Biri zalim, öbürü mazlum. Gülerken beriki, ağlıyordu diğeri. Katılaşmıştı birinin gönlü, yufkalaşmıştı ötekinin bağrı. Yalvarırken biri, sevinç çığlıkları atıyordu öteki. Ne garipti şu dünya.
Aslında İncir Kuşları ve Meyra'yı ve bunun yanında Emine Seçeroviç Kaşlı'nın Kurşunların da Rengi Var ve Kurşunların Rengini Yıldızlarla Değiştirdim kitaplarını okumuştum. Bu konuda videolar izlemiş, haberleri incelemiştim. Yabancı bir yazar olduğu için zaman zaman Sırpları da güzel gösterip Müslümanlar hakkında olumsuz düşünebilecek taraflar bırakıyordu. Sanki savaşı Sırplar başlatmamış da herkes suçluymuş gibi. Sırpların yaptığı katliamdı. Ama bu kitap bana bir haini tanıttı. "Fikret Abdic." Görece daha seküler bir hayatı tanıtıyordu diyebilirim. Savaşın kadınlara verdiği zarar inanılmaz bir boyutta. Allah zalimleri kahretsin! Zalim her kimse, hiç "ırkçılık" yapmadan...
Coğrafya hakkında farklı bilgiler de edindim. Velika Kladuşa bilmediğim bir yerdi.
(Galiba Müslümanlar hakkında olumsuz bir yorum duymayı kaldıramıyorum. Hele de Bosna için...)
Nereden başlayacağımı çok düşündüm, sonra da beni etkileyen kısımlarını önce anlatayım dedim. Yazarın dili fazlasıyla sade ancak bu etkileyici yazmadığı anlamına gelmiyor. Aksine fazlasıyla etkileyici dili vardı, kelimeleri seçişi, kullandığı yerler iyiydi. O savaş döneminde yaşanan açlık, sefalet, komünizmin insanlara çektirdiği çileler, zalim olan Hitler ancak yaptığı yanlış politika yüzünden bir halkı ölüme sürükleyen Stalin... Savaş kısımları o kadar iyiydi ki ne desem az kalır. Zaten romanı beğenmemi sağlayan unsur da buydu.
Gelelim beni romandan soğutan noktalara. Ben Alexander karakterini sevemedim. Daşa olan ilişkisinin bu denli basite indirgenmesi bana anlamsız geldi. Evet Daşa bir hayalet gibi aralarındaydı ama Tatyana bu denli kırılmaz duvarlara sahip olmasaydı, Alexander'ın Daşa ile Tatyananın kardeş olması umurunda olmazdı. Adamdaki genişlik bambaşka bir boyuttu. Tatya'ya aşık olması umurumda bile olmadı. Harici olarak kitabın son sayfaları fazlasıyla duygusaldı. İlk defa Alexander beni bile etkileyen bir hareket yaptı. Tatya'nın o sondaki çırpınışları... Ne desem bilemiyorum. Ara ara sinir krizleri geçirsem de okunabilir bir eser olduğunu düşünüyorum.
Bronz AtlıPaullina Simons · Pegasus Yayınları · 20161,256 okunma