Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Milli şuur gökten zembille inmez; metafizik atmosfer, tarih bilgisi, milli acılar, milletçe elde edilen başarılar ve benzeri faktörler milli şuuru oluşturur. Ama onun beslendiği en önemli kaynak tarih şuurudur; ondan mahrum kalan milli şuur, susuz kalmış çiçek gibi kurur. Onun alevlenmesinde cemiyete yol gösterenlerin de payı çoktur. Ashab-ı Kehf uykusuna dalmış Hindistan'ın ayağa kalkmasında, sömürgelikten kurtulmasında şair Tagore'nin Büyük Ruh olarak vasıflandırdığı Gandi'nin payı pek önemlidir. Pakistan ve Bangladeş'in temellerine harç koyan ulu muzdarip İkbal'dir. Gerek Gandi, gerekse İkbal öğrenimlerini sürdürdükleri Batılı ülkelerde milli şuurlarını elde etmişlerdi. Milli şuurun ateşleyicileri tarih felsefesine sahip aydınlardır. Bu nosyona sahip olanlar dünyanın şartlarını gerektiği gibi değerlendirir, yaklaşan tehlikeyi sezer, selamete çıkacak kapıyı keşfederler. Fonksiyonlarını gerektiği şekilde ifa edebilmeleri halklarının hazır olmalarına bağlıdır. Bunun için halklarını ruhen ve maddi bakımdan her türlü mücadeleye hazırlamak amacıyla barış zamanlarında gerekli kültür ve ilmi çalışmalar yaparlar.
Müslüman kültür tarihini ele alırken arap felsefesi, arap ilmi demek yerine arap diliyle yazılmış felsefe, arap diliyle yazılmış ilim demeye daima dikkat etmeliyiz.
Sayfa 103
Reklam
(H. J. Rose, Yunanistan 'da En Eski Kültür, 1925, s.193)
"Homeros'un insan kahramanları da yine Olympos krallarına benzer biçimde, çok iyi davranan kişiler değiller. Önder aile, mutlu bir yaşantı ortaya koyma başarısını gösteremeyen Pelops soyudur. "Soyun Asyalı kurucusu Tantalos, mesleğine, tanrılara karşı doğrudan doğruya işlediği bir suçla başladı. Dendiğine göre, onlara kendi oğlu Pelops'un etini yedirdi. Pelops tansığa (mucizeye) benzer bir oluşla · yaşantıya döndü ve o da suç işledi. Pisatis Kralı Oinoaos' a karşı ünlü araba yarışını Cinomaous' un arabacısı Myrtilas' ın yardımıyla kazandı. Sonra ödül adadığı suç ortağını deniz atarak kurtuldu ondan. Oğulları Atreus'la Thyestes'e Greklerin " ate" dedikleri, cinayet işlemeye karşı, pratikte dayanılmaz değilse de güçlü bir iti biçiminde ortaya çıkan ilenme (lanet) !ndi. Thyestes, kardeşinin karısını baştan çıkardı. Ailenin uğuru olan altın yapağılı koçu çaldı. Atreus'sa, kardeşinin sürgüne gönderilmesini sağladı, uzlaşma bahanesiyle geri çağırıp, onu, çocuklarını (Atreus'un çocuklarının Ç. N.) düzenlenen bir şölende ağırladı. Kutsal geyiği öldürmekle Artemis'i gücendiren;kızı Iphigenia'yı, tanrıçanın yatışması ve Troia'ya (Truva'ya) donanması için güvenli bir geçit sağlamak amacıyla kurban eden ve sadık olmıyan karısı Klytaimnestra'ylu Klytaimnestra'nın sevgilisi Aigisthos yönünden öldürülen Atreus' un oğlu Agamemnon'a lanet indi. Aigisthos, Thyestes'in sağ kalan oğluydu. Agamemnon'un oğlu, annesini ve annesinin sevgilisini öldürerek babasının öcünü aldı."
Kaynaklar karıştı, safiyet bozuldu! Bu neslin ardından gelen kuşakların beslenme kaynaklarına Grek felsefesi ve mantığı, Pers efsaneleri ve düşünce biçimleri, yahudi israiliyatı ve Hristiyanlık mistisizmi, bunların dışında kalan diğer kültür ve medeniyetlerin tortuları karıştı. Bütün bu sayılan kültür ve medeniyet öğeleri Kur'an tefsirlerine, kelam ilmine, fıkıh ve fıkıh metodolojisine de bulaştırıldı.
Ormanların yeryüzünü süslediğini, insana güzellikten anlamayı öğrettiğini, ruhsal dinginlik getirdiğini söylüyor. Ormanlar, sert iklimi yumuşatır. İklimin yumuşak olduğu yerlerde tabiatta mücadelede daha az enerji harcandığı için insanlar daha yumuşak huylu, daha zarif olur. Bazı bölgelerin insanları güzel ve uyumludur, herşeyi çabuk algılar, konuştukları dil ince, tavırları ise zariftir. Bilim ve sanat oralarda gelişir, onların felsefesi insanın içini ısıtır. Kadınlara karşı davranışları da soylu bir incelikle doludur.
Az çabayla çok bilmek - dönüp dolaşıp böyle tanımlanıyor düşünme ekonomisi. Açıklamalarını yalın tutacaksın, her yönüyle evrenin yapısı yalındır da ondan; bunu yaptın mı düşünce-ekonomisine uyuyorsun demektir; her çeşit bilmede, her çeşit kültür dalında geçerli bir ilkedir bu.
Reklam
Dolayısıyla şunu rahatça söyleyebiliriz ki, tarihi yazıp, onu bir kültür ve şuur kaynağı haline getirmedikçe, toprak altında kalan yer altı zenginlikleri gibi hiçbir anlam taşımaz... Montesquieu'nun da işaret ettiği üzere, Türk milleti tarihte ne kadar göz kamaştırıcı bir mevkiye sahip ise de, onu araştırmada, kültür hazinesi olarak hayatına katmada aklın alamayacağı kadar geri kalmıştır.
Soytarılık, bir meslek olduğu kadar, felsefi bir şeydir de. Bir soytarının mesleği eğlendirmektir; felsefesi ise doğruyu söylemek ve göstermek, yalana dolana, hileye hurdaya karşı karşısındakini uyarmaktır.
Buyrun hayat felsefesi
İster istemez olacak bir şeyi, Olmasını herkesin olağan saydığı bir şeyi Neden yadırgayıp boşuna hayıflanmalı?
711 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.