Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türkiye Birincisi Asla yeterince iyi olamadım. Aileme, anneme babama, onların bana harcadığı paraya layık olamadım. Hayır, serseri değildim, geri zekalı da değildim, bir amacım da vardı ve bunu gerçekleştirmek istiyordum. Çalışkan olmak... istiyordum. Çalışkan olmak için oturup çalışmak lazım ben de biliyorum, söyledim ya geri zekalı değilim.
Hayır. Sana Sadece Hayranlık Duyuyoruz.
“Annemi kaybettim” diye girdi söze. “Tek çocuktum. Ba­bamla baş başa kalmıştım. Babam beni çok seviyordu, hele an­nem öldükten sonra daha da bağlandık. Ta ki o güne kadar. Akşam eve geldi babam, bana sarılarak kucağına aldı ve öptü, ilk defa bu kadar fazla sarılıp öpüyordu. Babamın beni sevme­si hoşuma gidiyordu ancak altımda bir sertlik
Bu kısmı kesemezdim. Biraz uzun belki, okuyanlar atlayabilir. Ancak kitabı okumayanlarım bu alıntıyı okumasını şiddetle tavsiye ederim. Uykumu kaçırdı. -Sigma İnsan
Reklam
ALLAH'ın insana verdiği en güzel lütuf seçme hakkını vermesidir.
AMA BEN İNSAN OLMAYI SEÇMEDİM Kİ! ALLAH beni böyle yarattı. Belki ben seçme hakkı istemeyecektim. Böylece melekler gibi hep cennette olurdum, ühü ühüüüü. Öncelikle bilmelisin ki, SEN İNSAN olmayı seçmezdin. Çünkü yoktun! ALLAH'ın bize (İnsan olmak mı, yoksa hayvan olmak mı istersin) diye sorabilmesi için önce bizi yaratması gerekirdi. O zamanda
Sayfa 27
Alışveriş merkezinin birinde kasada sıra beklerken iki sıra önümdeki çocuğun parasının aldığı şeye yetmediğini duydum. Kasada ki kız"içlerinden birini seçmek zorundasın" dedi. Çocuk bir elindeki çikolataya bir de ucuz kolaya baktı, çikolatayı bıraktı kolayı alip göğsüne bastırdı. Çikolatası belki 50 krs bile değildi. Hiç seslenmedim.
“Oğlumu içime gömdüm” Asker kapıya dayandığında karım Fatma’ya “Ali Ekber’e söyle mutfağın camından kaçsın. Ben askerleri oylarım.” dedim. Yirmi iki yaşındaydı Ali Ekber, gözümün nuruydu. Öyle çalışkan bir çocuktu ki ilkokulu pekiyiyle ortaokul ve liseyi de birincilikle bitirdi. Üniversiteyi kazandığında annesine “Avukat olacağım” dedi.
Mesela sarhoş olduğunda bana mesaj at.. En savunmasız olduğun anda aklında ben olayım ve benden güç al, tekrar yürü.. Evet yapabilirsin inan yeniden koşmak hiç zor değil.. Sabahın köründe kabus gördüğünde beni ara.. Sana sarılmak için koşarak geleceğim.. Kapıma gel mesela elinde bir çiçek veya hediye olmasın ve sana neden diye sorduğumda sadece beni görmek istediğin için geldiğini söyle.. Elimi tut, burnumu öp.. Sokağın ortasında dans et benimle.. Beni ne kadar çok sevdiğini söyle ve gözlerimin içine bakarak bunu tekrarla.. Bana bir mektup yaz.. Bana bir şarkı söyle.. Bana sarıl lütfen.. Sadece kalbinin içinde benim için çalan melodiyi dinlemek istiyorum..
Reklam
Bizim daha anlayamadığımız ve kavrayamadığımız nice hakikatler var. Evet, düşünüyoruz fakat anlam veremiyoruz bazı şeylere. Anlam veremediğimiz şeyler, anlamsızdır anlamına gelmez. Hz.Mevlânâ’nın Mesnevî’sinde tembel birinin hikâyesinden bahsedilir. Hikâye belki çok konuyla ilgili değil; ama bazı gizli hakikatleri bir nebze anlama adına sizlerle
Alışveriş merkezinin birinde kasada sıra beklerken iki sıra önümdeki çocuğun parasının aldığı şeye yetmediğini duydum. Kasadaki kız "içlerinden birini seçmek zorundasın" dedi. Çocuk bir elindeki çikolataya bir de ucuz kolaya baktı, çikolatayı bıraktı kolayı alıp göğsüne bastırdı. Çikolatası belki 50 kuruş bile değildi. Hiç seslenmedim.
çocukların gülüşlerini satın alıyorum
Alışveriş merkezinin birinde kasada sıra beklerken iki sıra önümdeki çocuğun parasının aldığı şeye yetmediğini duydum. Kasadaki kız "içlerinden birini seçmek zorundasın" dedi. Çocuk bir elindeki çikolataya bir de ucuz kolaya baktı, çikolatayı bıraktı kolayı alıp göğsüne bastırdı. Çikolatası belki 50 kuruş bile değildi. Hiç seslenmedim.
Hz. Âişe (r.anha) anlatıyor: Bedir muharebesine Resûlullah ile beraber gittim. Bana dedi ki: "Gel seninle yarışalım!" Bunun üzerine ben fistanımı karnımın üzerine sıkı bir şekilde bağladım. Sonra bir çizgi çizdik. Onun üzerinde durduk ve yarıştık. O beni geçti ve şöyle demiştir: "İşte bu geçişim senin Zilmecaz'daki geçişine karşılık olsun." Zilmecaz'daki hadiseyi ise Hz. Âişe (r.a.) şöyle anlatıyor: "Biz oradayken Resulullah bir gün bize geldi. Ben o zaman daha gencecik bir kızdım. Babam beni bir şey için göndermişti. Resulullah "onu bana ver" dedi. Ben vermedim ve Resulullah'tan koşarak uzaklaştım. Rasulullah beni tutmak için arkamdan koştuysa da bana yetişemedi."
Reklam
ALLAH'ın insana verdiği en güzel lütuf seçme hakkını vermesidir.
AMA BEN İNSAN OLMAYI SEÇMEDİM Kİ! ALLAH beni böyle yarattı. Belki ben seçme hakkı istemeyecektim. Böylece melekler gibi hep cennette olurdum, ühü ühüüüü. Öncelikle bilmelisin ki, SEN İNSAN olmayı seçmezdin. Çünkü yoktun! ALLAH'ın bize (İnsan olmak mı, yoksa hayvan olmak mı istersin) diye sorabilmesi için önce bizi yaratması gerekirdi. O
Güllerin içinden, canım Koşarak koşarak bana gel
Güller arsında ne güzel, ne alımlı görünüyordum kim bilir! Öbür yaratık da yakınlarda olsaydı da görseydi beni bu durumda, dedim içimden.
Sayfa 35 - Yapı Kredi Yayınları 17. Baskı
Ne olmuştu iki ay önce? Sıradan şeylerdi ama insanı biraz üzüyordu tabii. Boşanmış, öfkeli bir koca, eski karısıyla barışma çarelerinin sonuç vermemesi üzerine, onu son bir kez konuşmak için mahallenin ortasındaki parka çağırmıştı. Genç kadın -adı Şehnaz'dı, yirmi altı yaşında, etine dolgun bir kadındı, gözlerinin kudretten sürmeli ve çok
Sayfa 288 - DOĞAN KİTAPKitabı okudu
- atı vuracağım sahne çekilirken, hayvancığa uyuşturucu iğne yapıldı. at yere yığıldı. (...) sıra öldürme planının çekimine gelmişti. silah elimdeydi ve içinde bir tek kurşun vardı. başçavuş bir kurşundan fazla vermiyordu. şerif gören ‘kamera!' diyecekti ve ben kısa bir süre sonra atın kafasına bir kurşun sıkacaktım. karların ortasında ben
91 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.