Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Dil her şeyin başlangıcıdır ve sandığımızdan daha çok şeyi ifade eder. Dil, bir iletişim aracı olduğu kadar, öğrendiğimiz her şeyin de taşıyıcısı; şahsi ruh halimiz kadar, toplumsal ruh halimiizin de ifadesi; günümüz kadar geçmişimizin de seceresi; çoğu zaman anlamsız gibi görünen günlük yaşamımızın organizatörü olduğu kadar, bize toplumsal bir kimlik veren ortak kültürel hafızamızın da yaratıcısı; unuttuğumuz her şey kadar, hatırladığımız her şeyin de membasıdır. Dil, yaşayan ve sürekli olarak bizi, ruhi, toplumsal ve kültürel olarak terbiye eden bir organizma; geleceğimizi ana rahminde taşıyan canlı bir bedendir. Dil, din, kimlik, kültür ve tarih olarak kim olduğumuzu ve nasıl hareket edeceğimizi bize anlatan, bu normları bize gösteren ve nereden gelip nereye gittiğimizi bize öğreten dildir."
216 syf.
5/10 puan verdi
Dilin kültürün taşıyıcısı olduğu şeklindeki fikrine katılıyorum yazarın. Onun dışında Banarlı ile aynı fikre sahip, uydurma kelimelerin devamlılığı yok vs. Asırlardır oluşmuş olan kültürün, bir şekilde kabul edilmesi gerektiğini ve bunun yozlaşma olamayacağını söylüyor. Tek tipe doğru gidildiğinin ya farkında değiller, ya da bu durumu önemsemiyorlar. İrdelenecek fikirleri var elbette, okunur.
Kültür ve Dil
Kültür ve DilMehmet Kaplan · Dergah Yayınları · 20091,389 okunma
Reklam
Temel Kavramlar
“Lacan için önemli olan, insanın dil’e ve dolayısıyla toplum ve kültür düzenine ‘girmesinden’ önceki dolayımsız tasarım özdeşliği (çocuğun aynada kendini tanıyarak, ilkel bir biçimde kendini algılaması ve konumlaması gibi) değil, araya bir üçüncü öğenin (dil, toplum, kültür) girmesinden sonra insanın geçirdiği trajik gelişimdir; başka bir deyişle, temel kategorisi ‘istek’ olan bilinçaltının toplumsal düzenle ve düzenin taşıyıcısı olan imleyenlerle bastırılmasıdır; insanın ilk ve en temel varlığını (hakikatini) kaybedişi ve toplumsallaşma sürecinde, ne yaparsa yapsın, hangi ‘ben’lere bürünürse bürünsün hiçbir zaman doyuma ulaşamamasıdır, yani bütün olumlu sonuçlarına rağmen, bilincin bilinçaltına, toplumun doğal isteğe, imleyenin imlenene denk düşmemesi, onu tamıtamına kaplamaması ve orada bir yarığın, bir çatlağın kalmasıdır ve bu, insanoğlunun ilk bütünlüğünü, isteğini, hakikatini, bir türlü ele geçirememesi, gerçekleştirememesidir. Lacan insanoğlunu, imleyenle imlenen arasında bir ‘yarılma’ ve hakikatin ‘sonuşmazsal’ (asymptotique) tasarısıyla (projesiyle) tanımlar.
Rückert’in Mevlâna’yı Anlama Tarzı Üzerine
Friedrich Rückert, Mevlâna Celâleddin âşığı bir Alman şairidir. Onu Alman/Batı dünyasına tanıtmak amacıyla Divan"ından ve Mesnevî"sinden çeviriler yapmış, ömrünü bu aktarım faaliyetiyle anlamlandırmıştır. Yaptığı iş, sadece bir çeviri değildir; fakat aynı zamanda bir karşılaştırmalı edebiyat araştırması, bir metinler arasılık
Türkçe'nin yıkılıp gitmesi olayını Türk kültürünün ortadan kaldırılması hareketi olarak gösterdiğimiz zaman, çokları bunu bir aşırı suçlama sayıyor hatta bizim vehimli düşündüğümüzü zannediyorlar. Fakat uydurmacılığın ve tasfiyeciliğin temsilciliğini yapanlar kendi hareketlerinin sebebini açıkça bir medeniyet ve kültür değişmesi halinde izah etmektedirler. Onlara göre bugün bizim Türkçe dediğimiz şey Türklerin İslam medeniyetinin içinde iken geliştirmiş oldukları bir dildir. Türkiye Cumhuriyetle birlikte bu medeniyetten çıkmış olduğuna veya çıkması gerektiğine göre, eski kültürün taşıyıcısı olan dil de elbette bırakılacaktır. İşte biz "Türklüğün bunca kültür eseri yeni nesiller tarafından anlaşılmıyor" diye yakınırken tasfiyeciler bizim bu fikrimize katılıyorlar, gerçeğin böyle olduğunu inkar etmiyorlar. Onlar sadece "doğru olanın bu" olduğunu, yani geçen nesillerle aramızda hiçbir anlaşma ve irtibat kalmadığı zaman Türkiye'nin "modern" bir ülke olacağını iddia ediyorlar.
KÜLTÜR TAŞIYICISI : DİL
KÜLTÜR TAŞIYICISI : DİL “Milletleri millet yapan amil kültürdür.” Erich Rothacker Dil kültürün aynasıdır. Duygu düşünce ve isteklerin bir toplumda ses ve anlam yönünden ortak kurallardan yararlanarak başkalarına aktarılmasını sağlayan, kendi kanunları içersinde yaşayan ve gelişen bir varlık ve insanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabii bir
Reklam
230 syf.
9/10 puan verdi
Kitap Mehmet Kaplan' ın farklı zaman dilimlerinde yazdığı makalelerinden oluşuyor. Dilin kültürün taşıyıcısı olduğundan, bir milletin dünya görüşünün diline yansıdığından söz edilmiş. Dil ve edebiyat, dil ve din ilişkisi hakkında bilgiler bulunmakta. Öztürkçe, Osmanlıca, Türkçe sorunlarına dair fikirlerine de yer vermiş. Türk milletinin edebi ve tarihi kaynaklarının yayımlanması konusunda belirttiği düşüncelerini de çok değerli buldum. Yeni neslin kendi kültürünü ve geçmişini bilmemesi, Rusya'nın Türk milletleri arasında kültür birliğini yıkmak için işe ilk önce dili bozmaktan başlaması gibi daha nice okunmaya değer fikirleri bulunmakta. Sanırım en çok aklımda kalan cümle şuydu: Dil insanın evidir.
Kültür ve Dil
Kültür ve DilMehmet Kaplan · Dergah Yayınları · 20201,389 okunma
Türkçe'nin yıkılıp gitmesi olayını Türk kültürünün ortadan kaldırılması hareketi olarak gösterdiğimiz zaman, çokları bunu bir aşırı suçlama sayıyor hatta bizim vehimli düşündüğümüzü zannediyorlar. Fakat uydurmacılığın ve tasfiyeciliğin temsilciliğini yapanlar kendi hareketlerinin sebebini açıkça bir medeniyet ve kültür değişmesi halinde izah etmektedirler. Onlara göre bugün bizim Türkçe dediğimiz şey Türklerin İslam medeniyetinin içinde iken geliştirmiş oldukları bir dildir. Türkiye Cumhuriyetle birlikte bu medeniyetten çıkmış olduğuna veya çıkması gerektiğine göre, eski kültürün taşıyıcısı olan dil de elbette bırakılacaktır. İşte biz "Türklüğün bunca kültür eseri yeni nesiller tarafından anlaşılmıyor" diye yakınırken tasfiyeciler bizim bu fikrimize katılıyorlar, gerçeğin böyle olduğunu inkar etmiyorlar. Onlar sadece "doğru olanın bu" olduğunu, yani geçen nesillerle aramızda hiçbir anlaşma ve irtibat kalmadığı zaman Türkiye'nin "modern" bir ülke olacağını iddia ediyorlar.
2020'nin en iyi 20 filmi 20. apples christos nikou'nun ilk uzun metrajı 2020 sinema yılını çeşnilendiren sürpriz filmlerden biri olarak karşımıza çıktı. yorgos lanthimos ile dogtooth (2009) filminde yardımcı yönetmen olarak da çalışmış olan yönetmen nikou, yunan yeni dalga sineması (greek weird wave) geleneğini takip ediyor ve yine bu
200 syf.
·
Puan vermedi
Ah ah yaktın bizi Prometheus diyor ve mit, mitoloji dünyasına adım atıyorum gelmek isteyeni yoruma beklerim efemmm Mitolojik hikayeler sadece Yunan’a has bir kültür değildir. Türk, Sümer, Hitit, Babil ve Eski Mısır uygarlıklarından Yunan, Roma ve Kuzey Avrupa`ya; Britanya Adalarından Pasifik Adalarına; Uzakdoğu halklarından Eskimolara; Afrika`dan
Torunuma Yunan Mitleri
Torunuma Yunan MitleriJean-Pierre Vernant · Helikopter · 2016150 okunma
Reklam
Özet
Daniel Dennett Bilinç Açıklanıyor Bilinçli deneyimin yaratılması, toplu bir süreç değil, sürekli devam eden bir süreçtir. Veriler, bir Ana Hakim'in karşısına çıkmak yerine beynin her yerine dağılmış mikro yargıçlar tarafından değerlendirilmektedir. Beynin etrafında dağıtılmış çeşitli süreçler tarafından, belirsiz bir geleceğe doğru sürekli
207 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Modernizm Üzerine Kimlik İnşası ve Direniş Örneği:Nur
Nur hikâyesi, Kutlu’nun hikâyelerinde görülen ortak meselelerin ve bu pencereden Kutlu’nun derdinin ve sesinin net bir şekilde duyulduğu bir havuz niteliği taşımaktadır. Teknik olarak uzun hikâye formuna dahil edebileceğimiz Nur’da yazar bir kahraman üzerine yoğunlaşırken diğer kahramanları ana karakterin inşasına katkıda bulunacak şekilde
Nur
NurMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20144,028 okunma
-NOTLAR:- Yazar: Ahmet Yıldız, lngilizce'de ulus anlamına gelen "nation" kelimesi. Latince'de "doğmak" anlamına gelen "nasci" fiilinin ortacından türetilmiştir. Latince'de "nationem" kelimesi soy ya da ırkı çağrıştırır. Bu asli anlamda ulus, ortak kan ve soy bağı fikrini ifade eder. Edebi
Dil, bir iletişim aracı oldugu kadar, öğrendigimiz her seyin de taşıyıcısı; şahsi ruh halimiz kadar, toplumsal ruh halimizin de ifadesi: günümiz kadar geçmişimizin de seceresi; çogu zaman anlamsız gibi görünen günluk yaşamımızın organizatör oldugu kadar, bize toplumsal bir kimlik veren ortak kültürel hafizamızın da yaraticisı; unuttugumuz her şey kadar, hatırladıgımız her şeyin de membasıdır. Dil, yaşayan ve sürekli olarak bizi, ruhi, toplumsal ve kültürel olarak terbiye eden bir organizma; gelecegimizi ana rahminde taşıyan canlı bir bedendir. Dil din, kimlik, kultur ve tarih olarak kim oldugumuzu ve nasıl hareket edecegimizi bize anlatan, bu normları bize gösteren ve nereden gelip nereye gittigimizi bize ogreten dildir.
43 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.