Konya, sadece gezmekle değil, görmekle de bitmez. Hatuniye ' nin benzersiz minaresi, 1258 tarihli Sahib-i Ata Cami, Alaaddin Cami' nin ahşap minberi... Bu minberi, Ahlatlı, Hacı Mengim Berti, abanoz ağacından yapmış. Edip Cansever' in " güzellik düşündürücüdür " sözünü, minberin yanında, adeta yaşıyorum. Dokunma isteğinin sonu gelmiyor.
Sayfa 114 - Profil KitapKitabı okudu
Ben Hataydayken Konyadaki arkadaşlarım kar var diyip bana fotoğraf ve videolar atıyorlardı😁 Tabii 2 senedir Konya'da kış aylarında bulundum buna rağmen hâlâ kar görememiş masum bir Hataylı olarak geldiğimde karla kaplı bir Konya ile karşılaşacağım sanıyordum🤭😅 ancak sabah geldiğimde bırakın kar yağmasını yerlerde miniminnak bi kar topusu bile yoktu🥲🥺
Ve şimdi kar başlamış pencere önünde tutmasını bekliyorum😂 tek başına oynamanın pek zevki çıkmaz belki ama kar görmedim de demem artık💃💃💃😂
Ama görmeniz lazım havada nası güzel dans ediyorlar💃🌨❄
🤭😂
Osmanlı saltanatı son bürokrat iken, bürokrasi bile tam Arap, yahut yarı-Araptır. Türkleşmiş hiçbir Arap görmedikten başka, Araplaşmamış Türk'e az rast geliyordum. Arap milliyetçiliği güden Şamlı Azimzadeler, Konya'dan gelme Kemik Hüseyin torunları idi. Halep'in esas familyalarının asılları Türklerdi. Osmanlı İmparatorluğunda itibar, azınlığın imtiyazı olduğu için ve Türk unsuru imtiyazsız olduğu için herhangi bir Müslüman azınlığın çocuğu olmak, Türk olmaktan daha faydalı idi.
Sayfa 38 - PDF
IV Murat
Sultan Murat IV çok cesur ve kuvvetli bir adamdı. Mertçe sözlerden de pek hoşlanırdı. Konya"da bulunduğu sıralarda tek başına iç kaleyi ziyarete gitmiş ve kalenin etrafında ki hendek üzerinde bulunan ağaç köprüyü atla geçmek istemişti. Bunu gören kale bekçisi, gelenin kim olduğunu bilmediği için, öfke ile haykırdı:
"Bre ağa! Attan in; yaya yürü; bu padişah kalesidir; at ile çıkılmaz!"
Padişah bu sözlerden çok hazzetmişti.
Sayfa 127Kitabı okudu
Kitabım olan,"Katilin Özrü" 'nü bulabileceğiniz kitapçılar....
AKÇAĞ BAS.YAY.PAZ.A.Ş ANKARA
Alem Ticaret ve Yayıncılık İSTANBUL
Ankara Yıldırım Basın Yayın ANKARA
Asur Yayınları İSTANBUL
Çamlıca Kırtasiye Kitap BOLU
Enes Kitap Sarayı KONYA
Elif Kitap Basın Yayın İSTANBUL
Eskici Kitabevi TEKİRDAĞ
İnsancıl Sahaf ANKARA
Kitap Sarayı Kültür Sarayı ERZURUM
SalkımSöğüt ERZURUM
Asur Kitabevi İSTANBUL
Ra Kitabevi TRABZON
Sahaf Değişim Kitap Dünyası YOZGAT
Seyhan Müzik Prodiksiyon Kitap İSTANBUL
TDV Yay. Mat. Ve Tic. İşl. Cağaloğlu Yayınevi İSTANBUL
TDV Yay. Mat. Ve Tic. İşl. Çorum Yayınevi ÇORUM
Pan Kitabevi KARŞIYAKA İZMİR
Kırmızı Kedi Yayınevi KARŞIYAKA İZMİR
Serpil Kitabevi KARŞIYAKA İZMİR
II. İnönü Muharebesi
Bu savaşta, ordulardan başka iki taraftan sivil kuvvetler de mücadeleye katılmıştır. Yunan ordusu Rum, Ermeni, hatta Abaza çetelerini kullanmış, "Asi Memiş Çetesi" gibi bazı hainleri Dumlupınar bölgesinde cephede görevlendirmişti.
Türk ordusu da, "Müzaheret Birlikleri" adıyla savaş alanına yakın bölgelerde halkın gönüllü olarak katıldığı Kuvayi Milliye'den geçici bir zaman yararlanmıştı. Konya, Niğde, Akşehir, Isparta, Antalya illerinden, ilçelerinden, köylerinden atlı-yaya olarak koşan bu gönüllülerin şu sıkışık zamanda ordu ya büyük yardımı olmuştu. Bu arada Yörük Ali Efe 200 kadar kızanıyla Denizli bölgesinde Menderes'i kuzeyden aşarak Yunan gerilerine baskınlar düzenliyor, Çerkez Ethem'in komutanlarından Parti Pehlivan şimdi Ankara emrinde çalışıyor ve Borlu'da gerilla savaşı ile Yunanlılara kayıplar verdiriyordu.
Sayfa 313 - İnkılap Kitabevi; 1. Baskı, 18 Mayıs 2017
“Senin Mevlâna’n”
Ey Şems, hangi söz gücendirdi nazende gönlünü. Hangi kem göz incitti gece karası bakışlarını da ansızın çekip gittin bilinmez diyarlara. Sen gittin ya bilmez misin bu dostun deli divane dolaşmakta. Gel ey Şems. Sina’da bayılan Musa aşkına, Kudüs’te kan ağlayan İsa hatırına, Medine’de “ümmetim ümmetim” diye feryat eden Muhammed Muhtar nuru için gel Şems. Konya artık aşk kokmuyor Şems.
Kapı YayınlarıKitabı okudu
Bedreddin ve Musa
Ayrılığın kaçınılmaz olduğunu her ikisi de anlıyordu. Ayrılık acısını biraz olsun hafifletebilmek için Konya'dan aynı gün, ama ayrı ayrı kapılardan çıkıp gitmeye karar verdiler.
Sayfa 100 - Kor KitapKitabı okudu
Bilemedim düşmanımı dostumu
Hapishanelere serdim postumu
Anlamadım yârim bana küstü mü ?
Göğüs gerdim dayanılmaz gamlara
Yirmi beş yaşında düştüm damlara
Yine bahar geldi yeşil Meram'a
Sayfa 101Kitabı okudu
Derviş ve şeyh adabıyla Türkmenin inançları, hayat tarzı, kılık kıyafeti, XIII.-XIV yüzyıllar Konya, Kayseri, Sivas, Tokat, Niğde ve Amasya gibi büyük Anadolu şehirlerinin Sünni halkının gelenek ve görenekleriyle uyuşmuyordu. Selçuklu sultanlarıyla valiler onlardan nefret ediyorlar, Sünni ulema ve Mevlevî uluları onları Müslüman saymadıkları bir yana, adam yerine bile koymuyorlardı.
Sayfa 90 - Alfa Yayınları
