En başta şunu belitmeliyim ki; Uçurtma Avcısı'nın yazarından "beklenen" bir eserdi.Zira iki eserde de üslubun akıcılığı, olayların birbiriyle bağlantısı ve konusu, romanı elinizden bırakmamak için yeterli.Bu romanda, birbirinden tamamen farklı hayatlara sahip iki kadının kesişen hayatları, çok sağlam kurulan dostluklar ve bunun üzerinden gelişen hüzün dolu hayata tutunma çabaları, geçmişe gömülen aşklar, kadının toplumdaki yeri, aile içi sık yaşanan kadına şiddet, kız çocuklarına verilmeyen değer, 1980-90 lı yıllarda Afgan-Sovyet savaşları sırasında tarihi hezimete uğrayan Afganistan, bombaların altında kalan hayatlar, komşu ülke İran ve Pakistan'a yapılan göçler vs. ve tüm bunlara rağmen yaşadığı toprağı unutamayıp geri dönen hayatlar...Yazar uzun sözün kısası yaşadığı zaman dilimine ait toplumsal çatışmalar, ekonomik yapı, kültürel değerler, savaşlar, mücadeleler, hukuki ve dini yapı vs. her şey hakkinda bilgi edinebilecegimiz müthiş bir eser bırakmış bizlere..Başta belirttiğim gibi üslubunun akıcılığı, zaman,mekan ve şahıs üzerine çok başarılı betimlemeleriyle okuru romana bağımlı hale getiriyor..Tüm okurlara tavsiye edebileceğim bastan sona hüzün kokan bir eser..Başarılarının devamını dilerim..