisi değildim. ikinci olarak İnce Memed 1 okumuştum onunla yazarın kalemini sevmeye başlamıştım. Bu kitapla daha sevdim. Hayvanlar üzerinden okuyoruz kitabı. Yazar o kadar güzel eleştirme yapmış ki hayran kaldım. Çok güzel konulara değinmiş Yaşar Kemal. Güçlü ile güçsüzün savaşı. Filler Sultanı her istediğini yaptıran birisi yan gelip oturan elini bir şeye sürmeyen emirler yağdıran. Bir çok insanda böyle değil mi zaten. Karıncalarda korkusundan emirleri yerine getirmeye çalışıyorlar. Tabi içlerinden bu emirlere uymak istemeyenler de var. 7'den 70'e herkesin sevebileceği bir kitap. Demem o ki okuyun. Akıcı ve sürükleyici bir kitap. Resimlerlede bu anlatım güzelleşmiş. Evet kimler okudu bakalım.
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal KarıncaYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 201710,3bin okunma
180 syf.
8/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Ah, Nazime Hanım Ahhh... Bir anne düşünün ki kendi menfaatleri için beş kişinin hayatını kararttı. Bir anne olarak evet bende çocuğuma düşkünüm ama bu onun ayrı bir birey olmasını, isteklerini yok saymamı gerektirmez. Gerektirmemeli. Bu hayatı kendisi görüp yaşamalı, onun istekleri ve düşünceleri ön planda olmalı, o neyden mutluluk duyarsa o gerçekleştirilmeli. Ama Nazime Hanım bırakın bunların onda birini yapmayı birini bile kabul edememiş bir anne. Neyseki Nedim kendisini geliştirmeyi, isteklerini gizli gizli de olsa yapmayı başardı. Tek bir şey hariç. Aşkı. İşte o zaman hayatı kararmaya başladı. Çünkü annesi sevdiği kadını istemiyor ve bambaşka bir dünyaya sokmak için elinden geleni yapıyordu:( Okunmasının uzun sürmesi malesef benden kaynaklı yoksa akıcı bir eser. Ve bu aralar Türk klasikleri daha çok dikkatimi çekmeye başladı. Sanırım kaos ve dramın bol olmasından kaynaklı:) Bol bol sinir olsanız da okumanız gereken güzel bir klasik :) Ayriyetten okurken eşlik ettiği için(daha doğrusu başlayıp hemen bitiren) canım @zmry_ teşekkür ederim :)
Ah, Anne
Ah, AnneFazlı Necip · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021474 okunma
Hasan Âli Yücel diyor ki:
"Köy Enstitüleri ilkesi, bu pratik ilke tamamiyle bizimdir. Taklit değildir. Türkçe buluştur. Benzersizdir. Çünkü, millet sevgisi gibi bir kaynaktan ilhamını almıştır. Pedagoji kitapları yazmaz, klasik pedagoglar bilmez. Bilmezler, çünkü bir eğitim kuramı değil, ulusal bir kalkınmanın temel ilkesidir ve onun gerçekleşmesi, hayata geçmesi atılımıdır... *****
Sayfa 30 - Edebiyatçılar DerneğiKitabı okudu
Biraz da klâsik müzik olsun demi.😁 Üsküdar'a gider iken...
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.