Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nitekim benden çok da uzun bir süre hücrede kalan bir arkadaşımın otla başı derde girmişti. Onun pencere oyuğunda da bir ot varmış. Cılız ve masum bir ot. Bir gün görüyor ki ot büyümüş ve pencerenin önemli bir kısmını kapamış. O zaman telaş başlamış ; koparmak istemiş. Koparamamış.Koparmak için çareler aramış. Binbaşılığı, uçak makine mühendisliği,şunca yıl silahlı kuvvetlere hizmeti yetmemiş küçük ota. Askerlere söylemiş. “Sus,konuşma bizimle,yasaktır!” demişler. Astsubaylardan birine ricada bulunmuş. “Biz karışamayız,” demiş astsubay. Ve ot büyümüş, kapamış pencerenin aydınlığını,gökyüzünü. Önemsemediğimiz . Zamanında kaynağını bulup yok edemediğimiz yanlış eğilimlerimiz vardır. Onlar da masum küçük bir ot gibi günden güne, farkına varmadan büyürler ve gelişen hayat ışığımızı kesebilirler. Yanlış tavrın, davranışın küçüğü büyüğü, önemlisi önemsizi yoktur. Yanlışın kaynağı varsa, yanlışlığını yansıma oranı koşullara göre değişikliği uğrayacaktır. Bugün önemsiz görünen bir yanlış eğilim, çok önemli yanlışlıkların anası olabilir. Yanlışa umursamazlıkla bakmak, kaynağını titizlikle aramamak, yanlışın yanında bilinçli olarak yer almaktır. 
Sayfa 17
Mars’ı yaşanabilir kılmak mümkün mü?
Kutup takkelerini buharlaştırmak için onlara ısı vermeliyiz. Koyu renk tozla örterek daha fazla güneş ışığı emmesini sağlayabiliriz. Yeryüzünde ormanları ya da yeşillik örtüsünü yok etmek için kullandığımız yöntemin tersini orada yapmış oluruz. Ama Mars'ın kutup bölgelerinin yüzeyi çok geniştir. Yeryüzünden Mars'a gereken tozu taşımak
Sayfa 159 - Beşinci Bölüm - Kırmızı Bir Gezegene İlişkin Hülyalı DüşüncelerKitabı okudu
Reklam
Tembel insan yoktur
Tembel insan yoktur veya çok nadirdir. Fakat onlari çalıştırmaktan aciz, anlayışsız amirler, heveslerini kıran çapraşık nizamlar, gayesiz teşkilatlar vardır. İnsan bir makine değildir, onun yaptığı iş inanması, verimli çalışabilmesi için amacını bilmesi lazımdır. İkinci önemli nokta insanın kendisine ihtiyaç duyulduğunu anlamasıdr. Herkes adam yerine konulmak ister. Bu psikolojik ihtiyaçların en başında gelir.
Sayfa 328Kitabı okudu
İnsan bir makine değildir, onun yaptığı iş inanması, verimli çalışabilmesi için amacını bilmesi lazımdır.
Sayfa 333Kitabı okudu
Necmettin Erbakan, okulun eğitim verdiği aktif dönemlerin toplamı olan 3.5 senede, İTÜ Makine Mühendisliği'nde reko- ru hala kırılamayan 3.96 ortalamayla, mezun olmaya hak kazanmıştır.
Yapışkan Bandı Ben Buldum
Richard Gurley Drew ABD’li laboratuvar teknisyeni. Makine mühendisliği öğrenimini yarıda bıraktı. 3M’de çalışırken 1925 yılında maskeleme bandını, 1930 yılında şeffaf, selülozik bandı (selobant) buldu. 30’dan fazla buluş patenti vardır.
Sayfa 206Kitabı okudu
Reklam
2018'de yaşayan alelade bir vatandaş kendini gitgide daha işe yaramaz hissediyor. TED konuşmalarında hükümetlerin düzenlediği beyin takımı toplantılarında ileri teknoloji konferanslarında herkesin ağzına pelesenk olan bir dizi gizemli kelime heyecanla telaffuz ediliyor (küreselleşme, blok zinciri, genetik mühendisliği, yapay zekâ, makine öğrenmesi) ve sıradan insanlar bu kelimelerin hiçbirinin kendileriyle bir alakası olmadığını varsaymakta haklı sayılırlar.
Wilhelm Conrad Röntgen
Alman biliminsanı. Makine mühendisliği okudu. 1874’te doçent, 1879’da fizik profesörü oldu. 1888 yılında Würzburg Üniversitesi’nde çalışırken 8 Kasım 1895’te X ışınlarını buldu. 1901 yılında Nobel Fizik Ödülü’nü kazandı. Röntgen ilk defa elinin kemiklerini gördüğünde çok şaşırdı. Eşi Berta bir üzerinde deneyine devam ederken. Dehşetle irkilen Berta kendini dışarıya attı. “Aman Tanrım, kemiklerimi gördüm!… Ölümünü gördüm!” diye bağırıyordu.
Sayfa 94 - Deney günlüğüne “X ışını” yazdı ve deney tüpünün önüne bir kitap koydu…Kitabı okudu
Kendi sözleriyle "sanayileşmeyi ibadet aşkıyla ele alan" Erbakan, Mason-komprador büyük sermayeyi, "montaj sanayii" kurarak taklitçi zihniyeti iktisaden de sürdürmekle itham eder. Avrupa Ortak Pazar'ına (1992'de Avrupa Birliği'ne dönüşecektir) katılmaya karşı çıkmasının gerekçesi de, zaten bir "Mason-Siyonist oyunu" olarak gördüğü bu birliğin, "sanayinin ruhunu teşkil eden" yatırımlara girişmesine mani olarak Türkiye'yi "modem müstemleke"ye dönüştüreceği savıdır. Buna karşı Anadolulu milli sermayeye dayanarak "ağır sanayi hamlesine" kalkışmak, "makine yapan makineler", "fabrika kuran fabrikalar" meydana getirmek lazımdır. Almanya' da tahsil görmüş, 1TÜ'de öğretim üyeliği yapmış bir makine mühendisliği profesörü olması, Erbakan'ın bu iddialarını kuvvetlendiren bir işlev görecektir.
21. yüzyılın başlarında belki de en önemli sanat türü bilimkurgu. Ma­kine öğrenmesi teknolojisi ya da genetik mühendisliği konularında yayım­lanan son makaleleri pek az insan okuyor. Onun yerine Matrix ve Her gibi filmlerle Westworld ve Black Mirror gibi diziler insanların zamanımızın en önemli teknolojik, toplumsal ve ekonomik gelişimlerini nasıl anladığını biçimlendiriyor
Sayfa 227Kitabı okudu
Reklam
Dil mühendisliği
“Tutarsız, dağınık, birbirine yamalanmış cümleler, bir sonraki cümleye doğru pürüzsüzce yol alamazlar; zira daha kendi kendilerini tek parça halinde tutamazlar. İyi bir dilbilgisi kullanımı, aslında iyi mühendisliğe benzer: Makine çalışır, çünkü parçalar da çalışmaktadır. Özensiz dilbilgisi, kötü tasarlanmış vitesler ve yanlış boyda contalardır aslında.”
...Tim, "baban ne öğretiyordu?" "Mühendislik. Makine mühendisliği." "Universitede profesör olan biri, 1kadına vurmaktan daha iyisini bilmeli..." ... "Bana kalırsa herkes bundan daha iyisini bilmeli."...
Sayfa 32 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
TED konuşmalarında, hükümetlerin düzenlediği beyin takımı toplantılarında, ileri teknoloji konferanslarında herkesin ağzına pelesenk olan bir dizi gizemli kelime heyecanla telaffuz ediliyor (küreselleşme, blok zinciri, genetik mühendisliği, yapay zeka, makine öğrenmesi) ve sıradan insanlar bu kelimelerin hiçbirinin kendileriyle bir alakası olmadığını varsaymakta haklı sayılırlar
70 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.