Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ufak bir değiniş
Millet diyor ki, ben 3 defa okudum; Ben ilk okuduğumda günlerce Nelly'i rüyamda gördüm! "Oysa ömrümüzün sonuna kadar mutlu olabilirdik!" sözü beni oldukça duygulandırmıştı.
Ezilenler
EzilenlerFyodor Dostoyevski · Sentez Yayıncılık · 200918,4bin okunma
415 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Millî Mücadele'nin anlatıldığı romanın mekânı Osmanlı 'nın da kurulduğu yer olan Söğüt. Romanın ana kahramanı Kuttül Ammare zaferini de yaşamış olan Yusuf. Anadolu işgal edilmeye başlandığında tüm yurtta olduğu gibi Söğüt'te de Kuvayi Milliye birlikleri kurulur. Söğütlü gençler gönüllü olarak cephe gider. Bunlardan kimi şehit kimi de gazi olarak vatanın kurtuluşunda üzerine düşeni yapar. Hem cephenin hem de cephe gerisinin anlatıldığı romanı okurken ne kadar büyük bir millet olduğumuza bir kez daha şahit oluyoruz. Bir yandan askerlerin yiğitliği öbür yanda cephe gerisinde kalan kadın,çocuk ve ihtiyarların fedakârlığı oldukça akıcı bir üslupla anlatılmış. Tek kelimeyle muhteşem bir eser. Kurtuluş Savaşı'yla ilgili roman okumak isteyenler için bir liste Küçük Ağa - Tarık Buğra Yaban - Yakup Kadri Kalpaklılar - Samim Kocagöz Şu Çılgın Türkler - Turgut Özakman Ateşten Gömlek - Halide Edip Yorgun Savaşçı - Kemal Tahir Esir Şehrin İnsanları (üçleme) - Kemal Tahir Üç İstanbul - Mithat Cemal Kuntay (Bunlar benim okuduklarım başka eserler de var)
Ağustos Başağı
Ağustos BaşağıSevinç Çokum · Kapı Yayınları · 2019188 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Yeni tanıştığım biri bu kitabı oku ateist olursun dedi. ona okudun mu dedim, evet . peki ne anlatıyor bana konu başlıklarını say dedim geçiştirdi . Sonra burdaki incelemeleri okudum millet büyülenmiş gibi anlatıyor . merak ettim . Okuyacağım . İnşallah Turan dursun gibi ilkokul seviyesi çıkmaz
Tanrı Yanılgısı
Tanrı YanılgısıRichard Dawkins · Kuzey Yayınları · 20203,536 okunma
342 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Köprüyü geçene kadar ayıya dayı!
Esir Şehir Üçlemesininin 2. si olan kitap tamamen hapishanede geçmektedir. İki bölüm olarak ele alınan kitabın ilk bölümünde hapishane zagonu okuyucuya olduğu gibi yansıtılmıştır. Ana karakterimiz Kamil Bey ilk bölümde hapishane jargonunda karşılığının hırsızlık olduğunu bilmeden suçuna ‘iftira’ demiş, buna uygun yerleştirildiği koğuşunda hükümlü
Esir Şehrin Mahpusu
Esir Şehrin MahpusuKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20203,679 okunma
216 syf.
1/10 puan verdi
Sultan of Turkey
Daha adil bir Türkiye yarattı mı bilmiyorum ama daha medeni ve daha seküler bir Suriye yarattı, Beşar Esad ne kadar teşekkür etse azdır. El şükran ya Erdoğan. Kuzey Suriye ve kuzey Irakta Kürtlere bir vatan verdi. Biji serok Erdoxan Genel olarak Avrupa'yı göçlerden koruyarak daha güvenli hale getirdi. Thank you Turco Yunanistan'ın
Daha Adil Bir Dünya Mümkün
Daha Adil Bir Dünya MümkünRecep Tayyip Erdoğan · Turkuvaz Kitap · 2021723 okunma
192 syf.
7/10 puan verdi
Hata Nerede?
Öncellikle bu tarz kitapları okuyacak okur kitlesi en azından belli bir tarih, coğrafya ve batı ile doğu toplumları sosyolojik yaklaşımlarından bilgi birikimine sahip olmalı ve bu tek taraflı kanalize olmamalı ayrıca objektif düşünebilmeli. İnceleme yapmamayı düşündüm sonuçta profosyonel bir eleştirmen değilim fakat incelemeler ve diğer yorumlarda
Hata Neredeydi?
Hata Neredeydi?Bernard Lewis · Kronik Kitap · 20201,677 okunma
Reklam
372 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabı serinin bağımsız ilk kitabı sanıp başlayıp devam kitabı olduğunu anlayınca kendimi sazan gibi hissettim . Ayrıca yine dağ fare doğurdu millet nasıl övmüş üstelik . Bu en yakın erkek arkadaşının kız kardeşine aşık olma kinayesi bazen inanılmaz bayıcı olabiliyor bu kitap onlardan işte . Yahu kız 25 yaşında kazık kadar burada ne var yani çift it gibi korkuyor aman kızın abisi öğrenirse diye şaka gibi . Zoe 25 yaşında boktan ötesi anne babası sayesinde devasa travmaları var tek sevdiği kişi aşırı başarılı ve zengin abisi . Kız çalıştığı yerde patronu ile yatıyor ki büyük hata lan aşk yok bir bok yok niye buradan çıkabilecek rezilliği göze alıyorsun . Neyse olay patlıyor hatunu NY şubesine gönderiyorlar neyse orada abisi var adam kopuk zengin zaten . Adamın en yakın kardeş gibi iki arkadaşı var bunlardan Dominic liseden beri Zoe'ya takıntılı ama hiç renk vermemiş. Dominic çok başarılı tanınmış bir Hokey oyuncusu ayrıca . Kitap önce günümüzde başlıyor 6 sene önceye dönüp kilit bir olay anlatıp yine günümüze dönüyor .Dil anlatım kötü değildi ama kızın daimi ezik buhranlı halleri adamın gereksiz bazı halleri beni baydı . İkinci kitap daha çıkmamış çıktığında zaten okumam sanırım . Yani bu konu iyice buhranla dolacak belli ne bok yiyecekler hiç umurum değil :D
Shattered Obsession
Shattered ObsessionTina Spencer · Archives Canada · 01 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
58 günde okudu
Kitabın sunuş bölümü ile başlamak istiyorum yaklaşık 30 sayfaya kadar sürüyor. Hem sunuşun uzun olması hem de kullan dığı Arapça ve yabancı sözcükler sıkabiliyor. Çevirmen okumanın insanı ne kazandıracağı ile ilgili insanın özüne dair,çevirmenlere dair, öğretmenlerlere dair, millet olarak kitaplara olan ilgimiz ve alakamızla ilgili ve benzeri
Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
Okumak, Yazmak ve Yaşamak ÜzerineArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 20133,662 okunma
280 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap hunlarin genel tarihi ile başlıyor. Hunlar göçebe bir millet olduğu için yazılı kaynak cok az olunca yazar o dönemdeki hunlar hakkında yazı yazan yazarları tarafsiz bir sekilde karşılaştırarak yazmış. Cengizhan kitabındaki gibi hikaye gibi ilerlemiyor. Karsilasrltirmali ve sorgulamalı ilerliyor. Avrupalilar; hunlari çocukların etlerini yiyen, kadınların kanını icen barbarlar olarak nitelendirerek Atilla için şeytanın yeryüzündeki sureti, "tanrının kırbacı" olarak ifade ediyorlar. Atilla göçebe, barbar olarak görünsede, tüm yazarlar tarafından dönemin en büyük askeri ve politik dehası olarak görünmektedir. Özellikle "bol yönet strateji sayesinde romayi doğu ve batı olarak ayrı kalmasını sağlamış birbirlerinin birleşmesine firsat vermeden rahatça yönetmistir. Bu politikası günümüz güçlü devletleri tarafından aynen uygulanmaktadır. Düğün gecesi çok için Atilla iç kanamadan ölmüş, yerine geçen oğlu savaşta öldürülünce hun imparatorluğu tarihe karışmıştır.
Attila Hun İmparatoru
Attila Hun İmparatoruIan Hughes · Kronik Kitap · 202236 okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Ne hürriyeti, ne müsâvâtı hatta ne o yoldan gelecek şöhreti isteyen”, “Yâ Râb! Bana bir ses yaratan kudreti ver” diyen, yine kendi tabiriyle “yeryüzünde yegâne ihtirası, milletinin lisanında istediği gibi bir kaç manzume meydana getirmek” olan Yahya Kemal’in Kendi Gök Kubbemiz’i, gücünü mazinin ve ananenin büyük mirasından alan fakat gününün sade ve beyaz diliyle söylediği şiirlerini toplar. Millet, tarih, vatan gibi kavramları daima “medeniyet” perspektifinden yorumlayan, vârisi olmakla gurur duyduğu bu medeniyeti asırlar boyunca inanç, sabır ve ustalıkla yoğuran Fatih’ler, Itrî’ler ve Sinan’larla beraber yaşamış olan şair, bu kitaba aldığı şiirleriyle okuyucusunu da “cedleri”nin mağfiret iklimine sokar. Kitabın ismi gibi bir bölümü de “Kendi Gök Kubbemiz” Yahya Kemal’in tarih, vatan, milliyet, fetih mefhumları ve en güzel cepheleriyle İstanbul’la; ikinci bölüm “Yol Düşüncesi” ölümle; üçüncü bölüm “Vuslat” ise aşkla ilgili şiirlerin yer aldığı kısımlardır. Fakat bütün bu bölümler ve şiirlerde Yahya Kemal aynı duyuşun insanı ve şairidir. İstanbul, Türklüğün bir harikası ve şahikası olduğu; kadın, zarafetinde bir medeniyeti aksettirdiği, ölüm de vatan toprağında munisleştiği için güzeldir...
Kendi Gök Kubbemiz
Kendi Gök KubbemizYahya Kemal Beyatlı · İstanbul Fetih Cemiyeti Yayınları · 19833,567 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Türk Maarifi ( sayfa 40-47 arası)
Türk Maarif sistemine ne oldu? Kitapta diyor ki: “.. bu yeni maarif sistemi ruhçuluk idealine memleketimizde son vererek bu vatanı yakın gelecekte kör ve sağır makinenin vatanı yapmak azmindedir.” Ve kıymetli yazarımız Nureddin Topçu bu sözleri 1970 yılında söylemiş. O yakın gelecek gelmiş, teknolojik bir çağ başlamış, eğitim sistemi de dahil buna bağlanmış bir sistem içinde bu sözleri okumak ne acı. Peki yazarımızın kalemine göre neler oldu Türk Maarifinde: * Millet dili, milli tarih ve milletin ruhuyla bağlarını koparmış olan ve kültürün yerine TEKNİĞİ oturtan bir maarif sistemi * Millet ruhu ile bağları kopartılan bugünkü okul millete insan yetiştirmek için değil fabrikaya usta yetiştirmek için çalışıyor. * Ruhsuz, idealsiz, inançsız bir öğretim gençliğe karakter yerine hüner verecek ve insana elbette aşağı canlıların hizasına indirecektir. * Bugünkü mektep insanın ruhunu yüceltmek için değil makineye esir olarak midesinin saltanatını yaşatmak için açılmış kapıdır * Mektep artık gençliğe karakter mayası aşılamıyor * Düşünen ve seven insan yerine usta adam, çok kazanan adam yetiştiriyor. Günümüze kadar gelen süreci ne de güzel özetlemiş. Geldiğimiz dönemde ruhsuz öğrenci, anne- baba, eğitimci üçgeninde oluşuyor geleceğimiz. Çözümü de sunmuş taa 1970 yılında ve demiş ki: Bize bir İNSAN MEKTEBİ lazım: * Bir mektep ki bizi kendi ruhumuza kavuştursun * Her hareketimizin ahlaki değeri olduğunu tanıtsın * Hâyâyâ hayran gönüller * İnsanlığı seven temiz yürekler yetiştirsin * Her Ferdimizi milletimizin tarihi içinde aratsın * Vicdanlarımızı her an Allah(c.c)’ın huzurunda yaşamayı öğretsin.
Türkiye'nin Maarif Davası
Türkiye'nin Maarif DavasıNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 20164,648 okunma
558 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Eski bir ittihatçının eski sevgilisine yazdığı mektuplar silisesi... İstikbal ve hürriyet, kıyımlar, savaşlar, özgür ve hür bir Osmanlı ideallerinin nasıl sonuç bulduğunun akıcı bir örneği. Şehsuvar Saminin kendi bakış açısıyla ele aldığı mektuplar, Paris'te yaşayan estere hitaben yazmıştır. Osmanlı'nın hürriyeti için Abdülhamiti devirdikten sonra yaşanan olayların ve kaçınılmaz son. Değişim için hazırlık yapamayan devlet mi yoksa hazır olmayan millet mi? İttihat ve Terakki cemiyetinin Osmanlı tarihinde yer almaya başlaması ve son bulmasına kadar eski ittihatçının dilinden Pera palas otelinin bir odasında canlanmasıdır.
Elveda Güzel Vatanım
Elveda Güzel VatanımAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201511,6bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Japon edebiyatına verdiğim bir başka şans… Bu sefer daha memnunum. Önceki okuduklarım kadar karmaşık, anlaşılması güç bir ikilem deryası kurgu yoktu. Onları da beğenmiştim ama bu daha ilgi çekiciydi. Japonlar gerçekten kültür ve karakteristikleri bakımından çok farklı bir millet. Bu edebi eserlerine de bolca yansımış. Beni Asla Bırakma ve İnsanlığımı Yitirirken’de de çok farklı psikolojik elementler vardı. Burada daha da yoğun bu bahsettiğim psikolojik dağınıklıklar çünkü polisiyenin getirdiği gerilim olayı romantize etmekten çok suçluluğu, pişmanlıkları ve insanların içinde gizledikleri pislikleri dışavuruyor. Hikaye başlıkları çok yerindeydi. Şeytanın Çırağı daha iyi bir kurguydu benim için. Diğer yandan Onları Öldürdü Mü daha çetrefilli ve daha sadist bir hikaye desem yanlış anlatmış olmam. İnsanın ne kadar adileşebileceğini sorgulatıyor adeta size. Ben genel hatlarıyla beğendim, ilgimi çekti ama Japon edebiyatına bir türlü çok ısınıp sevemedim de. Yine de kısa, sadeliği sebebiyle çok akıcı ve merak uyandıran bir hikaye derlemesiydi. Okulda okuduğum için ve araya tatil günlerim girdiği için biraz uzun zamanda bitirebildim ama keyifliydi.
Şeytanın Çırağı
Şeytanın ÇırağıShiro Hamao · İthaki Yayınları · 20216,4bin okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
verilen tepkiler farklı olsa da bazı duygular, bazı durumlar dünyanın hangi zamanına ya da hangi yerine giderseniz gidin aynıdır. hepimiz insanız ve hamurumuz aynı. ama en çok aynı olan, en çok empati yapabildiğimiz hiç şüphesiz ki acı duygusudur. çünkü hiçbir insan yoktur ki acı nedir bilmesin. kızıl kahkaha, bir savaşın iç yüzünü anlatıyor.
Kızıl Kahkaha
Kızıl KahkahaLeonid Andreyev · İş Bankası Kültür Yayınları · 20195,3bin okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
"Hiç insan kendi ruhuna darılır mı?"
Yine okumaktan ve okutmaktan bıkmadığım, adını edebiyat öğretmenlerimizden sıkça duyduğumuz, "Hangi kitabı önerirsin?" sorusunun aklıma gelen ilk cevabı; Türk edebiyatının batılı tarzda yazılmış ilk romanı,yazar Şemsettin Sami'ye ait olan Taaşşuk-i Talat ve Fitnat... Bugün dizisi çekilse drama severlerin favorisi olmaya aday, Rtükten (muhtemelen) cezalı olabilecek ve Kızılcık Şerbeti'nin reytinglerini sallayabilecek bu nadide eser adından anlaşılması biraz zor olabilen bir acılı aşk hikayesini anlatmaktadır. Gözyaşı, dram, fedakarlık ve sonu beklenmedik şeylerle biten bu kısa roman, eksiklikleri olsa da mutlu son severlerin göğsünde bir ağrı,gözlerinde bir yaş biriktirebilir. Lafın kısası, millet olarak sevdiğimiz acıyı, aşkı en derinde hissetmek istiyorsanız okuyununuz efenim.
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Taaşşuk-ı Talat ve FitnatŞemseddin Sami · Araf Yayınları · 201728,6bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.