Hollanda Hollandalı ressamların çoğu Van Eyck’ın analitik görüşe dayanıyordu. Bu görüş ressamın hiç veya çok az yorum yaparak görsel bir saptama ortaya koymasından başka bir şey değildi. Başka bir takım ressamlar ise, esinleri, kompozisyon konusundaki deneyimleri ve figürlerinin gerçekçi boyutları ile Avrupa sanatına, özellikle romanizm aracılığıyla bağlıydılar.
Sayfa 386Kitabı okudu
Öğretmen, sınıftaki çocuklardan, büyüdükleri zaman olmak istedikleri kişinin bir kompozisyonunu yazmalarını istedi. Çocuklar, yıllar sonra nasıl bir hayat istiyorlarsa, onu hayal edecek ve yazıya dökeceklerdi. Çocuklardan biri, yıllar sonra inşa etmeyi planladığı muhteşem bir at çiftliğinin detaylarını yazdı kompozisyonunda. Hayalini en ince
Reklam
Hayat duygularla çalışılacak ve resmedilecek bir kompozisyon, aynı zamanda mantıklı yazılacak bir rapor gibidir.
“Cinsel rakibinin başarısızlığını görmek kendi cinsel cazibemize dair algımızı iyileştirir. Bir grup öğrenci, akranlarının başına gelen talihsizlikleri anlatan hikayeler okur; sınavda kopya çekerken yakalanma veya berberin saçları berbat etmesi gibi. Kadın öğrenciler, başka bir kadın öğrencinin görünümü ile ilgili sıkıntı yaşadığını (fazla kilo, sivilce gibi) okuduklarında, kompozisyon ödevinden kötü not almak gibi başka tür aksiliklere kıyasla Schadenfreude hissini daha yoğun yaşadıklarını söylerler. Erkek öğrencilerse, başka bir erkek öğrencinin psikologların ‘statü’ kaybı diye adlandırdığı durumu yaşadığını (sınavı kaçırma, seminer dersinde aptalca bir yanıt verme gibi) okuduklarında, örneğin söz konusu kişinin kilo almasına kıyasla daha fazla keyif aldıklarını ifade ederler. İncelemeyi yapanlar, en azından üniversite öğrencileri arasında Schadenfreude’nın en yoğun halinin, cinsel rakibi geleneksel olarak toplumsal cinsiyetinin cazibesiyle ilişkilendirilmiş niteliklerle bağlantılı bir talihsizlik yaşadığında hissedildiği sonucuna varır. … Potansiyel bir rakibin başına gelen aksilik ona kıyasla kendimizi daha seksi hissetmemizi sağlar. Kendi cazibemize daha yüksek not verdiğimizde kaçınılmaz olarak tüm o korkunç flörtleşme ve çıkma teklif etme meselelerine daha güvenle ve istekle yaklaşırız. Kim böyle biriyle yatmak istemez ki?”
Ah Kalbim
Canınla süpür Cânânın kapısını Merhaba Canan, rahatsız etmediğimi ümit ediyorum, yanına geldim çünkü söyleyeceklerim var sana, bugün senelerdir bir türlü bitiremediğim bir meseleyi burada nihayet başlatmaya geldim, lafı uzatmayacağım, biliyorum ki uzatırsam sadede hiç gelemeyeceğim, ben seni seviyorum. Canan, öyle böyle değil çok seviyorum, hani
Müzik türleri açısından XV. yüzyıl haklı olarak "chanson dönemi" olarak tanımlanmıştır, Çünkü bu şiir-müzik türü Orta Avrupa'nın tüm saraylannda hakim hale gelir. Çok sesli müzik dili, chanson [şarkı] yoluyla önemli bir değişime uğrar: XIV. yüzyılın ars novasının [yeni sanat] kompozisyon alanındaki anlaşılması güç inceliklerinin yerini, dinlenmesi daha kolay melodik bir cümleye bırakmaya başlar; daha belirgin bir şekilde ortaya çıkan üst ses sıklıkla ana melodiyi üstlenir; tonlar da "a cappella" [eşliksiz koro] çok-sesli vokal müzikte standart hale gelecek olan bassus, tenor, altus ve cantus ("soprano")şeklinde ayrılacaktır. Ama yüzyılın ikinci yarısında chansonWl hakimiyeti zayıflar ve İtalya saraylarındaki frottola gibi yeni "ulusal" türler gelişmeye ve rağbet görmeye başlar. Litürjik çok-sesli müzik alanında da yeni bir dönem başlar; motette, ağırlıklı olarak izoritmi tekniği temel almaya devam edilse de, daha akıcı ve melodik cümleler kullanılırken çok¬ sesli ayin müziğinde Ordinariumun [litürjinin değişmeyen kısmı] tüm bölümlerinde cantus finnus[sabit melodi] kompozisyon ilkesi kabul edilir(yani kontrpuan için temel olarak aynı melodi kullanılır), hatta seküler melodilere de başvurulur-"L'homme anne" [Silahlı Şövalye] başlıklı ayin müziklerini göz önüne almak yeterli olacaktır.
Alfa YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.