Asrımızın başında, Fransa'da sosyolojiyi bir büyücünün sihri gibi her hâdiseyi açıklamaya muktedir bir doktrin zanneden Durkheim'in önderlik yaptığı cereyan, insan olan ferdin ruhî hayatı yerine cemiyetin şuurunu koydu. Bizde millette Mehdî bekleyen bir zihniyet, ferdin bütün ruhî kuvvetini ve ancak onun yaratabildiği sanat, ahlâk, ilim gibi ve bunların yanısıra kültürümüzü yoğuran bütün değerleri cemiyetin bütün bunların kaynağı sanılan varlığına teslim etmekten çekinmedi. "Tapındığım ilâh meğer cemiyetmiş" diyen kahramanlar ne küçüklere tapındılar!
Bir sosyalistin en büyük gücü, millet kişiliğini ayakta tutan milli kültürdür. Milli kültürü yozlaştırılmış bir milleti, milletin sosyalisti bile kurtaramaz. Biz onun için milli kültürümüz, geleneklerimiz, tarihimiz üstüne titreriz.
akşamcılık bize iranlının cemşid ayininden geçmiş. Kumar da bize avrupanın gazinolarından geldi. Milli kültürümüz batının iş bölümünden önceki zamana ait genel eğlencesiz hayat tipiyle kaynaşamaz. Aynı şekilde iranlının cemşidliği ve batının kumarbazlığı ile de bağdaşamaz.
Bulunmaz Hint kumaşı" deyiminin ne zaman ve neden dilimize yerleştiğini hiç merak ettiniz mi?
Nadir bulunan veya kıymetli olan değerlerimiz için kullandığımız bu deyim, 18. yüzyılda Hint kumaşının bir anda piyasadan çekilmesi üzerine dilimizde ve deyimler sözlüğümüzde yerini almıştır.
Nasıl mı?
İngilizlerin Hindistan'ı işgali
Özellikle ilk gençliğinde okuyacak öğrenciler için oldukça faydalı olacağına inandığım bir kitap. Milli Eğitim Bakanlığı'nın tavsiye edilen 100 kitabı arasına girmesi gerektiğini düşünüyorum.
Türkçe dilbilgisine aykırı kelimeler türetip ve ayrıca dilimize yabancı kelimeler sokularak milli kültürümüz tahrip edilerek nesiller arasında dil, düşünce ve görüş ayrılığı gerçekleştirilmiş ve buna da kuşak çatışması denilmiştir.
"Tarihin bütün hareketleriyle meydana gelmiş bulunan kültürümüz, bizim gerçek ruhumuzdur. Nasıl ki bir insan, başkalarının ruhiyle yaşayamazsa, bir millet de başka tarihlerin hadiseleriyle yaşatılamaz. Hayatımızı hakimiyeti altına alan millî kültürümüz, bizim gerçek sahibimizdir."
Kültür, zor büyüyen nadide bir çiçek gibidir. En mütevazı bir milletin bile kültürü ancak 400-500 yılda oluşur.
O halde milli kültürümüzü iyi tanımalı, ona sımsıkı sarılmalı, şahsiyetsizlikten ve şuursuz taklitten şiddetle kaçınmalıyız.