Namusluyla namussuz
Paltosu bir batman gelirmiş Deli Halit Paşa’nın
Katlayıp attığında adam da devirirmiş.
Paltosu tılsımlıymış söylence olmuş.
Kurşunlar girer de çıkamazlarmış
Şamanca bir gösteri olarak silkince paltosunu
Onlarca yenik kurşun yerlere saçılırmış.
Deli Halit Paşa’da çifte tabanca
“Namuslu” dediği sağa takılı
Düşmana
İnsan öğrendiklerini hayata geçiremiyorsa onları öğrenmemiş denektir. Mazbata sahibi her insanın meslek erbâbı sayılamayacağı gibi. Bu anlamda diplomalı olanımızla cahil planımız arasında fark yoktur.
İnsan öğrendiklerini hayata geçiremiyorsa onları öğrenmemiş demektir.Mazbata sahibi her insanın meslek erbâbı sayılmayacağı gibi.Bu anlamda diplomalı olanımızla cahil olanımız arasında fark yoktur.
İttihat ve Terakki hükûmetlerine karşı Meclis-i Mebusan`da ve millet fertleri arasında takım takım muhalif fırkalar vücuda gelmişti. Bunların hiç biri muhalefetten istenilen vazifeyi yapamıyordu. Başından beri bu fırkaları bir bayrak altında toplamak, büyük, yekpare bir kitle ile etkili bir darbe indirmek fikrini görüyor, telkinler yapıyor,
8 Eylül 1902'de Yıldız Saray-1 Hümâyûnu Baş Kitabet Dairesi'nden yayınlanan aşağıdaki belge, Sultan Abdülhamid Han'ın, işsiz güçsüz ve sefalet içindeki gençlerin kazanılması için nasıl bir gayret içinde olduğunu gösteriyor.
"Padişahımız efendimiz hazretleri, bundan bir süre önce Hırka-i Saadet ziyaretinden saraya dönüşlerinde,
Soner YALÇIN, ÜLKÜCÜ ŞAİR "ARİF NİHAT ASYA YI" ANLATTI
**
En güzel bayrak şiirini kim yazdı? Günlerdir şehit cenazelerini gördükçe, kendimi hep bir şiiri mırıldanırken buluyorum. Üstelik şairi, siyasi olarak hiç anlaşamayacağım biri...
**
“Bayrak şiirimi 35 yaşımdayken yazdım. Adana Erkek Lisesi’nde edebiyat öğretmeniydim. Hatay,
Abıru: 1.Yüz suyu. 2.Irz, namus, şeref, haysiyet.
Acuze: Huysuz, yaşlı kadın
Adülkahır: (Ödül kahır) Pembe çiçekli, çok yıllık otsu bir bitki
Agâh: 1.Bilen, bilgili 2.Haberli
Akarca: Sürekli işleyen çıban, fistül
Altar: Adak adanan ve kurban kesilen dini yapı, sunak.
Arkebüz: XV. yüzyılda Fransa'da kullanılmaya başlanan, taşınabilir ateşli
Tutulga uydurukçadır.Uydurulmuş ve tutmamıştır.Tutanak uydurukçadır ve maalesef tutmuştur.
Birbirinden farklı mânâlara gelen 3 yabancı(?) kelime (zabıtnâme, zabıt varakası, mazbata) için uydurukça 1 kelime ikaame etmek...
Tutanak tutun, tutturun!
Darbuka gibi
#TürkçeninMüdafaası t.co/rFFzB0AxY6
40 dkdan fazla oldu sokakta bekliyorum önemsiz bir sey icin... bu da bir yerden sonra gözlem ve çıkarım yapma hakki verir 20 ye yakın okul servisi gecti bu servisler bir doktirin inşası için lego taşıyor ama bu doktrin hamasi olduğundan...ki örneklerdirmek gerekirse seçim zaferi sonrasi eyyüpte mazbata kuşanmaya çıkmak duğunlerde semazen döndürmek tarihi temeli olmayan dizilelerle tarihi stizile edip siyasi bir dayanak oluşturmak gibi show must go on işler bu harç tutmaz göz boyamanın önüne de geçmez ama egitim sistemi ülkemizde böyle kullanilir tabi geçmis günümüz gelecek
Bilindiği gibi tek parti dönemi 1945'te son bulmuş 1946 da da ilk kez çok partili bir seçim yapılmıştır. Bununla birlikte bu seçimlerde bazı seçim hilelerinin yapıldığı da bilinmektedir. Bu seçim hileleri üzerinde uzun uzadıya söz etmek yerine hilenin boyutunu gösteren tek bir anekdot aktarmakla yetineceğim. Dönemin başbakan yardımcısı Nihat Erim'e göre 20 Eylül 1949'da İstanbul valisi Lütfi Kırdar 1946 da Istanbul'da yapılan seçim hakkında şunları belirtmektedir: "1946da Istanbul' da 23 yeri de CHP kaybetti.
Cevdet Kerim İncedayı, 'hepsini kazandık şeklinde mazbata yapmaya zorladı. İntihar etmeyi dahi düşündüm. Sonra 5 yere razı oldum. 2 Rum, 2 Ermeni ve bir tanınmamış Türk yerine Hüseyin Cahit, Hamdullah Suphi, Recep Peker, Cahit Soydemir, Kâzım Karabekir'i kabul ettim."
Kapitalizm önce sağlığınızı bozar sonra onun için size para harcatır harcarken tekrar bozar :)
Ferhan Şensoy'un Eşeğin Fikri kitabına uzun bir inceleme yazardım ama vaktim yok. Çünkü incelersem baya bi geniş tutarım. Adam o kadar güzel konulara kanayan yaralarımıza parmak basmış ki... Özellikle sağlıkla ilgili tespitleri müthiş. Doktorlar
...Bütün bu açıklamalardan sonra Vahidettin'in İngilizlerle de elbirliği ederek milli mücadeleye karşı Çerkezleri kullandığını tespit etmek durumundayız. Bereket versin ki, bütün Çerkezler bu
oyuna gelmemişlerdir.Ödüllendirilenler ;
* Zat-ı Şahane'nin ödüllendireceği kimselerin milli mücadele aleyhtarı olmasına özel bir dikkat sarfettiği