Kadının sadakatsizliği üzerine yazılmış, mükemmellikleri ya da en iyi oldukları konusunda konsensüse varılmış üç roman vardır.
1) 1856’da yayınlanmış Gustav Flaubert’in Madam Bovary’si.
2) 1877’de yayınlanmış Lev Tolstoy’un Anna Karenina’sı
3) 1916’da yayınlanmış John Galsworthy’nin The Forsyte Saga’sı*.
Böyle bir tanıtım yapıp şereflerine
Yazıldığı tarihten itibaren 1873 - 2007 yılına kadar Time dergisi tarafından yazılmış en iyi roman seçilmiş bu Lev Nikolayeviç Tolstoy'un eserini okumamayı kendime haksızlık olarak gördüm.
Anna zeki, güzel, kültürlü, ince ve dürüst kendine hayran bırakan bir kadın. Onu suçlamak yerine cesaretine ve güzelliğine hayran kalmamak mümkün değil.
Anna
Romain Rolland , şöyle dedi Gorki’nin arkasından: “Çağın dünya kültürünü ve devrimi böylesine görkemli bir biçimde kaynaştırmak Gorki dışında hiç kimseye hiçbir zaman kısmet olmadı…”
André Gide “Hiçbir Rus yazar Maksim Gorki kadar Rus değildir. Ve hiçbir Rus yazarı da onun kadar evrensel çapta sözünü dinletememiştir.”
Tolstoy'un 1886 tarihinde yayımlanan eseri, yargıç İvan İlyiç'in bir ev kazası sonrası yaşadığı rahatsızlık ve ölüme giden süreçte yaşadığı iç hesaplaşmaları konu alır.
Eser pek çok disiplinde inceleme konusu olmuştur.
Tolstoy'un kendi iç dünyasının da yansıması olan kitapta İvan İlyiç, hayat boyu ne için yaşadığını, neyin önemli olduğunu, gerçek hislerini, karakterini, hayatın anlamını, ölümün ne ve nasıl olduğunu sorgular.
E biraz iç karartıcı bir atmosfer, oldukça gerçek bir bakış açısı..
İlgili bir kaynak: "Ölüm ve Hayatın Anlamı Üzerine Psikolojik Bir İnceleme: İvan İlyiç'in Ölümü" - Dr. Öğr. Üyesi Ece BEKAROĞLU
Çeviri: Nihal Yalaza Taluy (1900 yılında Kazan'da doğmuş. Liseyi Rusya'da bitirdikten sonra Türkiye'ye göç etmiş. Rus edebiyatından yüzden fazla roman, oyun ve çocuk kitabını Türkçe'ye kazandırmış.)
#ivanilyiçinölümü #tolstoy #rusedebiyatı #edebiyat #uzunöykü #okumalarım
Kitap kapağının orta yerindeki kırmızı şeritli alana göz attığınızda, içinizde bir merak oluşuyor. Çünkü o şeritte yazan istek, şuan yürürlükte olsa, geleceğimiz için üst düzey bir eğitim alır, bilinçli bireyler olarak hayata atılırdık. Çürümüş ve ezber bir eğitimle bir şeyler yapmaya çalışmazdık..
"Herkes hayattan mümkün olduğu kadar
Tolstoy'un ölümünden sonra yayımlanan iki öykü "Şeytan" ve "Peder Sergi"
Kısacık iki öykü olmalarına rağmen Tolstoy'un anlatmak istediği tüm derinliği ile satırlarda hissediliyor.
Tolstoy'un on günde yazdığı ve eşinin bulmasından korkarak çalışma odasında bir koltuğun döşemesinin altına sakladığı "Şeytan", yaşanmış
Dinleyin, emekle ulaşın Tanrı'ya; her şeyin özü bunda... Ya onu bulacaksınız, ya da zavallı bir küf parçacığı gibi yok olup gideceksiniz... Emekle ulaşın ona!¹
Diriliş'te Tolstoy, Nehlüdov'la, Maslova'yla ve diğer yan karakterle, yaşamı boyunca yaşadığı Tanrı sanrısını, kiliseye karşı koyuşunu, toplumsal yapıyı ve adalet sistemini eleştirişini