Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
~~ŞİDDETİN SESLERİNE TEPKİSİZ KALAN KOMŞULAR MÜZİK SESİNE TEPKİ GÖSTERİRLER ...
İnsan soyu İletkenliğiyle ünlüdür öteki türler arasında İki insan Başka hiçbir yaratıkta olmayan Geçirgen bağın başlatıcısıdır Anneler ve babalar Oğullar, kızlar, hısımlar Komşular, hemşeriler, yurttaşlar Hangileri arasından seçilirse seçilsin İki insan bir araya gelince O geçirgen bağa bir ilmek atar Bazen fiyonk olur arada Bazen her şey düğümlenir Yine de sonuna kadar Bu bağın götürdüğü Yere kadar gitmez İnsanlar Dostluğa, kandaşlığa, aşka evet Evet ama nereye kadar?
Reklam
Gelge­lelim, kadın geri döndü ve adam her pazar sanki hiçbir şey olmamış gibi vaaz vermeye devam etti, insanlara, hastala­ra ziyarete giderek ve kilise hakkında konuşarak. Ama karı­sı bir daha kiliseye gelmedi ve kadınlar ona ziyarete gitmeyi, papaz evine uğramayı kestiler. Ve iki yandaki komşular bile artık kadını evinde görmez oldular. Ve çok geçmeden sanki hiç orada olmadığına, papazın bir karısı bile olmadığına ka­rar vermiş gibi. Ve o her pazar onlara vaaz vererek, artık ka­dının akrabalarına gittiğini bile söylemeyerek Belki buna se­vinmişti, diye düşündü kasabalı. Belki sevinmişti artık yalan söylemek zorunda olmadığına. Onun için kimse kadını görmedi trene binerken cuma gü­nü ya da belki cumartesiydi, aynı gün. Pazar sabahının gazetesiydi gördükleri, cumartesi gecesi Memphis'te bir otelin penceresinden atladığını ya da düştüğünü söyleyen ve öldü­ğünü. Odada yanında bir erkek vardı. Tutuklandı. Sarhoş­tu.
Sayfa 64 - Light in August, William Faulkner, İletişim Yayınları, Çeviri ve Önsöz: Murat Belge, 5. Baskı, 2015Kitabı okudu
İnsanlar, saygı duyulmaktansa, kıskanılmayı arzulamaktadırlar. Geçtiğimiz yıllarda izleyiciye sunulan bir reklam "Komşuna fark atacaksın" diyordu. Burada şehir hayatının bilinçaltını okumak mümkündür: Komşular, birlikte esenlik içinde yaşamak için değil, yarışmak içindir. Ve onlar geçildiği ölçüde biz başarılıyız demektir.
Sayfa 86 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
"Komşular başkalarının işine karışmasalar olmaz mı, anlayamıyorum," deyip duruyordu.
Sayfa 259 - 3.basım: Mart 2020, İstanbul| Çeviri: Nihal YeğinobalıKitabı okuyor
Hıdrellez akşamı tüm komşular bahçede toplandılar. Ben çığlıkları duyunca evden koşarak çıktım. Ateşi gören çığlığı koyveriyordu. Hıdrellez akşamı annem öyle bir ateş yakmıştı ki apartmanın ikinci katında kadar çıkıyordu alevler. Ateş yakmamış ateşi bulmuştu sanki. Kadının içinde bir kundakçı varmış meğer. ... Ateşin diğer tarafına geçen herkeste tavuk tüyü yanığı gibi bir koku vardı. Herkes tütsüleniyordu, kol bacak kılları yananlar iyi yırttı sayılırdı. Kaşı yanan vardı. Bir nevi ilkel epilasyon merkezi kurmuştu annem.
Sayfa 193Kitabı okudu
Reklam
Ne oldu, komşular neden artık kapıları açmıyor. Bütün ba­balarım demek artık başkalarını seviyor. Bir tanecik annem toprak altında acısından çürüyor. Kilisenin kulesine lanet olsun. Caminin kubbesi yere batsın. Bütün tanrılar bana düşman.
Sokrates elli yaşına geldiğinde Xanthippe ile evlendi. Şoven tarihçi­ler Xanthippe’yi “huysuz bir karı” ola­rak tasvir ederler, ancak Sokrates’le geçirilen bir hayat gerçekten de kolay olmasa gerekti. Zamanını sokaklarda insanlarla tartışarak geçiren, eve bir kuruş dahi para getirmeyen, arkadaş­larıyla sürekli içmeye gittiği için (ha­la züğürt bir şekilde) evine düzensiz saatlerde gelen ve tüm filozoflar gibi komşular tarafından alay konusu olan bir insanla birlikte yaşadığınızı düşünün.
Ruhu kendiliğinden etkileyen huzur dolu mekanlar vardır. Loş bir sokak, kendi halinde komşular.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.