Bu dönemde sansür ve "zararlı yayınlar"ın yakılması işi Encümen-i Teftiş ve Muayene adlı bir kurula verildi (1881). Gazete ve dergilerin sansürü ise Matbuat Müdürlüğü'ndeki bir kurula verilmişti (1878). Gazetelerin uymaları gereken esasları bunları bildiren 9 maddelik gizli yönetmelikte, her şeyden önce padişahın sağlığı, ürün durumu, ticaret ve sanayinin ilerlemesi üzerine haberler verilmesi isteniyor; "şahsiyata" ilişkin yazıların, şikayet dilekçelerinin, "Ermenistan" sözcüğünün, yabancı hükümdarlara karşı yapılan gösteri ve suikastların yayınlanması ve bu yönetmelikten gazetelerde söz edilmesi yasaklanıyordu. Uygulamada yasaklanan sözcüklerin listesi hayli uzundur. Bir fikir vermek için şunlar anılabilir: Girit, Makedonya, Kanun-ı Esasî, hukuk-ı millet, ıslahat, hürriyet, müsavat, vatan, cumhuriyet, bomba, dinamit, millet, zulüm, adalet, deli ve birader (Sultan Murat'ı akla getirdiğinden), hasta ("hasta adam"), yıldız, tepe (Saray'ı akla getirdiğinden), sakal, boya ve burun (padişahın boyalı sakalı ve burnu, bu yüzden coğrafyadaki "burun" sözcüğü yerine "çıkıntı" kullanıldı), Reşat (Neş'et adıyla anıldılar), suda eritmek anlamına gelen halletmek (tahttan indirmek anlamına gelen hal' etmek fiiliyle benzeştiğinden), tahtakurusu ("tahtın kurusun" dileğini ses bakımından çağrıştırdığından) vb.