Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

M

M
@meryemozdemrr
- Bunu gece günlüğüme yazacağım. -Neyi? -Ateşten yananın ateşe doymadığını.
Reklam
Etrafın seni sıktığı zaman kitap oku... Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. Bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz. İnsan muhitin bayağı, manasız, soğuk tesirlerinden kurtulmak istediği zaman yalnız okumak fayda verir.
" Gönül aynan saf olmadıkça çirkini güzelden ayıramazsın." der Mevlana. Yaşamın amacı saflaşmaktır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bilirim ki çocuk; ebeveynin yaşamla dansında olgunlaşmasına, kemale ermesine katkı sağlayacak en iyi öğretmendir. Unutmayalım, çocuk özümüzün özüdür. İnsanın özü, özüne hiç yük olur mu? Oldu diyelim, bu yük çekilmeye değmez mi? Bence değer.
Reklam
"Ama artık Nora'nın hayatı anlamsız bir kakofoniden ibaretti. Muhteşem yönlere gidebilecek bir parça, artık hiçbir yere gitmiyordu."
Türkiye hatıralarını, geçmişini unuttu. Bunun kime ne getirisi vardı? (...) Kim olduğunu, nereden geldiğini bilmeyen bir millet, nereye gideceğini ve ne için çabaladığını bilebilir mi?
"Bazen her şeyin bitmiş gibi göründüğü bir anda, bizi kurtarabilecek bir uyarı gelir; hiçbir yere açılmayan bütün kapıları çalmışken, yüzyıl boyunca nafile aradığımız, istediğimiz yere açılan yegâne kapıya bilmeden çarparız ve kapı açılır..."
Tabii acı çekeceksin, görmenin bedelidir bu... Tabii için korkuyla dolacak, yaşamak demek tehlike içinde olmak demektir. Büyümek zordur!
"Belki de Josef, güven içinde yaşamaktır tehlikeli olan. Tehlikeli ve ölümcül olan. "
Sayfa 314Kitabı okudu
Reklam
Ve hep olmuştur, sevgi ayrılık ânına kadar kendi derinliğini bilmez.
Günlerinizin altınlarını sıkıcı kişileri dinleyerek, ciğeri beş para etmeyenleri adam etmeye çalışarak boşa harcamayın; hayatınızı cahillere, adilere, kabalara adayarak yazık etmeyin. Yaşayın! İçinizdeki şahane ömrü sürün. Hiçbir şey boşa gitmesin. Her an yeni heyecanlar arayın. Hiçbir şeyden korkmayın.
Ana baba ve çocuklar yani hemen herkes sonunda isteyicidirler. Kimse genelde sevgi konusunda istemenin vermek olduğunu anlayamaz. Çünkü insanın sevdikleri tarafından sevilmeye ihtiyacı vardır.
Sayfa 39
Denebilir ki sevgi çocuğun gelişim ve eğitimi için gerekli su ve gübredir. Bu su ve gübre zamanında yeterince verilmediği takdirde çeşitli sosyal ve duygusal nitelikle yaralar açılabilir. Açılan bu yaraların yıllar sonra onarılması mümkün olamadığı gibi çocukluk yıllarında duygusal besiyi yeterince alamamış annenin büyüttüğü çocukta da benzer yaraların açılabilme şanssızlığı vardır.
Sayfa 38
"Hiç kimse başkalarından ya da genel bir ifadeyle dış dünyadan çok fazla beklenti içerisinde olmamalıdır. (...) Neticede herkes yalnız kalır ve önemli olan şey yalnız kalanın kim olduğudur."
"İnsanların hepsi belirsiz bir süre için ertelenen ölüm cezasına mahkumdurlar."
Reklam
"Her şeyi o türlü kaybettim ki Allah'ı kazandım."
Sayfa 104Kitabı okudu
"Seni ilk tanıdığım zaman, bende bulduğun bir zaaf anının hüviyetini, bana daimi bir mahkûmiyet elbisesi diye giydirdin."
"ben mi? evet . çıkıp gideceğim bir gün... tasasız, gözyaşsız, geride bir şey bırakmadan ve bir şey beklemeden ilerde... sadece yağmur sularından pırıl pırıl bir yürek artık kendi kendinin anlamı ve nedeni olan bir yürekle ..."
"Ne yapabiliriz? Yaşamak gerek! Yaşayacağız Vanya Dayı. Çok uzun günler, boğucu akşamlar geçireceğiz. Alın yazımızın bütün sınavlarına sabırla katlanacağız. Bugün de yaşlılığımızda da dinlenmek bilmeden başkaları için çalışıp didineceğiz. Ecel saati gelip çatınca da uysalca öleceğiz ve orda, mezarın ötesinde, çok acı çektik, gözyaşı döktük, çok acı şeyler yaşadık diyeceğiz... Tanrı da acıyacak bize ve biz seninle canım dayıcığım, parlak, güzel, sevimli bir hayata kavuşacağız ve buradaki mutsuzluklarımıza sevecenlikle, hoşgörüyle gülümseyeceğiz ve dinleneceğiz... İnanıyorum buna dayıcığım, bütün kalbimle, tutkuyla inanıyorum... Dinleneceğiz! Dinleneceğiz! Melekleri dinleyeceğiz, elmas gibi yıldızlarla kaplı gökleri göreceğiz. Dünyanın tüm kötülüklerinin, tüm acılarımızın, dünyayı baştan başa kaplayacak olan merhametin önünde silinip gittiğini göreceğiz ve hayatımız bir okşama gibi dingin, yumuşak ve tatlı olacak. İnanıyorum, inanıyorum buna!"