Ancak kolunun altından dürtükleyip yaptığı işe engel olduklarında şaka artık hiç çekilmez hale gelirse, “Rahat bırakın, niye üzüyorsunuz beni?” derdi. Sözlerinde ve bu sözlerin söylendiği ses tonunda bir gariplik olurdu. Bu ses tonunda insafa çağıran öyle bir şey vardı ki…
“Müslümanlar ölülerine ve dediğiniz gibi cenazelerine çok düşkündürler” dedi. “ Bu yüzden anlatıldığı gibi adanın yerlisi, gece yarısı hırsız misali, namazsız, duasız ölüsünü yıkamadan asla gömmez.”