“Sen böyleyken seninle konuşamam. Tam bir şey gibi davranıyorsun, şey gibi…”
Mack kaşlarını kaldırdı.
Liv ellerini beline yerleştirdi. “ Aşırı korumacı bir erkek arkadaş gibi.”
“Çünkü öyleyim! Belki dün geceden sonra fark etmedin tatlım ama ben sana abayı yaktım.”
Çaresizlik, çocuklara çok erken yaşlarda, kurtarıcı olan ebeveyn yoluyla Öğretilir. Buna örnek kendi ihtiyaç duyulma ihtiyacı yüzünden çocuğunun her şeyini kendi yapan, aşırı korumacı anne babalardır. Bu ebeveynler şöyle der: “Dur, ben senin yerine yaparım,” ya da, “Sen çok küçüksün, bırak abin yapsın.” Böylece çocuk sürekli olarak yaşından, cinsiyetinden (“Kızlar bunu yapamaz,” ya da, “Erkeklerin onu yapmaması lazım”) ya da beceri eksikliğinden dolayı kendisi yerine onu yapacak başka birine ihtiyaç olduğu mesajını alır. Bu tam anlamıyla tekrar ve tekrar başka birine bağımlı olmasına kişinin koşullanmasıdır.
Bayılma ve "bilinç açıkken bayılayazma", "savaş ya da sıvış" taktiğine korumacı bir alternatif getiren, hayat kurtarıcı "üçüncü seçenek" olarak evrilmiş olabilir.
canlılar, sadece bencil birer makineden ibaret değildir; öncelikle birinci derece akrabalarına, sonrasındaysa kademeli olarak gruplarına, türlerine ve genel olarak canlılara yönelik korumacı ve kayırmacı davranışlar sergileyebilirler.
Koruyucu anne çocuğunu korurken ona kendisini korumayı öğreten annedir. Bu tutum hem çocuğun kendine güvenini artıracak hem de onun hayatın güçlükleriyle başa çıkmasını sağlayacaktır. Buna karşın korumacı anne çocuğunu korumayı yıllar boyunca sürdürecek böylece çocuğunu koruduğunu düşünürken aslında hiç istemeden onu kendine güvenmeyen bir kişilikle büyütmüş olacaktır.
Türkiye'nin bağımsızlığını savunan biri iseniz, sizin hasımlarınız kendilerince güçlü saydıkları bir görüşle karşınıza çıkacaklardır: Bağımsızlık, dünya toplumlarının bir önceki evresine ait bir kavramdır. Bu yüzden modası geçmiş bir anlayış olarak hesap dışı bırakılmalıdır. Dünya toplumları endüstri çağını yaşarken, ülkelerin millî pazarları
Yeni toplum düzeni, paylaşmanın olumlu ve tamamen doğal bir insan içgüdüsü oldugu farkındalığı üzerine kurulacaktır. Bu bakış, alışmış olduğumuz mülkiyetçi ve korumacı bozulmaların aksine, kolektif dayanışmamıza anlam katmaktadır. Kolektif dayanışmamızın yenilenen bu dışavurumu geçmişin en iyi yönleri ile bugün ve yarının en uygun yeniliklerinin birleşiminden doğacaktır. Biz izin verirsek, hayatta kalma güdülerimiz bizi sürdürülebilir olmayan, desteklenebilir olmayan ve tamamen yabancılaştırıcı servet yarışı için bir zamanlar terk ettiğimiz yaşam biçimine götürecektir.
Yeni Osmanlılardan bazı kalemler, “yerli tüccar zümresi” oluşturulmasını isterken bir tür “iktisadi millileştirme” talep ediyordu. Bilindiği gibi Türkçüler arasında bu bağlamda iktisadi bağımlılığa dikkat çekenler Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Tekin Alp ile Parvus takma adıyla bilinen ve Türk Yurdu’nda uyarı dolu yazılar kaleme alan Alexander Helphand olmuştu. Özellikle I. Dünya Savaşı’na giderken ve savaş yıllarında, daha çok Alman tarihçi okulunun etkisiyle ortaya konan görüşler neticesinde bir “milli ekonomi” yaratılması gerektiği noktasında birleşildi. Ancak “milli ekonomi” görüşünün içerdiği korumacı yaklaşım, kapsamlı bir emperyalizm eleştirisine esin kaynağı olmadı.
Paris Sweeney başarılı bir ressamdır. Bir yıl önce hayaletleri görmeye başlayınca bazı psişik güçleri olduğunu anlar. Hipotermiye kadar varabilen üşüme nöbetlerinden hariç aslında bu duruma da alışmıştır ama uykusunda kalkıp resim yapmaya başladığında ve bu resimlerin aslında cinayet tasviri olduğunu anladığında ortalık karışacaktır.
Kitabı çok sevdim ve çok başarılı buldum. Konusu, yazarın hikayeyi anlatış şekli, betimlemeleri her şey harikaydı. Elimden bırakamadan okudum hatta.
Karakterler arasındaki aşk harika anlatılmış. Richard'ın sağlam, kararlı ve korumacı tavrına bayıldım.
Sadece kitapta daha fazla fantastik öğe kullanılmasını isterdim. Mesela hayaletler daha fazla kullanılabilirdi onun haricinde kesinlikle muhteşem.
SweeneyLinda Howard · Martı Kitabevi · 2008351 okunma
Ve Legend asla Tella'nın kocası olmayacaktı. Gerçek şu ki Tella bir koca istediğinden bile emin değildi, sadece onu istiyordu. Onunla ilgili her şeyi istiyordu. Onunla ilgili her şeyi her zaman isteyecekti. Onu tanımadan önce bile tek dileğini gerçekleştirme tutkusuna ve kendisine Legend deme cüretine sahip olan çocuğa âşık olmuştu.
Sonra onunla tanıştığı zaman ona tekrar aşık olmuştu. Onu Dante olarak sevmişti ama onu Legend olarak daha çok seviyordu. Dante unutmasına yardım etmişti ama Legend ona nasıl tekrardan hayal kuracağını öğretmişti ve Tella, paylaştıkları tüm baş döndürücü rüyaları ve onun illüzyonlarıyla söylediği enfes yalanları seviyordu. Ama onun kusurlu gerçeğini de en az o kadar seviyordu. Fazlasıyla korumacı olmasını ve istediği zaman oyunbaz olabilmesini seviyordu. Ona aynı cümle içinde melek ve şeytan diyen çocuğu seviyordu.
Onunla alay etme şeklini seviyordu ve hiç durmamasını istiyordu. Öykülerinin geri kalanını duymak ve bu öykülerin bir parçası olmak istiyordu. Ama tüm bunlar dan daha çok, ister bir kābusla boğuşurken isterse bir rüyanın peşinde koşarken, sonsuza dek onun yanında olmak istiyordu veya tam tersi bir durumda onun yeni bir rüyaya kavuşmasına yardım etmek istiyordu. Bu, kendi rüyalarından birini feda etmek anlamına gelse bile.Belki aşk buydu.