Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

e.

Kendimizle ilgilendiğimizde ve hayatın bize etki etmesine izin verdiğimizde hep yeni alanlar keşfederiz ve hep başka sorunlarla ve meydan okuyuşlarla karşı karşıya geldiğimi­zi görürüz ve tartışmalarla daha çok olgunlaşırız. Hayatın meydana getirdiği krizler kendimizi tanıma yolunda bizi ileriye götürmek için bir şans olabilir, eğer bu krizlere iştirak edersek. Fakat bunlara karşı koyarsak bizi perişan edebilir. Bu bedensel ve ruhsal türdeki hasta­lıklar için de geçerlidir.
Reklam
Her şeyi olduğu gibi bırakmak için birçok neden var, bir şeyleri değiştirmek için ise tek bir sebep vardır: Artık dayanamıyor- sundur.
Çocukta duygular engellenir, inkar edilir veya aynalanmazsa, o zaman içinde bir duygu güvensizliği oluşur. Kendi duygu­larından şüpheye düşer ve onları yavaş yavaş inkar eder. Sonradan genç kız veya kadın da duygularına bir alan açmayı öğrenmediği için duygularını aynı şekilde ihmal edecek, değersizleştirecek veya hızla rasyonelleştirecektir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Değerimiz, kıymetimiz ve sevilip sevilemeyeceğimiz her daim bir başkası tarafından belirlenir. Kendini sevmeyi sağlayacak araçlardan mahrum bırakılmış olan bizler, bizi sevilebilir kılsın diye başkalarına yöneliriz. Sevgiye hasret kalır, sevgi ararız.
“Mutlu olmak için sadece erkeğe bel bağlayan kadının ömür boyu sırtı yere gelmese de yüzüstü sürünmekten kurtulamaz!”
Reklam
Bir er­kek, kadınlar tarafından reddedilmeye katlanamaz; çünkü kendi içinde de kendini reddedilmiş hisseder.
Evliliğin kadınların en zalim şekilde acı çekmesine dayalı bir sis­tem olduğunu anlamıştım.
Çalmanın günah olduğu besbelli değil miydi; ya adam öldürmek, bir kadının namusunu kirletmek, adaletsiz davranmak, bir insanoğlunu dövmek suç değil miydi?
“Sorunlu çocuk” genellikle, ailesindeki bir sorunu çözmek ya da huzursuzluk yaratan konuların açığa çıkmasını önlemek için elinden geleni yapar.
Reklam
“…şu andaki ilişkilerimizdeki mücadelelerimiz, bizim doğumumuzdan önce başlamış bir öykünün parçasıdır. Bu öyküyü tanımak, ilişkilerimizdeki davranışlarımız hakkında nesnel olmamıza yardım edecektir.”
Önemli bir ilişkide sürekli öfke ya da acı hissetmemiz, benliğimizden çok fazla şey feda ettiğimizi ve üstleneceğimiz yeni konum ya da önümüzdeki seçenekler hakkında açıklığa kavuşamadığımızı gösteren bir işaret olabilir. Açıklık eksikliğimizi fark etmek zayıflık değil, fırsat ve güçtür.
Eski bir deyiş vardır: “Öğrenmeye en çok ihtiyaç duyduğumuz şeyi öğretiriz.”
Çoğumuz ne yaptığımızın ve bunu neden yaptığımızın farkına bile varmadan seçimler yaparız. Kendimize, öfke konulu bir grup çalışmasına katılmak isteyeceğimizi görme fırsatı vermeyiz. Önemli ilişkilerimizde çatışmaya ya da anlaşmazlığa yol açabilecek yeni fikir ya da yöntemler benimsemekten kaçınırız. İçinde bulunduğumuz adaletsiz anlaşmayı görmemize izin vermeyiz. Yeni ve farklı şeylere yaptırdığımız kayıtlarımızı iptal de edebiliriz, ama işleri dengede tutup huzuru korumak için yaptığımız özverilerin farkında bile olmayabiliriz.
İşte burası çokomelli.Kitabı okudu
Biz kadınlar olarak;
Erkeklerin kendilerini daha güçlü hissetmelerini sağlamak için zayıf davranmayı ve kendi gücümüzden vazgeçerek erkekleri güçlendirmeyi öğreniyoruz.
5,1bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.