Yalan söylerken dikkat edin, iz bırakıyorsunuz. Yalan da bir cinayettir ya, katilin cinayet mahalinde bıraktığı her kanıt onu ele verebilir. Aklınızda bulunsun.
Arkadaşım neden her söylenene inanıyorsun, belki yalan söylüyordur diyor. Herkesin kendi bileceği iş, ben inanır geçerim. Aksini bilmediğim sürece, beni muhatap almış her sözü doğru diye kabul ederim. Kim nerde nasıl yalan söylemiş paranoyakça düşünüp duramam. Hayat zaten zor, kendim için daha da zorlaştıramam.
Yalan nedir?
Birinin anlattıklarının gerçek olmaması.
Ya o anlatan anlattıklarına kendi bile inanmışsa?
İşte onun inandığının doğru olmadığını ona anlatmanın hiç bir faydası olmaz. N'apacağız?
İnan"mış" gibi yapıp, aklımızın bir köşesinde tutacağız.
Neden unutmuyoruz ki?
Unutursak, o yalana inanmış oluruz. Tekrar ederse, bilinç altımızdakı mazi ikiye katlanmış acı olarak bize geridönüşüm yapar.
Ne gerek var? Değilmi ya?