Zor günlerin ağabeyi...
Onu görünce, ismine bir yerde rastlayınca ya da konu ondan açılınca içim rahatlıyor, kalbim ferahlıyor.
Bir türlü memnun edemediği çiçekleri var: Kasımpatı, küpe çiçeği, buhuru meryem, hüsnü yusuf, yılbaşı çiçeği, karanfil, ıtır, ismini bilmediği bir kaç çiçek daha.
Tadı kaçmış bir de saka.
Onu hep kitap okuyor buluyorum.
Dersine çalışmış gibi emin.
Emin.
Senin yanında ömrüm uzuyor Diyecektim, demedim.
~•~
Dünya bir çarşı. Sermayemiz ömrümüz. Güneş altında eriyen buzlar gibi geçiyor günler. Ömrü verip bir şey almaya geldik buraya. Zaman geçiyor, sermaye tükeniyor ama elde avuçta bir şey yok.
Buyurun size hüsran!
~•~
Eskiden şu anki yaşına geldiğinde nasıl bir hayat istiyordun? Şimdi o istediğin hayatı kazandın mı? Geçmişten bu güne kadar yolculuk yap. Şu an bulunduğun zamana, kaldığın yere, bu kitabı okuduğun güne kadar.