Mehmet Bey'in de kitap ile ilgili cümlelerinde ifade ettiği gibi yaşanan her olumsuzluk, her ızdırap beraberinde başka bir gözle bakabilmenin hususiyetini ve bilgeliğin hiçbir yolla elde edilemeyecek, enfüsi sırlarını getiriyor.
Okuduğum bir önceki eserin bana sunduğu, insanın iç dünyasına dâir ipuçları, 'Yola Düşen Gölgeler'de adeta ete kemiğe
BENİM KÜÇÜK MUCİZEM ❣️
İki kişi birbirini severse ;
Sevgi ,biri kaçar
diğerleri kovalarsa ;
Aşk ikiside sever lakin
kavuşmazsa ; efsane olurmuş
Biz efsane olduk , Biz olarak kalabilseydik
bunun adı mucize olurdu zaten
Beş yaşında güçlü olmayı öğrenin küçük bir kız çocuğu vardı o koca adamın. Ne yaparsa yapsın korkup asla saklanmazdı. Korkularının üzerine gider, bildiğini okumaya devam ederdi.
Ruhum yalnızdı, bıraksınlar bedenimde yalnız kalsın.
22 yaşındaki Avşin, kendi açtığı dükkanıyla geçinip hayatına devam ediyordu. Babasından gördüğü şiddet ve annesinin kendi kızı mutlu olacak diye yaptığı şeyler hep onu mutsuzluğa sürükledi. Bir gün onunla evlenmek isteyen Akın ile neye uğradığını şaşıran Avşin, hayatının ellerinden kopup gittiğinin farkındaydı ama dayanamıyordu. O bu zamana kadar kendi babasına bile boyun eğmezken şimdi nasıl onlar istiyor diye evlenebilirdi?
Mucizem Sensin; yazarın okuduğum üçüncü kitabı oldu. Giz serisinin bende ki yeri o kadar farklı ki... Neyse ona girmeyeceğim şimdi
Kitabın sonuna kadar bir Avşin’in babasına bir de Baran’ın babasına sinir olup durdum. Rahat bıraksanıza şu çocukları moruklar. Neyse..
Olay örgüsü o kadar güzel işlenmiş ki sonuna kadar heyecanla ne olacak diye okuyup durdum. Zaten yazarın kalemine diyecek lafım yok. Hem sade hem akıcı rahatlıkla su gibi okuyorsunuz eserlerini.
Kitap beni o kadar hayretlere sokup durdu ki en sonunda yok artık bu kadar da olmaz ya diyorsunuz ama maalesef ki oluyor. Fakat en çok sevdiğim kısımları ise Avşin’in kendi ayakları üzerinde durmaya başladığı kısımlardı. Resmen bambaşka bir kıza dönüştü. Derler ki aşk insanı aptallaştırır. Oysa bu çiftimizi tam tersi kendine getirdi desem doğru olacak. Birbirlerinin yanında oldukları sürece aşamayacakları hiçbir zorluk yok..
Anladığım kadarıyla , herkesin payına bir mucize düşüyor . Mesela muhtemelen bana asla yıldırım çarpmayacak ya da Nobel Ödülü alamayacağım ya da Pasifik adalarındaki küçük bir ulusun diktatörü olmayacağım ya da son evre kulak kanserine yakalanmayacağım ya da bir anda delirmeyeceğim . Ama bütün ihtimal dışı şeyleri düşünürseniz , en azından biri muhtemelen her birimizin başına gelecektir .Gökten kurbağa yağdığını görebilirdim . Mars'a ayak basabilirdim .Bir balına tarafından yenebilirdim .İngiltere Kraliçesi'yle evlenebilirdim ya da denizde aylarca hayatta kalabilirdim . Ama benim mucizem farklıydı .
Tam bir aile romanıydı.
Kitabın konusuna gelince; Elis, genç yaşta anne olmuş, hem okuyup hem de çocuğunu büyütmüş. Çok zorluklar çekmiş olsa da asla pişman olmayacağı tek şey oğlunu dünyaya getirmesidir. Oğlu için mucizem diyor. Bence gerçekten de öyle.. Okuldan mezun olup kendisine ve oğlu Pamir 'e hem maddi hem de manevi anlamda yardımcı olan iş adamı sayesinden özel bir şirkette çalışmaya başlayan Elis'in hayatı şirketin başına Doruk Ataoğlu'nun geçmesiyle değişir.
Doruk ise, amcasının ısrarları ile yurt dışından gelip şirketin başkanı olmuştur. Aslında gelmek hiç istememiştir ama amcası rahatsızlanınca mecbur kalmış. Kendine göre titiz olan Doruk asistanı Elis'i gördükten sonra işler değişecek. Daha ilk dakikada onu kovmak istemesi sonralarda kitapta komik replikler oldu. Elis'in arkadaşlarından da bahsediliyor kitapta. Onlarda çok tatlıydılar. İkisi de aşkı buldu. Güzeldi.
İyi okumalar...
Küçük MucizelerBetül Güçlü · Müptela Yayınları · 20161,296 okunma
Bunu kendi kişisel günlüğüme yazdığımda dedim ki neden başkalarıyla paylaşmıyorum. Bunu sizinle paylaşmalıyım. Paylaşmalıyım çünkü belki birileri için önemli gelişmelere sebep olabilir.
Özgür olduğumu savunduğum zamanlar hatırlıyorum. Ortalıkta ben özgürüm gibi cevaplar verdiğimi, özgürlüğüme el koyanlara kocaman bir nefret hissettiğimi
Büyük bir acı yaşıyorsun.Ne olursa olsun,başına ne gelirse gelsin,küçük ya da büyük bir şey olmuş fark etmez...Yahu ben acı yaşamışım,ben bunalıma girmişim,düşmüşüm,dibe batmışım ve bunu atlatmışım.Gecelerce kendime neler dediğimi hatırlıyorum.Atlatamam dedim,atlatmam imkansız dedim,bu acı benim sonum olacak dedim ama bu acı geldi üstümden geçti