"Sen
"Promete'nin çığlıklarını
Kaba kıyım tütün gibi piposuna dolduran adam"
Sen benim mavi gözlü arkadaşım
Kabil değil unutmam seni.
26 Eylül 1943
Seni yapayalnız bırakıp hapishanede
bir üçüncü mevki kompartımanda pupa yelken
koşacağım memlekete.
Ve tren
bir güvercin gibi çırpınarak istasyona girecek,
gözü yaşlı bir genç kadına
beş senenin ardından
Kocasını getirecek.
O dem -ki boş verip istasyon halkını yanaklarından öperken sevgilimi
sen neşeli mavi gözlerinle bakacaksın
içimden bana"
Sayfa 92 - Everest Yayınları - Nazım Hikmet'e - Bana baktı, tekrar okudu, sonra elindeki kupayı bir yana bırakıp yaşaran gözleriyle gülümseyerek, boynuma sarıldı: "Sağ olun," dedi, "sağ olun e mi? Beni bundan daha çok memnun edemezdiniz!"