Çağdaş Yunan edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Dimitris Sotakis'in 'Soluğun Mucizesi' adlı romanını çok beğenerek okudum. Yazar 150 sayfaya aslında o kadar çok şey sığdırmış ki...
Kitabın sonlarına doğru tüylerim ürperdi. İnsan bir soluk için kendine nasıl bu kadar eziyet ve işkence ettirebilir diye düşünsem de günümüzü ele aldığımda yaşadığımız tam olarak da bu... Bir soluk için, yaşamak için, ailemizi ve sevdiklerimizle birlikte sırf bir mekanda barınmak için neleri göze alıyoruz...
Sotakis kitabında tüketim kültürünü ve bu kültürün insanlar üzerindeki etkisi üzerinde de duruyor... Öyle bir tüketim çılgınlığı var ki artık nefes alamayacak hale geliyoruz ve bu çılgınlığın altında ezilsek de yadırgamıyoruz. Kapitalizm, kapitalizmle beraber süregelen tüketim çılgınlığı, işsizlik, krizler, savaşlar ve bunun insanların üzerindeki etkisini yazar metaforlarla çok güzel bir biçimde incelemiş...
İnsan aslında yaşaması gereken bir hayat için, bir damla soluk için ne kadar ileriye gidebilir, neleri göze alabilir, nelerden vazgeçebilir? Kanım donarak okudum...
