Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kültürsüzleştirme politikası, Tevhid-i Tedrisat’ın delinmesiyle başladı ve sürüyor. Gittikçe daha öte götürüyorlar. Çünkü, dikkat edin, neredeyse Türk televizyonlarında Türk Sanat Müziği çalınmaz oldu. Halk müziği duyulmaz oldu. Ama buna mukabil, Amerika’nın bilmem neresindeki topluluğun çaldığı en son klip buralarda seyrediliyor. Sen kendi memleketinin müziğini bırakıp gidiyorsun, ki aşağı yukarı bin senelik bir müziktir ve çok kaliteli bir müziktir. Sen bunu yok sayıyorsun. Sen zannediyorsun ki, ilerliyorsun. Ama düşüyorsun.
Sayfa 391
“Son on yılda kültürsüzleştirme politikalarının etkisi azalmaya başladı ama aynı şeyi depolitizasyon için söylemek oldukça güç. İşin kötü tarafı, depolitizasyonum yazarları da derinden etkileyerek, onların yapıtlarını, yaşama bakışlarını tümüyle değiştirmesiydi.
Reklam
Bizi kültürsüzleştiriyorlar. Kültürsüzleştirme politikası, Tevhid-i Tedrisat’ın de­linmesiyle başladı ve sürüyor. Gittikçe daha öte götürü­yorlar.
Sayfa 390Kitabı okudu
Talih...
Halk kitlelerine, “her şeyi talihe bırakmayı” aşılayan -bir yazarımızın “piyango kültürü” dediği-gerçek bir “kültürsüzleştirme” politikasının beyinleri yıkayıp koşullandırdığı, egemen sınıfların, giderek tekelci sermayenin özgür düşünce ve onun ürünlerine karşı açıkça kültür düşmanlığı yaptığı bir ortamdır bu.
Sayfa 247 - Alkım Yayınları
Ne acıdır ki; Son yüzyılda bu aziz şehit torunları üzerinde, Büyük oyunlar oynanmaktadır. Kimliksizleştirme, kişiliksizleştirme, kültürsüzleştirme ve inançsızlaştırma planları uygulamaya konmuştur! maalesef gençlerimiz, MUKALLİT bir maymun haline getirilmeye çalışılmaktadır
Çamlıca
Kişiliğe, kimliğe ve kültüre inmesi açısından darbe süreklidir. Dünyanın her yanında kişiliksizleştirme, kimliksizleştirme ve kültürsüzleştirme mekanizmaları işliyor; dünyanın her yerinde insanlar, kendi dilleriyle Amerikanca konuşuyorlar. Hepsi Amerikanca, "Aman Tanrım" diyorlar "Korkarım" diyorlar, "Üzgünüm" diyorlar, "Ciddi misin" diye soruyorlar; hepsi bir Amerikan kalıbından çıkmış bilyalara benzeşiyorlar. Hepsi coca-cola açıp, Mac Donalds yiyorlar; bunlar sürüdürler.
Sayfa 220Kitabı okudu
Reklam
Evet, Televizyon için bir kavga var, ama, ne yazık ki, bu kavga, sen, ben kavgasından başka bir şey değildir. Sözde sağcıların elinde iken de Devlet Televizyonu yine Batının emrinde, çocuklarımızın ruhlarını tahrip eden, şiddet, vur-kır filmleriyle, anlamsız, sanat ve fikir değerinden mahrum, tahrik edici amerikan dizileriyle, yırtınıp döğünen, bağıran, ilkel müzik çığırtkanlıklarıyla dekültürizasyon (kültürsüzleştirme) âletiydi.
Bizi kültürsüzleştiriyorlar. Kültürsüzleştirme politikası, Tevhid-i Tedrisat’ın de­linmesiyle başladı ve sürüyor. Gittikçe daha öte götürü­yorlar.
Sayfa 390Kitabı okudu
Kültürsüzleştirme politikası, Tevhid-i Tedrisat'ın delinmesiyle başladı ve devam ediyor...
Eski nesne başka bir şekilde algılanmaktadır; çünkü hiçbir işe yaramadığı bir ortamda çok önemli bir görev üstlenmektedir. Zaten insanların eski, otantik mobilya, özgün bir stile sahip nesne, rüstik nesne, zanaat ürünleri, el yapımı ürünler, yerel çanak-çömlek, folklorik nitelikli nesneler, vb. şeyleri elde etme konusundaki inatçılıklarının nedeni de budur. Uygar insanları kendi kültürel sistemleri dışında kalan bir zaman ve mekâna ait tuhaf nesnelere, önceki sistemlere özgü göstergelere iten bu türden bir kültürsüzleştirme olayının kökeninde ne vardır? Bu, aynı zamanda "az gelişmiş toplumların" insanlarını, sanayileşmiş toplumların ürünleri ve teknolojik göstergelerine doğru iten olayın tam tersi bir olaya benzemektedir.
Sayfa 93 - KindleKitabı okudu
Reklam
Depolitizasyon: Siyasal söyleme, uzak veya mesafeli durmak.
İnsanlar kitaptan korkar oldu, edebiyattan soğudu, yazarlara kuşkuyla bakar oldu. Ülkemizde kitabın itibarının iade edilmesi için aradan yılların geçmesi gerekecekti. Son on yılda kültürsüzlestirme politikalarının etkisi azalmaya başladı, ama aynı şeyi depolitizasyon için söylemek oldukça güç. İşin kötü tarafı depolitizasyonun, yazarları da derinden etkileyerek, onların yapıtlarını, yaşama bakışlarını tümüyle değiştirmesiydi.
304 syf.
·
Puan vermedi
·
218 günde okudu
Batı'nın Doğu'su
Doğu denilen bölge kime göre doğu ve nereye göre Batı Batı. Doğu'ya Doğu'dan bakınca merkez olmaz mı? Coğrafi bölge isimleri gerçekten tarafsız ve bilimsel mi? Bu dünya, aslında haritaların dahi ideoloji ile isimlendirilip, çizildiği sözüm ona bir 'modern dünya' . Mehmet Akif'in tek dişi kalmış canavar dediği dünyanın içini anlatan, dili sade, güzel bir kitap. Avrupamerkezci tarihsizleştirme ve kültürsüzleştirme kıskacını anlamak ve fikren özgür olma kapısını açması adına değerli kitaplar kategorisinde yer almalı.. Okunması ve okutulması gereken kitaplar listesine de kaydedebilirsiniz...
Batı’nın Doğu’su
Batı’nın Doğu’suYüksel Kanar · Mahya Yayınları · 20163 okunma
Kültürsüzleştirme politikası, Tevhid-i Tedrisat’ın de­linmesiyle başladı ve sürüyor. Gittikçe daha öte götürü­yorlar. Çünkü, dikkat edin, neredeyse Türk televizyonlarında Türk Sanat Müziği çalınmaz oldu. Halk müziği duyulmaz oldu. Ama buna mukabil, Amerika’nın bil­ pmem neresindeki topluluğun çaldığı en son klip buralar­da seyrediliyor. Sen kendi memleketinin müziğini bıra­kıp gidiyorsun, ki aşağı yukarı bin senelik bir müziktir ve çok kaliteli bir müziktir. Sen bunu yok sayıyorsun. Sen zannediyorsun ki, ilerliyorsun. Ama düşüyorsun.
Sayfa 391 - İş Bankası Kültür Yayınları
(...)XVIII. yüzyıldan itibaren, ilerici padişahlar Türkiye'yi modernleştirmeye giriştiler. Kemal Atatürk, Büyük Petro'nunkini andıran bir enerji ile hızlandırılmış bir Batılılaşma izledi. Kültürsüzleştirme programı radikaldi; Bütün ülke, yazısı müziği, saçı, sakalı, giysileriyle kültürsüzleşmeden nasibini aldı. Bizzat seçkinlerin halka uyguladığı bu tuhaf terörizm, yürekler acısı bir çıkmaza varacaktır. Bu programda çifte baskı (Palo Alto ekolünün ünlü 'doublebind'1'“)156, olanaksız bir çifte buyruk vardır. Ayakta kalabilmek için modernleşmek, modernleşmek için de kendi kendini yıkmak gerekir. Var olmak için zorunlu olan bu soysuzlaşma gerçek bir toplu şizofreniye yol açmaktadır.”157 ----- 156 “Yazı gelirse ben kazanırım, tura gelirse sen kaybedersin” örneğinde olduğu gibi paradoksal bir durum, çıkmaz, çözümsüzlük durumu. 157 Serge Lalouche, Dünyanın Batılılaşması, (çev. Temel Keşoğlul, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 1993, 290,91. a,
okunacak kitap
"Elinizdeki kitap, planlı bir şekilde sıkıştırıldığımız Avrupamerkezci tarihsizleştirme ve kültürsüzleştirme kıskacının nasıl oluşturulduğu ve bu kısır döngüden nasıl kurtulacağımız konusunda bir çaba olarak görülmelidir."
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.