Herkes uyuyor. Birazdan elektrikler kesilecek ve dünyayla iletişiminiz kalmayacak. Mahallenizin etrafı tanklar ve askerlerle çevrildikten sonra kapılarınız tekmelerle kırılacak. Eğer sizin kapınız kırılmadıysa, silah sesleri duyacaksınız. Eşinizin ve çocuğunuzun korku dolu bakışları sizin üzerinizdeyken cesaretinizi toplayıp onları korumaya çalışacaksınız fakat o esnada sizinde kapınız kırılacak. Size kurşun sıkıp ruhunuzu teslim etmenizi bile beklemeden eşinize silahın kabzasıyla vuracaklar, eğer direnirse tekmeyle devam edecekler. Siz ruhunuzu teslim edene kadar çocuğunuzu bıçakla doğramaya başlayacaklar. Umarım eşiniz hamile değildi, fakat eşi hamile olanlarda var elbet. Hamilelerin karınlarını bıçakla yarıp bebeği çıkaracak, evinizin tahta direklerine çivileyecekler. Evde küçük çocuk varsa da, çocuğun gözü önünde annesinin göğsünü kesip çocuğun ağzına verecekler. Sonra çocuğu da öldürecekler...
Tüyleriniz ürperdi değil mi?
Bu gün Azerbaycan tarihinin kanlı sayfalarından biri olan Xocalı qatliamından 30 yıl geçti.
90. yılların başında yaşanan bu katliam sadece Azerbaycan halkına değil, tüm insanlığa, beşeriyyete yapılan en ağır cinayetlerden biridir. Olanları asla unutmadık, unutmucaz, unutdurmucaz.
"Ukrayna'da insanlık ölüyor." diyorlar ya, doğru değil!
Çünkü o insanlık; Afrika'da aç bırakılmış, Bosna'da tecavüze uğramış, Doğu Türkistan'da unutulmuş, Filistin'de terk edilmiş, Çeçenistan'da görmezden gelinmiş, Hocalı'da duyulmamış, Irak'ta aldatılmış, Myanmar'da yakılmış ve en son Suriye'de ölmüştü zaten!
_Savaş olunca benim acı çekmediğimi mi sanıyorsun Tolgonay? Çok, çok acı çekiyorum savaşlarda. Ölen köylüerin güçlü kollarını özlüyorum hep. Tohum eken evlatlarımı yitirmiş olduğum için hep ağlıyorum. Onlar hiç gelmeyecek: Suvankul, Kasım, Caynak ve ölen bütün öteki askerler hiç gelmeyecek. Ben, işlenmeden, ekilmeden bekledikçe, ya da yetiştirdiğim buğdaylar toplanmadan oldukları yerde kaldıkları zamanlar, o gelmeyenleri çağırırım: "Nerdesiniz çiftçilerim? Nerelerdesiniz? Haydi, kalkın gelin, yardım edin bana! Boğuluyorum, ölüyorum evlatlarım.. Yetişin, kurtarın beni!" derim. Ah, ah Suvankul çapasını kavrayup gelebilse, Kasım biçerdöveriyle, Caynak arabasıyla: çıkagelselerdi!... Ama sesime ses vermiyorlar...
_Bu güzel sözlerin için sana teşekkür ederim
Toprak Ana. Biliyorum, sen de onlar için üzülüyor, onları hasretle anıyorsun. Tıpkı benim gibi onlar için gözyaşı döküyorsun. Sagol toprak ana, sag ol!
1 YALANCI
Uzağı yakın, yakını uzak gösterir
2 APTAL
Faydalı olayım derken zarar verir
3 CİMRİ
Gün gelir sana ihtiyacın olan şeyi vermez
4 KORKAK
Zor durumda iken seni yalnız bırakır
5 GÜNAHKÂR
Bir lokmaya seni satar
Cafer-i Sadık
"İnsanlar rahatsız edici buldukları bilgileri görmezden gelmek, inkar etmek ve çürütmek için gözlerini yummanın, kulakları ve ağızlarını kapamanın yollarını daima bulmuşlardır."