Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Üniversitelerin oluşumu:
On birinci yüzyıla dek entelektüel yaşam "manastı­ra ait" okullada sınırlıdır. Buralardaki sessizlik kültürü edebiyat pratiğinin taşıyıcısı olmuştur. On ikinci yüzyılın özgür kent devrimi bir başka tür eğitim sisteminin zaferi­ni yüceltmiştir. Bu, "papaz" ya da "piskopos" okullarıdır ve bunların yapısı şehir ve katedral merkezleridir. Artık manastırın itaat kuralının bağlamadığı "ruhban"ların yeni sınıfiarına açık olan bu "katedral okulları" dil sanatlarıyla ilgilenme riskini göze alırlar. Önce dilbilgisi (Orleans, Chartres), ardından "diyalektik." Şehirleşen kültür zaman içinde yaygınlaşırken "mektepli" (scolasticus) figürü, ar­dından da "öğretmen, usta" figürü, dinleyici kitlesi toplar ve onların dikkatini çeker. Sonuçta, bütün Hıristiyanlığın sürgün toprağı (terra alinea) olan Paris, bütün bu kişileri kesin olarak toplarken, Oxford da yavaş yavaş ortaya çı­kar. Bu gruplaşmadan (consortium) üniversite doğar.
Yaşar Kemal: “Kültürün asıl taşıyıcısı, ona kimlik kazandıran öznesi hep “dil” olmuştur. Dolayısıyla da bir dili yasaklamak, yaşatmamak, asimile etmek, ne derseniz deyin, bir kültürü tahrip etmekle aynı anlamı taşımaktadır. Halkın acıları, türküleri, manileri, hikayeleri, ninnileri, masalları... Kısacası onu halk yapan özellikleri “dil” aracılığı ile yaşamını sürdürür. Dünya, birbirini besleyen bin çiçekli bir kültür bahçesi olmuştur. Her kültür geçmiş kültürlerin gübrelediği birikim topraklarının bir kültür çiçeği olmuştur. ya da bilinçsiz bu büyük kültür bahçesinden bir çiçeği yok etmek, insanlıktan bir rengi, bir kokuyu, bir güzelliği, bir yaratıcılığı almakla bir tutulmuştur
Reklam
Özellikle modern zamanlar sömürünün şekil değiştirdiği zamanlar olmuştur. Maddi yağmacılığın yanında dil, kültür, inanç, ahlak gibi manevi değerlerde yağmalanmaya başlanmıştır. Diğer taraftan insanlar sömürülmeyi, köleliği özgürlüğün kendisi zannedecek kadar düşünsel karışıklığa itilmiştir. Hangi çağda yaşıyoruz cümlesi ile sömürüyü bir gereklilik olarak ortaya koyan köle ruh, bütün çağların kölesi olmak ama yaşadığı çağın efendisi olduğu iddiasında bulunmak paradoksunun taşıyıcısı olmuştur.
Sayfa 10 - PDF
• Bu sömürgeleştirme oyunu Türk okullarına atılan ilk Amerikan İngiliz çengeli vasıtasıyla 1950'lerin başlarında başlamıştır. Milletimiz için zararlarını ve bundan sıyrılmanın yollarını şöyle sıralayabiliriz. 1- İngilizce ile bilim eğitimi sonucu, Batı hayranı kendi kültürüne yabancılaşan ve onu aşağılayan bir nesil yetişir. Böyle
• Bu sömürgeleştirme oyunu Türk okullarına atılan ilk Amerikan İngiliz çengeli vasıtasıyla 1950'lerin başlarında başlamıştır. Milletimiz için zararlarını ve bundan sıyrılmanın yollarını şöyle sıralayabiliriz. 1- İngilizce ile bilim eğitimi sonucu, Batı hayranı kendi kültürüne yabancılaşan ve onu aşağılayan bir nesil yetişir. Böyle
"Dil her şeyin başlangıcıdır ve sandığımızdan daha çok şeyi ifade eder. Dil, bir iletişim aracı olduğu kadar, öğrendiğimiz her şeyin de taşıyıcısı; şahsi ruh halimiz kadar, toplumsal ruh halimiizin de ifadesi; günümüz kadar geçmişimizin de seceresi; çoğu zaman anlamsız gibi görünen günlük yaşamımızın organizatörü olduğu kadar, bize toplumsal bir kimlik veren ortak kültürel hafızamızın da yaratıcısı; unuttuğumuz her şey kadar, hatırladığımız her şeyin de membasıdır. Dil, yaşayan ve sürekli olarak bizi, ruhi, toplumsal ve kültürel olarak terbiye eden bir organizma; geleceğimizi ana rahminde taşıyan canlı bir bedendir. Dil, din, kimlik, kültür ve tarih olarak kim olduğumuzu ve nasıl hareket edeceğimizi bize anlatan, bu normları bize gösteren ve nereden gelip nereye gittiğimizi bize öğreten dildir."
Reklam
Özet
Daniel Dennett Bilinç Açıklanıyor Bilinçli deneyimin yaratılması, toplu bir süreç değil, sürekli devam eden bir süreçtir. Veriler, bir Ana Hakim'in karşısına çıkmak yerine beynin her yerine dağılmış mikro yargıçlar tarafından değerlendirilmektedir. Beynin etrafında dağıtılmış çeşitli süreçler tarafından, belirsiz bir geleceğe doğru sürekli
2020'nin en iyi 20 filmi 20. apples christos nikou'nun ilk uzun metrajı 2020 sinema yılını çeşnilendiren sürpriz filmlerden biri olarak karşımıza çıktı. yorgos lanthimos ile dogtooth (2009) filminde yardımcı yönetmen olarak da çalışmış olan yönetmen nikou, yunan yeni dalga sineması (greek weird wave) geleneğini takip ediyor ve yine bu
2020'nin en iyi 20 filmi 20. apples christos nikou'nun ilk uzun metrajı 2020 sinema yılını çeşnilendiren sürpriz filmlerden biri olarak karşımıza çıktı. yorgos lanthimos ile dogtooth (2009) filminde yardımcı yönetmen olarak da çalışmış olan yönetmen nikou, yunan yeni dalga sineması (greek weird wave) geleneğini takip ediyor ve yine bu
Antropolojinin başlıca alt alanlarından üçüncüsü de, insan topluluklarının konuştukları dillleri araştıran antropolojik dilbilim veya dilbilimsel antropolojidir. Yaşadığımız dünya ve birbirimizle ilgili deneyimlerimizi kodlamak için kullanı­lan, rastlantısal sesli semboller sistemi olan dil, birçok kişi için insanın en çarpıcı kültürel özelliğidir. Antropolog dilbilimciler, Batılı olmayan bazı dilleri kayda geçiren, bu dillerin sözlükleri­ni ve dilbilgisi kitaplarını oluşturan ilk kişilerdendir. Onlar aynı zamanda, bir halkın dilinin ya da dillerinin, o halkın önemli kültürel bilgilerinin de başlıca taşıyıcısı olarak görev yaptığını göstermek için çok çalışmışlardır. Dilbilimci antropologlar, dil ve kültür arasındaki ilişki ve bağlantıların izini sürerken, birçok farklı konuyu da derinlemesine araştırmışlardır.
Sayfa 30 - Doğu Batı Yayınları
Reklam
-NOTLAR:- Yazar: Ahmet Yıldız, lngilizce'de ulus anlamına gelen "nation" kelimesi. Latince'de "doğmak" anlamına gelen "nasci" fiilinin ortacından türetilmiştir. Latince'de "nationem" kelimesi soy ya da ırkı çağrıştırır. Bu asli anlamda ulus, ortak kan ve soy bağı fikrini ifade eder. Edebi
207 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Modernizm Üzerine Kimlik İnşası ve Direniş Örneği:Nur
Nur hikâyesi, Kutlu’nun hikâyelerinde görülen ortak meselelerin ve bu pencereden Kutlu’nun derdinin ve sesinin net bir şekilde duyulduğu bir havuz niteliği taşımaktadır. Teknik olarak uzun hikâye formuna dahil edebileceğimiz Nur’da yazar bir kahraman üzerine yoğunlaşırken diğer kahramanları ana karakterin inşasına katkıda bulunacak şekilde
Nur
NurMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20144,018 okunma
Yaşar Kemal 100 Salîye (100 yaşında)
Kültürün asıl taşıyıcısı, ona kimlik kazandıran öznesi hep "Dil" olmuştur. Dolayısıyla da bir dili yasaklamak, yaşatmamak, asimile etmek ne derseniz deyin bir kültür tahrip etmekle aynı anlamı taşımaktadır.
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.