Sahibine kinlenmiş bir deve görürsen, ki bazan, en önde yürüyen, kervana yol gösteren eşek de çıldırtabllir bir deveyi, işte o zaman doğru mezbahaya ... Kes ve yok et ki, başkalarına kötü örnek olmasın. İnsanlara da böyle davranmalısın. Birisi, homurdanır mı oldu, vur başını. Vur ki, ibret olsun baş kaldırıya niyet tutmuşlara da... Sen, sen ol ey Abdullah, her zaman sabırla kini, terazinin iki kefesinde, altın tartar gibi tart. Sakın ola, biri öbü­ründen ağır basmasın. Sabrı ağır çektirirsen, miskinlik başlar. Öfkeyi ağır çektirirsen, kendinden olursun. Dengeyi, bu dengeyi tutturmak da, her kula nasip olmaz hani. Sıkışır kalırsın, durduk yerde. İşte o zaman da, fetihlere çık. Vur gel, topla ve dağıt. Bu avucuna koyduklarını, öbür avucunda azaltarak da olsa, dağıt. Yeter ki, dağıt ve doyur. Kimse hesap sormaz senden, bu değirmentn suyu nereden geliyor, diye ... Senin adına da, kendi adına da ölür ve öldürür. Ama, az da olsa payını ister. İşte, aza razı olmayı da, gökyüzüne kalkan kılıcınla sağlayabilirsin. Değirmenin suyunu hesap etmez ya, bardağındaki bir damla suya uzanırsan, gülümser, boyun eğiyormuş gibi görü­nür. Heyhat ki, haIkın en tehlikeli anı bu andır.
Dünya tarihi zaman içinde bir yarıştı, kazanç uğrunda, güç ve kudret uğrunda, servet uğrunda bir yarış; bu yarışta önemi­ni hiç yitirmeyen bir şey varsa, yeterli güce, şansa ya da alçaklı­ğa sahip kimselerin vaktinde davranıp fırsatlardan yararlan­masıydı; entelektüel, kültürel ve sanatsal eylemlerde ise durum tam tersiydi bunun, her seferinde zamanın köleliğini insanın üzerinden silkip atması, içgüdü ve miskinlik batağından kurtu­lup daha yüce bir aşamaya tırmanışı, zamansızlığa, zamandan bağımsızlığa, tanrısallığa, tümüyle tarihsellik dışına, tarih kar­şıtlığına doğru yol alışı söz konusuydu.
Reklam
Bize düşen tedbirimizi alıp Allah'a teslim olmak.
"Sen öyle bir za'fiyet, acz, fakirlik, miskinlik gibi hallere mahalsin ki, ciğerine yapışan ve çok defa büyülttükten sonra ancak görülebilen bir mikroba mukavemet edemezsin; seni yere serer, öldürür..." |
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
Rabbim yayılmadan atlatabilmeyi nasip etsin. Abdest almaya ve tazelemeye çokça özen gösterelim. Korkunun virüsten daha çok zarar verebileceğini lütfen unutmayın.
Neydi bu dağ gibi miskinlik? Kızlarına bulgur bulamaçtan başka görgü bırakmayan avratlar, siz nasıl analardınız? On ayda on iki kez hır çıkaran ama kocasına bir kez candan sarılmayan şimdiki avratların anaları, sizler nasıl anaydınız? Karısını kızını hoş tutmayan, sevip okşamayan kavatoğlu kavatlar, sizler nasıl babaydınız, kocaydınız? Kim bağlamıştı elinizi, kolunuzu sizin?
Sayfa 134 - Bağ Bekçisi ‘Kır Abbas’
Ancak genç bir insanı muğlak varsayımların sinir bozucu oyunu kadar rahatsız eden, uyaran bir şey yoktur; başka zamanlar miskinlik içinde dolanan hayal gücü ansızın yakalama hevesiyle atağa kalkar ve çok geçmeden yeni keşfettiği izleme ve avlanma hazzıyla tutuşur.
Can YayınlarıKitabı okudu
Azmet ve güzelliğini kavradım....
Yoksulluk, miskinlik dolu bu aşağılık dünyada ilk kez bir güneş ışını, hayatımı aydınlattı sanmıştım. Ama ne yazık, bu güneş ışını pek de süreksiz bir parıltı oldu, bir meteordu sanki, bana bir kadın, daha çok bir melek kılığında göründü.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.