Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Poliste ifadem alınırken jandarma yüzbaşısı Rıfat Bey şaka tarzında: "Ah! Sana yüz bin lira vermeli idi de o zaman görmeliydi" dedi. Ben de cevaben: “Yüz bin liraya malik olmak bana fikirlerimden fedakarlık ettiremezdi. Fakat belki bazı eskaline muhalif olduğum bir hükümete hizmet etmezdim" dedim. Uşaklık tabiri falan polis komiserinin tahrizinden ibarettir. Tahkikatın tahkiki hakikatin bu merkezde olduğunu ispat eder. Elinde yüz bin lirası olduktan sonra da haftada yirmi üç saat ders okutmaya şitap edecek bir muallimi - samimi olursak - tasavvur edemeyiz. Bu devlet ve bu millet bana birçok masraf etmiş ve beni okutmuştur.
13 Ocak 1912 Ayn-el-Mansur (...)Bu üç ay içinde yaklaşık 20.000 savaşçıya ulaşan birlikler ve sivil idare memurları için yalnızca 15.000 Türk Lirası harcamışım. İtalyanlar ise yalnızca donanmalarının kömürleri için haftalık olarak 20.000 sterlin ödüyorlar. Barış zamanında hükümetimiz yalnızca sivil memurlara ve devletin kolluk kuvvetlerine bu miktarda masraf ediyordu.
Reklam
19 Şubat 1912 Ayn-el-Mansur (...) Gücümüz gittikçe artıyor, hem de kayda değer bir masraf olmadan. Bingazi‘deki tüm birliklere ve sivil idareye aylık 25.000 Türk Lirası sarf ediyorum. Yakında 75.000 Türk liralık sağlam sermayemiz ve iki yıllık iaşemiz olacak. (...)
Yükümlülük almaktan veya onu sürdürmekten kaçınmanın birçok sebebi olabilir. Kimisi düşmanlık uyandırmak, iş almak ya da masraf yapmak istemez, kimisi de umursamazlıktan, tembellikten ve eylemsizlikten ya da kendi amaçlarından ve işinden ötürü engellenerek koruması gereken insanları terk eder.
Sayfa 14 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı yarım bıraktı
" Bugün, yirmi beşine basmış bir insan için , gözyaşı öylesine ender bir şey oldu ki,karşısına çıkan her kadına her kadına veremiyor insan gözyaşını.Fazla fazla ana babalara ağlanır , bu da onların hakkıdır,çok masraf etmişlerdir bunun için."
Masraf, 1956’da İngiltere, Fransa ve İsrail’le çatışmasından sonra Arap dünyasında ün kazanmıştı, batı emperyalizmini yaman bir dille eleştiriyordu ve Sovyet yardımını isteyerek kabul etti; ancak Moskova’nın kuklası da değildi- Nasr “ kendi ülkesinin çıkardığı komünistlere kötü davranıyordu ve 1959-62 arasında radyo ve basında güçlü bir Sovyet aleyhtarı propoganda başlatıldı.”
Reklam
Ağaç dediğin bakım ister, masraf ister...Kıymetini bilmeyene nimetini verir mi ?
424 syf.
9/10 puan verdi
Cumhuriyet'in köylü sınıfını toprak reformuyla yakalayamadığı, sanayileşmeyi kendi öz sermayesiyle yaratıp ustalaşmayı batının eline bıraktığı acemilik döneminin, osmanlı tebaası olmaya yani kul-köle olmaya alışkın Anadolu köylüsünde bilinç oluşturmak şöyle dursun derin bir ikilemin içinde amaç arar halde bıraktığı yılların sonunda azılı
Bereketli Topraklar Üzerinde
Bereketli Topraklar ÜzerindeOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20145,8bin okunma
Seba bir yandan konuşuyor, bir yandan da gözü sık sık kurabiyelere takılıyordu. Acaba canı mı çekmişti? Sonunda sabrı taştı ve konuşmasına ara verip çaycıyı çağırdı. "Kurabiyelerin fişi alınmış mıydı? Kulüp adına yapılmış bu masraf belgeli miydi?"
Sayfa 120 - Süleyman SebaKitabı okudu
Agac dedigin bakim ister, masraf ister...Kiymetini bilmeyene nimetini verir mi ?
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.