Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
" Yaralayan kişinin pişmanlıktan kendini yiyip bitirdiğini, olanlara önem affettiğini bilmenin bir teselli olacağını mı düşünüyorum ? Bu teselli olsa olsa yalnız olmama, kendi beni ile başkası arasında bağlantılar kurma gereksinmesinden doğabilir.Ayrıca, bu insan özellikle beni değil de yalnızca bir canlı olarak bir insanı yaralamış olmaktan ötürü pişmanlık duysa, onun pişmanlığını arzu eder miydim ? Demek ki içimdeki insanın değil, özellikle benim tanınmam, bana üzüntü duyulması, benim sevilmem gerekiyor. "
Sayfa 56
Yataktan kalktığımda kim olduğumu hatırlamak için aynaya bakıyorum.
Reklam
Benlik Teknolojileri
Benlik Teknolojileri: bireylerin kendi bedenleri ve ruhları, düşünceleri, hareket tarzları ve varoluş biçimleri üzerinde, kendi olanaklarını kullanarak ya da başkalarının yardımlarıyla bir dizi eylemde bulunmalarını ve böylece belirli bir mutluluk, arınmışlık, bilgelik, kusursuzluk ya da ölümsüzlük haline ulaşmak üzere kendilerini dönüştürmelerini sağlarlar.
Sayfa 72
Dindinha bir seferinde mutluluğun “yüreğimizde parlayan bir güneş” olduğunu söylemişti. Güneş her şeyi mutlulukla aydınlatıyordu. Eğer bu doğruysa, her şeyi güzelleştiren şey göğsümde pırpır eden yüreğimdi...
Sayfa 148Kitabı okudu
Benlik bilinci, geçmişte kişiye nasıl davranıldığı, neler söylenildiği ile oluşur. Benlik bilincini değiştirip, kendini tanıma yoluyla yeniden biçimlendirme durumuna geçilmezse, gerçeğe uymayan benlik bilinci ömür boyu sürer.
Reklam
Benlik bilinci, kişilerin kendileriyle ilgili, kafalarında taşıdıkları bir resme benzetilebilir. Kendini değersiz bulan kişinin resmi çarpıtılmış, gerçeği temsil etmeyen, yamuklaştırılmış bir resimdir. Her insan, kafasında taşıdığı "benlik resmi"ni gerçekleştirmeye yönelir. Bu resim ne kadar gerçekten uzak olursa olsun, zamanla sanki gerçekmiş gibi kişinin yaşamını etkilemeye başlar.
Sayfa 120Kitabı okudu
Benlik oluştuktan sonra kişi, diğerleriyle olduğu gibi, kendisiyle de iletişim kurabilir. Kendisiyle kurulan iletişim sonsuza dek sürmez, mutlaka bir süre sonra bu iletişimin başkalarıyla kurulan toplumsal iletişim biçimine dönüşmesi gerekir. Yoksa kişilerde akil hastalığı belirtileri ortaya çıkar
Sayfa 112Kitabı okudu
"Kendinizi nasıl gördüğünüzü asla tam olarak bilemem ve siz de kendimle nasıl bir ilişki kurduğumu asla tam olarak bilemezsiniz."
Sayfa 91 - Okuyanus yayınlarıKitabı okudu
Hepimizin, sürekliliği ve anlamıyla hayatımızı oluşturan içsel bir anlatısı, bir hayat hikâyesi vardır. Her birimizin bir “anlatı” kurduğu ve bu anlatıyı yaşadığı söyleyebilir. Bu anlatı aynı zamanda bizdir, bizim kimliğimizdir.
Reklam
Vaktiyle bir "benliğim" vardı, artık sadece bir nesneyim... Yalnızlığın bütün uyuşturucularını tıka basa alıyorum; dünyanın uyuşturucuları bana benliğimi unutturmayacak kadar hafiftiler.
Sayfa 13 - Metis & 13. Baskı & Çürümenin Kitabı & Anti - PeygamberKitabı okudu
Fransız filozof Descartes, söylentiye göre, bütün gün yalnız kalıp düşünmek için evindeki büyük kuzinenin içine kapatmış kendini. Akşam kuzineden çıktığında söylediği "Düşünüyorum öyleyse varım." olmuş. Yani ben bir birey olarak varım çünkü düşünen bir varlığım. Ne yazık ki bu yeterli değildir. Siz ve ben kendimizi bir düşünceden ibaret olarak görmeyiz. Bizler kendimizi bir ortamda bir şeyler yapıyor olarak görürüz ve o ortamda neler yaşayacağımızı kurarız. Başka bir deyişle, biz düşünen, hisseden, algılayan ve davranan bir bütünüz. Benliğimiz oynadığımız rollerin toplamı değil, rolleri oynadığımızdan bizi haberdar eden kapasitenin toplamıdır. Değişik yönlerimizi izleyebildiğimiz ve fark edebildiğimiz merkeze "benlik" diyoruz.
255 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.