' insanın yüzüne kanın hücum etmesi gibi sadece o yüz hep içimden yükselerek gözlerimin önüne geliyordu, onu seyretmek benim için heyecan verici bir mutluluktu ve ben onu –düşüncesi bile ürkütücüydü!–bir ya da iki saat içinde son kez görecektim.'
Sayfa 57
“Heyecan duymak demek henüz tatmin olmamışlık demektir.”
Sayfa 101 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
tekrarlar heyecanı bile nasıl da monotonlaştırıyor!
Sayfa 43Kitabı okudu
"Onu heyecanlandıran, yüreğini pırpır ettiren kızın anlattıkları değil, kendisiydi."
"Ona ilk kez rastladığım zaman, garip bir heyecana kapıldığımı hissettim."
"Yüzüme umursamaz bir gülümseme yapıştırdım, karnımdaki garip çırpınışları dikkate almamak için elimden geleni yaptım. Ayrıca omurgamdan yukarı tırmanan garip, küçük karıncalanmayı da. Ve göğsümün aynı anda hem kasılmasını hem de hafiflemesini de."
"Hayat bir şeyleri yüzüne gözüne bulaştırmaktan ibaret.
Ve eğer mükemmel olsaydık, bu kadar heyecanlı olmazdı."
Bizi ayağa kaldıran şey, heyecanlandığımız anlara dönmemiz olacak.
Sayfa 180Kitabı okudu
"Böylesine seksi ve muhteşem bir adamı yerinde duramayacak kadar azdırdığını bilmek içini vahşi bir heyecanla doldurdu.."
