Kozmik Kokteyl
Dünya üzerindeki okyanuslar, tarihin çok erken dönemlerinde ortaya çıktılar ama nasıl oluştukları bizler için hâlâ bir sır. Güneş'e bu kadar yakın olunduğunda, protogezegensel madde içinde suyun tutulabilmesi pek olası değil. Stardart açıklama, okyanusların Geç Dönem Ağır Bombardıman sırasında kuyrukluyıldızlar ve asteroitler gibi buzlu gökcisimleriyle birlikte geldiği yönünde.
Muhalefet adına hep aynı kökten firlama muvaza partilerinin dal ve yaprak hududunu aşmayıcı küçük ıslah ve pudralama tenkidlerinden başka bir şeye tahammül edemeyen bir âlemde, siyasî bir oluş kabul eder misiniz?
Sayfa 446 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ahir zamanın da güzel yanları var;
"Bu ümmet'in kıyamete kadar kalması kesindir. kökten bir azapla eski ümmetlerde olduğu gibi helak olup gitmeyecektir. Düşüp kalksa da yığılıp kalmayacaktır. Ümmet ahir Zamana rağmen korunmuş bir Ümmet'tir." ~~ Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki: "Ümmet'im yağmur gibidir. Başı mı hayırlıdır sonu mu hayırlıdır bilinmez."
"Kimi zaman ruhta yer yarılır, gök sarsılır, kaynar sular akar, dağlar devrilir. Ruh, kendi cehennemine düşmüştür. Kimi zaman da bir genişlik, bir açılış, bir gümüş serpinti ruha sükûnet bağışlamakta. Ruhun ölümü insanı sıkıntıdan sıkıntıya çekmekte, ruhun dirilişi, sevinçten sevince ulaştırmakta. İnsan, Allah'a dönmekte. Allah'ın Diri isminden gelen bir solukta canlanmakta. Ruhun ölümü bile maddeye tutsak oluşunda iken ruhun ölümünden maddenin diriliş tohumu nasıl doğardı? Maddenin azgınlığıydı bu, dirilişi değil. Maddenin dirilişi, ruhun dirilişinde malzeme olabildiği sürece doğru olabilirdi. Hakikati bir hayale çivilemek istediler. Ruhun ölümünden kast ettiğimiz onun kökten yok oluşu değil, varoluş hikmetinden habersiz oluşu, uzak kalışıdır. Dirilişini tazelemesi için Diri olandan kopmamak gerektiğini unutuşudur. Ruhun çilesi, o yurttan bir ses, bir yankıdır. Ruhun dirilişi, cennetten bir yansıma, ruhun ölümü cehennemden bir yansıma. Ah sabırsız yüreğim. Dağın bir yemiş gibi olgunlaşmasını beklemeyen, aydınlıksız, dehlizi yüreğim. Yağmalanmış zenginliğim. Çalınmış ülkem. Kaybolmuş ziyaretim. Lekelenen melek vaktim. Ölümsüz bir kabre asılmış kentim. Günah çelengi bedenim. Yasağın kirecine batmış kalbim. Dağılmış kalbimin son izleri düşlerim... Ah, beynimin besini insan. Beynim, insansız ölmekte ..
Balkonda oturmuş mutlu mesut çayını içerken, hayat daha böyle bir milyar nefis çayın zarif bardaklarda onu beklediğini fısıldıyor kulağına, yanında da mercimekli köfteyle kurabiye var, diyor. Hayatın bu manasız, sinir bozucu zenginliği ve vaatleri karşısında çıldırıp delirmemek için hayal kuruyorum diye düşünüyor Cemil. O bulanık genişliği, o yankısız boşluğu, hayallerimin görsel yankılarıyla doldurmaya çalışıyorum. Sahip olduğum şeyleri küçümseyen, yaşadığım anı küçümseyen, bana durmadan daha yaşanacak çok şey olduğunu söyleyen hayat ile başka türlü nasıl baş edebilirim? Ya böyle kendi kendini hayalleriyle avutan biri olacağım ya da gördüğüm her şeye saldıracağım. İnsan olmak ne zor şey!!
2 • ISAAC NEWTON (1642-1727)
Ama son beş yüz yıldır modern bilimin gelişmesiyle insanların gündelik hayatları da kökten değişmiştir. Giydiklerimiz, yediklerimiz, yaptığımız işler ve boş zamanlarımızı değerlendirme şeklimiz M.S. 1500’ün insanlarından çok ama çok farklıdır. Bilimsel keşifler yalnızca teknoloji ve ekonomide köklü değişikler yapmakla kalmamış; siyaset, dinsel düşünce, sanat ve felsefeyi de tamamen değiştirmiştir.
Sayfa 35 - Güney KitapKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 891 ile 900 arasındakiler gösteriliyor.