Ayşenur’un ablası ilgisizlikten öldü. 36 yaşında. Bir sefer mutfakta tencere tava arasında ağlarken görmüştüm onu. Alakasız yerlerde ıstırap çekmek ıstırabı ikiye katlar. Bir mezar başında ağlamak çok daha makuldür, kimse neden diye sormaz. Piknikte çekilmiş bir fotoğrafı kaldı, kalmasa daha iyiymiş, yapıştırılmış gibi duruyor, sanki yok.
İşler
Ciğerin yarası sivri cam ister
Kötülük meydanında kendini göster
Adamın cömerti yavuz it besler
Meteliği başa kak da öyle git
Küfür eksik etme aziz dilinden
Gaddarlık kılıncını koyma belinden
Hiçbir şey gelmezse bile elinden
Fesat tohumunu ek de öyle git
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
Yaşamaya büyük bir yeteneğim olduğunu düşünüyorum. Yani nasıl yaşanması gerektiğini çok iyi biliyorum. İyi hayat nasıl geçirilir, çok iyi biliyorum. Ama ilgimi çekmiyor.
Amerika'da, şehir merkezindeki bazı binalar gayet iyi durumdayken bazılarının harabe durumunda olmasının gerekçesini bulmak için yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkmış bir tetikleme mekanizmasıdır. Bir bina nasıl harabeye döner sorusuna, kırık bir cam ile cevabı verilmiştir. Uzun sayılabilecek bir süre boyunca kırık kalan bir cam belli bir süre sonra bina sakinlerinin bilinç altında umursamama etkisi yarattığı savunulmaktadır. Daha sonra bir cam daha kırılmakta, binanın boyası dökülmeye başlamaktadır, birisi sprey boyayla yazılar yazıyor ve bir bakmışsınız ki binanın eski halinden eser yok, diye savunulan tezdir.
Kırık cam teorisi New York ve diğer büyük şehirlerin polis departmanları tarafından da farkedilmiş ve düzensizlikler henüz küçükken çözüm bulunması (kırık camların onarılması dahil) sorun büyüyünce uğraşmak yerine tercih edilen yöntem olmuştur. bu sayede suç oranlarında önemli düşüş gözlenmiştir.
"Bir kitap okumuştum. Adını hatırlamıyorum. İçinde bir domino teorisi vardı. Domino taşlarını bilirsin. Özenle dizilirler sonra tek bir fiskeyle hepsi teker teker yıkılır. Ancak romandaki hikayede domino taşlarından oluşmuş zincirin iki tarafına da aynı anda dokunuluyor. Ve zincir aynı anda iki taraftan yıkılmaya başlıyor. Zincirdeki domino taşı sayısı tek. İki uçtan birbirini yıkarak ilerleyen taşlar tam ortadaki taşın iki yanına da aynı anda çarpıyor. Ortadaki taş aynı anda, aynı güçte iki darbeyi, iki tarafından aldığı için ayakta kalıyor. Bütün yıkılmış taşların arasında tek başına duruyor. İşte roman böyle bir şeyi anlatıyordu."
Medeniyet duvarla başlar. Duvar örmek çeşitli amaçlar taşır. Bu amaçların ilki ayırmaktır: insanları, hayvanları, bitkileri ve şeyleri. Daha sonraki amaçlar içeride ya da dışarıda bırakmaktır: insanları, hayvanları, bitkileri ve şeyleri.
İnsan paradan önce harcamayı öğrendi. Sonra harcayacağı bir şey kalmadı ve diğer insanlara baktı.
Evet.
Diğerleri ne yapıyorsa o da aynısını yapmaya başladı. Yani kendini harcadı.
Evet.
Ve insanın başına kendisinin getirdiği en büyük felaket olan...
"Heba..." dönemi başladı.
Düzenli kentlerin, amaçsızca yaşayan insanlar için kurulu tuttuğu düzenli tuzaklar vardır. Kent amaçsız kişinin sahip olduğu temel zaafa uygun bir amacı herhangi bir caddede karşısına derhal çıkarır. Ancak nedense, bu ilk karşılaşma hep geceleri gerçekleşir.
İnsanlar ancak bir milyon dolardan sonra özgür olur. O güne kadar herkes köledir. Özgürlüğü için dövüşen gladyatörler gibi bir milyon dolar için dövüşebilir ya da dövüşmeyi reddeder ve kanının akmasını bekleyen arenadaki seyircileri seyredersin. Seyredip iğrenirsin.