Kardeşlerim, bundan sonrasına ben tek başıma gideceğim, siz gelemezsiniz. Yarın hoş çiçekler açacak, kokmuş dünya dönecek, bizim moruk Aydede yıldızlarla birlikte yine yukarıda olacak ve eski dostunuz Alex tek başına kendine bir eş arayacak. Gerçekten de kokmuş, pis bir dünya bu kardeşlerim. Neticede küçük dostunuz size veda ediyor. Bu öyküdeki diğer herkeseyse, kocaman bir caaart kaba kâğıt. Kıçımı öpsünler. Ama siz kardeşlerim, arada sırada da olsa kulunuz Alex'i hatırlayın. Amen. Bok püsür.
Dünyanın en garip haliydi ölüm denen şey. Bir saniye önce adamın vücudunda dolaşmakta olan şey neyse , şimdi vücudunda değildi. Bir anda gitmişti ve artık geri dönmeyecekti.
Eller kadir kıymet bilmiyor anne
Senin kadar kimse sevmiyor anne.
“ Ben de seni en az annem kadar seviyorum “ diye mırıldandı Yusuf. “ Son nefesime kadar da seveceğim. Canım ablam benim… “
Bir insan doğum ve ölüm denen iki büyük yalnızlık arasında hiç yalnız kalmamışlardan değilse, içinde bir türlü ses olup dağılmayan bir çığlığı taşımamışsa , bir anı ya da hayal için hayatını yakabilir.