Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
...Tim, "baban ne öğretiyordu?" "Mühendislik. Makine mühendisliği." "Universitede profesör olan biri, 1kadına vurmaktan daha iyisini bilmeli..." ... "Bana kalırsa herkes bundan daha iyisini bilmeli."...
Sayfa 32 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
2018’de yaşayan alelade bir vatandaş kendini gitgide daha işe yaramaz hissediyor. TED konuşmalarında, hükümetlerin düzenlediği beyin takımı toplantılarında, ileri teknoloji konferanslarında herkesin ağzına pelesenk olan bir dizi gizemli kelime heyecanla telaffuz ediliyor (küreselleşme, blok zinciri, genetik mühendisliği, yapay zekâ, makine öğrenmesi) ve sıradan insanlar bu kelimelerin hiçbirinin kendileriyle bir alakası olmadığını varsaymakta haklı sayılırlar.
Reklam
Pessoa sözcüğünün Portekizce “kimse” anlamına gelmesi, aynı zamanda Latincedeki persona, yani “maske” ya da “oyun kişisi” ile eşanlamlı olması, Pessoa’nın şiirine tutarlı ve ilginç bir içerik kazandırıyor. Denilebilir ki, Pessoa’nın insan kimli­ğiyle ilgili saplantısı, belki de bu değişik kimlikteki şairleri ya­ratmasındaki başlıca etkendi. Bu şairlerin her biri, sanki Pessoa’nın yazdığı ve oynatmaktan hoşlandığı bir oyunun kişileriydi. Pessoa bu oyun kişilerinin her biri için de birer yaşamöyküsü tasarlamıştı. Alberto Caeiro, 1889’da Lizbon’da doğmuş ama ömür boyu köyde yaşamış; 1915’te ölmüştü. Ne bir mesleği ne de eğitimi vardı. Doktor olan Ricardo Reis, 1887’de Oporto’da doğmuş, bir Cizvit okuluna gitmiş, Latince öğrenmiş, tıp öğre­niminden sonra, 1919’da kralcı olduğu için Portekiz’den ayrı­larak Brezilya’ya yerleşmişti. Alvaro de Campos ise 15 Ekim 1890’da Tavira’da doğmuş, ortaöğreniminden sonra Glasgow’a giderek makine ve gemi mühendisliği okumuştu. Tatillerden yararlanarak Uzakdoğu’da ve Avrupa'da yolculuklara çıkmış olan Campos, Lizbon’da oturmaktaydı.
2018’de yaşayan alelade bir vatandaş kendini gitgide daha işe yaramaz hissediyor. TED konuşmalarında, hükümetlerin düzenlediği beyin takımı toplantılarında, ileri teknoloji konferanslarında herkesin ağzına pelesenk olan bir dizi gizemli kelime heyecanla telaffuz ediliyor (küreselleşme, blok zinciri, genetik mühendisliği, yapay zekâ, makine öğrenmesi) ve sıradan insanlar bu kelimelerin hiçbirinin kendileriyle bir alakası olmadığını varsaymakta haklı sayılırlar.
Necmettin Erbakan, okulun eğitim verdiği aktif dönemlerin toplamı olan 3.5 senede, İTÜ Makine Mühendisliği'nde reko- ru hala kırılamayan 3.96 ortalamayla, mezun olmaya hak kazanmıştır.
İnsan bir makine değildir, onun yaptığı iş inanması, verimli çalışabilmesi için amacını bilmesi lazımdır.
Sayfa 333Kitabı okudu
Reklam
Makine mühendisi Abi ve Ablalara selam olsun :)))
Şu mektupla eğitim yapılan kurslardan birisine yazılayım diye düşünüyorum. Makine mühendisliği. Kolay. Evinde otur, birkaç dersi eline al, çalış.
Sayfa 15 - Sel Yayıncılık
[...] ve bazı şeyleri açıklayamıyor olmak iyidir: çünkü her şeyi açıklayabileceklerini zanneden ahmaklar vardır: konu ne olursa olsun; uzay bilimi, mısır piramitleri, Rus edebiyatı, filoloji, makine mühendisliği, din, öbür dünya, melekler... hiç fark etmez her şeyi açıklamaya kalkışırlar ve küçük düştüklerinin farkına bile varmazlar.
Sayfa 107 - Hikâye: Esaslı AdamKitabı okudu
Nitekim benden çok da uzun bir süre hücrede kalan bir arkadaşımın otla başı derde girmişti. Onun pencere oyuğunda da bir ot varmış. Cılız ve masum bir ot. Bir gün görüyor ki ot büyümüş ve pencerenin önemli bir kısmını kapamış. O zaman telaş başlamış ; koparmak istemiş. Koparamamış.Koparmak için çareler aramış. Binbaşılığı, uçak makine mühendisliği,şunca yıl silahlı kuvvetlere hizmeti yetmemiş küçük ota. Askerlere söylemiş. “Sus,konuşma bizimle,yasaktır!” demişler. Astsubaylardan birine ricada bulunmuş. “Biz karışamayız,” demiş astsubay. Ve ot büyümüş, kapamış pencerenin aydınlığını,gökyüzünü. Önemsemediğimiz . Zamanında kaynağını bulup yok edemediğimiz yanlış eğilimlerimiz vardır. Onlar da masum küçük bir ot gibi günden güne, farkına varmadan büyürler ve gelişen hayat ışığımızı kesebilirler. Yanlış tavrın, davranışın küçüğü büyüğü, önemlisi önemsizi yoktur. Yanlışın kaynağı varsa, yanlışlığını yansıma oranı koşullara göre değişikliği uğrayacaktır. Bugün önemsiz görünen bir yanlış eğilim, çok önemli yanlışlıkların anası olabilir. Yanlışa umursamazlıkla bakmak, kaynağını titizlikle aramamak, yanlışın yanında bilinçli olarak yer almaktır. 
Yapışkan Bandı Ben Buldum
Richard Gurley Drew ABD’li laboratuvar teknisyeni. Makine mühendisliği öğrenimini yarıda bıraktı. 3M’de çalışırken 1925 yılında maskeleme bandını, 1930 yılında şeffaf, selülozik bandı (selobant) buldu. 30’dan fazla buluş patenti vardır.
Sayfa 206Kitabı okudu
71 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.