Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Demokrasi
“Doktora tezimi bitirdiğim zaman sekiz yıldır Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşıyordum ve orada cahil ve görgüsüz bir halkın idareyi elinde tutmasının üzerimde yarattığı moral çöküntüsünü ilk kez hissetmiştim.”
...gerçek demokrasi hiçbir zaman var olmamıştır ve olmayacaktır.
Reklam
Başka milletleri taklit yolu ile, milletin yapısına uygun olmadan yapılan demokrasiler istibdat kadar zararlıdır (örneği: Fransa).
En Sinsi Tehlike / Üç RejimKitabı okudu
Muhtelif demokrasiler içinde, bir milletin iç olgunlaşmasıyla ve kendi kendine elde ettiği demokrasi faydalıdır.
En Sinsi Tehlike / Üç RejimKitabı okudu
Gerçekte, demokrasinin temel amacı toplum yaşamında her insana mümkün olduğu kadar geniş bir özgürlük sağlamaktır.
Sayfa 24 - SosyalKitabı okudu
“insanların eşit olmadığı durumlarda herkese eşit davranmak adaletsizliktir.”
Aristoteles
Aristoteles
Reklam
Burjuva demokrasilerinde her vatandaş kanun karşısında eşittir, ama bazıları daha fazla eşittir.
Sayfa 99 - İş bankasi kültur yayınlarıKitabı okudu
Fakat şurası da unutulmamalıdır ki demokratik yönetim her zaman yüceltilen ve gıpta ile bakılan bir yönetim şekli değildi. Demokrasinin; Herodotos, Perikles, Sokrates gibi taraftarları varsa da Aristophanes, Ksenophon, Platon, Aristoteles gibi güçlü muhalifleri de vardı. Demokrasiye karşı olanlara göre ancak soylular, zenginler ve eğitimliler devleti iyi bir şekilde yönetebilirdi; devlet yönetimi cahil halk tabakasına ya da “ayaktakımına” bırakılamayacak kadar ciddi bir işti.
ATİNA
Her ne kadar antik demokraside sadece erkeklerin yurttaş olarak temsil edildikleri ve bu yüzden günümüz demokrasi kavramından farklı ve sınırlı olduğu ortadaysa da, AtinalIların bu kısıtlı demokrasiye kralları, aristokratları ve tiranları devirerek ulaştıkları düşünüldüğünde “demokrasiye” ulaşılan yolda küçümsenmeyecek adımlar atıldığı görülmektedir
Əgər Avropa İttifaqı özü Avropa İttifaqına qəbul olunmaq üçün ərizə versəydi, onu çətin ki, bu təşkilata qəbul edərdilər.
Reklam
İsteyen istediğini söyleyebilmekte, isteyen istediğini seçebilmekte ve fakat işler yine o toplumdaki merkez gücün ihtiyaç duyduğu istikamette şekil almaktadır. Kısacası ve açıkçası, bir siyasi rejim ne kadar demokratik olursa olsun orada ancak asıl gücü elinde tutanların borusu ötmektedir. Öyleyse neden demokrasiler vazgeçilmez ve övgüye değer sayılmaktadır?
Bu gün demokrasi talebi yaygınlaşmışsa, demokrasi marifetiyle özgürlük ortamının sağlanacağı umulduğu içindir.
Batı dünyasında laiklik Kilise ile devletin uzlaşmasını (veya din ve devlet otoritelerinin ayrışmasını) ifade ederken; Türkiye Cumhuriyeti, daha baştan, teşkilatlanmasını dine karşı gerçekleştirmiş ve dini devletin denetimi altına almıştır.
Batı'da demokrasi kendi içsel ve yapısal şartlarının doğal hâsılası olarak ortaya çıkmış ve yerleşmişken, Türkiye'de demokrasi zorlamayla hayatımıza geçirilmeye çalışılıyor.
Bu Anayasalar ağız birliği hâlinde gerek bizzat kendi hükümleri arasında yer alan maddelerde gerek diğer yasalarda yer alan hükümlerde, halkın dışlanmasını öngören, devletin esas teşkilatinın dine karşı yapılanmasını sağlayan hükümlerin değiştirilemeyeceği ilkesi üzerine bina edilmiştir.
303 öğeden 136 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.