"Ah biçare kadınlar ne çekerler imiş! Biz erkekler onları kukla mesabesinde kullanıyoruz. Yoksa serbest ve rahat yürümelerine mâni oluruz. Bu ne rezalet, ne küstahlık! Bir erkek tanımadığı bir başka erkeğe rast gelse yüzüne bakmaz, söz söylemez. Lakin tanımadığı ve hiç başka defa görmediği kadına rast geldiği gibi gülerek yüzüne bakmaya ve söz söylemeye başlar ve kovsalar bile yanından ayrılmaz. Demek oluyor ki biz kadınları insan sırasına koymayız. Kendimizi eğlendirmek için onların ruhunu sıkarız. Serbest gezip seyir etmelerine ve eğlenmelerine mâni oluruz ve bir taraftan da kendimizi onlara güldürürüz. Çünkü bazı kurnaz kadınlar bulunur ki 'Bu ne budala şey imiş, dur bununla eğlenelim' diyerek bizi maymun gibi oynatırlar. Seyir yerlerinden evlerinin kapısına dek arabanın arkasından tozlar dumanların içinde götürüler. Ahlâk ve adetlerimizi bilmez bir adam, bir kimseyi bu hâlde görse elbette deliymiş diyecek."
Görülüyor ki sadrazam Tevfik paşa, inmeli ve yatalak bir hükümetin reisi sıfatıyla âdeta ittihatcilerin içeriden memuru gibi hareket etmekte ve hareket ordusunun işini çabucak bitirmesine yardım etmektedir Vaka sırasında sarayın hali o kadar acıklıdir ki Türk cemiyetlerinin asırlardır ne kadar curutuldugunden ve Abdülhamid Han in ne çerden çöpten insanlarla çevrili olduğundan âdeta nişanedir. Tam 33 yıl dahice idaresiyle Cemiyetin seciye zaafini peceleyen dışarıya göstermeyen ve devamlı bir yalnızlık hayatı süren Abdülhamid küçük bir burhan zuhur edince bütün yaldizlarin dökülmesine ve icyuzlerinin meydana çıkmasına mani olamamıştır Hareket ordusu boy gösterir göstermez saraydaki tüm görevliler kaçıp âdeta tek başına kalmıştır Abdülhamid
Reklam
Evlenmesi, doğurması, çocuk büyütmesi eşinin karşısındaki görevlerini ifa etmesi kadının ilim ehli olmasına mani olamaz.
Sayfa 265Kitabı okudu
Hicret ve niyetin kimin için ? Bir gece yarısı uyandığında yatağından kalk şöyle yıldızlara bir bak. Düşün!... Madem ki içinde bulunduğun yer, konuştuğun kimse sana feyiz vermiyor; terke mani olan ne ?
Ahlâk Dersi
Talep şan değildir. Razı ol, şan da senin nam da senin. Varlığını bilinmezlik toprağına göm. Gömülmeyen şey nâbit olmaz.  Dünya sûretlerinin bulaştığı ayna nasıl parlar? Huzura girmeden önce tevbe sularında yıkan. Kader teneffüs ettiğin her nefeste seninle. Eşyadan eşyaya seyahat edip durma. Kendine uzaktan bakmayı öğren. Bir dolap beygirine
Sayfa 18 - Dergâh Yayınevi
- Dostum, işler bizden sonra dünyaya gelmişlerdir. İşleri onları görecek adamlar icat eder. Biz de bunu icat ettik. Bunu bizden evvel kimsenin düşünmemesi veya başka şekilde düşünmüş olması müsbet olmasına mâni midir, sanıyorsunuz? Biz bir iş yapıyoruz, hem mühim bir iş… Çalışmak, zamanına sahip olmak, onu kullanmasını bilmektir. Biz bunun yolunu açacağız. Etrafımıza zaman şuurunu vereceğiz. İçinde yaşadığımız havaya bir yığın kelime ve fikir atacağız. İnsan, her şeyden evvel iştir, iş ise zamandır, diyeceğiz. Bu müsbet bir hareket değil midir?
Sayfa 201
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.